TCMB Başkanı Karahan, Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nda konuştu: (3)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, "Dezenflasyon sürecinin hedeflerle uyumlu şekilde devamını, kararlılıkla sürdürdüğümüz sıkı para politikası duruşumuzla sağlayacağız.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, "Dezenflasyon sürecinin hedeflerle uyumlu şekilde devamını, kararlılıkla sürdürdüğümüz sıkı para politikası duruşumuzla sağlayacağız. Bu süreçte parasal aktarımı ayrıca, ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı makroihtiyati tedbirlerle de destekliyoruz." dedi.
Karahan, yılın 4. Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla İstanbul Finans Merkezi'ndeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yerleşkesi'nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuştu.
Karahan, Merkez Bankası'nın para politikası duruşu hakkında bilgiler vererek dezenflasyon sürecinin yavaşladığını belirtti.
Ekimde politika faizini yüzde 39,5'e çektiklerini hatırlatan Karahan, "Dezenflasyon sürecinin hedeflerle uyumlu şekilde devamını, kararlılıkla sürdürdüğümüz sıkı para politikası duruşumuzla sağlayacağız. Bu süreçte parasal aktarımı ayrıca, ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı makroihtiyati tedbirlerle de destekliyoruz." açıklamasını yaptı.
Karahan, bunun yanında, likidite koşullarına göre etkin bir likidite yönetimi uygulamaya devam ettiklerini belirterek, makroihtiyati tedbirlerin sıkı parasal duruşu desteklediğini söyledi.
TL mevduat payını artırmayı hedefleyen düzenlemeleri uygulamaya devam ettiklerini söyleyen Karahan, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının açılması ve yenilenmesi uygulamasını 23 Ağustos tarihinde tamamen sonlandırdıklarını anımsattı.
-"Fazla likiditeyi, depo alım ihaleleri ve ters swap işlemleri ile sterilize ediyoruz"
Karahan, kredi büyüme sınırları ile kredi büyümesindeki dalgalanmaları sınırlandırdıklarını ve kredilerde TL ağırlığını koruduklarını dile getirerek, "Aktif likidite yönetimi politikamız ile parasal aktarım mekanizmasını güçlendiriyoruz. Son dönemde, piyasadaki fazla likidite koşulları devam etmektedir. Fazla likiditeyi, depo alım ihaleleri ve ters swap işlemleri ile sterilize ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Para piyasaları faizlerindeki oynaklıkları sınırlandırmak amacıyla, likidite dağılımını göz önünde bulundurarak repo ihaleleriyle fonlama da sağladıklarını belirten Karahan, uygulanan likidite yönetimiyle para piyasalarındaki faizlerin, politika faizine yakın seviyelerde gerçekleştiğini söyledi.
Para politikası aktarımında kritik rol oynayan finansal koşullara dair son gelişmelere değinen Karahan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Son verilere göre, bileşik bazda mevduat faizleri ve ticari kredi faizleri yüzde 48, tüketici kredisi faizleri ise yüzde 59 düzeyinde oluşuyor. Politika faiz indirimleri, mevduat ve kredi fiyatlamalarına beklentilerimiz ölçüsünde yansıdı. Haziran ayının ilk haftasına göre 31 Ekim haftasında tüketici kredisi faizleri, ticari kredi faizleri ve mevduat faizleri 11'er puan geriledi. Mevduat faizinin seviyesi, TL'ye geçişi ve tasarrufları desteklemeye devam ediyor. Bu çerçevede, tamamlayıcı göstergeler ile birlikte, işgücü piyasasının manşet işsizlik oranının ima ettiğine kıyasla daha az sıkı olduğunu değerlendiriyoruz."
Karahan, toplam kredi büyümesinin yüzde 30'lu seviyelerden yüzde 27'ye gerilerken bireysel kredi kartı bakiyesi hariç bakıldığında yüzde 25'e geldiğinin altını çizerek, "Yabancı para ticari kredilerdeki aylık büyüme sınırını, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek amacıyla yüzde 0,5'e indirmiştik. Bu adım sonucunda YP kredi büyümesi yavaşladı ve toplam kredi büyümesi kompozisyonu TL lehine değişti." ifadelerini kullandı.
Yılın 2'nci çeyreğinde bireysel kredi büyümesinde bir hızlanma gözlendiğini kaydeden Karahan, "3'üncü çeyrekte de nispeten canlı devam eden bu resimde, ağırlıklı olarak kredi kartlarının etkisi görülmüştü. Kredi kartı gelişmelerinde, tüketicilerin nakitle ödeme yönteminden kartla ödemeye geçmesinin de etkisinin bulunduğunu burada not etmek isterim." diye konuştu.
Karahan, eylül ayının 2'nci yarısından itibaren bireysel kredi kartı büyümesinde bir yavaşlama gördüklerini, yılın 2'nci çeyreğinde aylık ortalama yüzde 4,2 gerçekleşen bireysel kredi büyümesinin, 3'üncü çeyrekte yüzde 3,5'e, ekim ayında ise yüzde 2,4'e gerilediğini söyledi.
"TL mevduatın payı yüzde 60 ile tarihsel ortalamasına yakın seyretmekte"
Karahan, mevduat tarafına ilişkin olarak şunları kaydetti:
"TL mevduatın payı yüzde 60 ile tarihsel ortalamasına yakın seyretmekte. Yatırım fonlarını da dahil ettiğimizde bu görünüm değişmiyor. Son dönemde YP mevduatta ise bir artış gözlemledik. YP mevduat bakiyesi 2024 yıl sonuna göre 51 milyar dolar artarak 239 milyar dolara ulaştı. Bu artışta, altın fiyat hareketleri ve avro/dolar paritesindeki yükseliş etkili olurken, KKM hesaplarının sonlandırılması da rol oynadı. Ons altının fiyatı 2025 yılında yüzde 56 artarken, son iki aydaki artış yüzde 20'nin üzerinde gerçekleşti. Avro/dolar paritesi ise 1,04 seviyesinden son dönemde 1,16'ya yükseldi. Parite ve fiyat etkisinden arındırıldığında YP mevduat artışı, 20 milyar doların altında kaldı."
Karahan, şubatta tüzel kişiler ve ağustosta gerçek kişiler için KKM hesaplarının açılması ve yenilenmesi uygulamasını sonlandırdıklarını hatırlatarak, bu gelişmelerin sonucunda, Ağustos 2023'te 140 milyar doların üzerine çıkan KKM bakiyesinin 4 milyar doların altına gerilediğini söyledi.
KKM bakiyesinin kademeli olarak azaltılması ve TL mevduat payının artırılmasının parasal aktarım mekanizmasını güçlendirdiğine dikkati çeken Karahan, bu durumun Merkez Bankası'nın bilançosunun üzerindeki riskleri azalttığını vurguladı.
Karahan, YP mevduat artışını etkileyen unsurlar arasında KKM hesaplarından dövize dönüşün de yer aldığını söyleyerek, "Bu hesaplardan dövize dönüş oranı marttan ağustosa kadar yüzde 25 dolayındaydı. Ağustosta gerçek kişiler için de ilgili uygulamaların sonlandırılmasıyla birlikte, dövize dönüş oranı eylül ve ekim aylarında yüzde 80'in üzerine çıktı." ifadelerini kullandı.
Dövize dönüş oranının artmasında, bu hesaplarda kalan mudilerin döviz eğilimlerinin daha yüksek olmasının etkili olduğunu kaydeden Karahan, bu yılın sonuna doğru, KKM hesaplarının büyük oranda kapanmış olacağını belirtti.
"Rezervlerde de olumlu görünüm devam ediyor"
Karahan, sermaye girişlerinde ise diğer gelişmekte olan ülkelere benzer şekilde mayıstan sonra bir toparlanma gördüklerini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sermaye akımları, son aylarda ılımlı seyrini korudu. Rezervlerde de olumlu görünüm devam ediyor. Brüt rezervler, 2024 yılı mart ayındaki 123,8 milyar dolar seviyesinden 59,8 milyar dolar artışla, 31 Ekim 2025'te 183,6 milyar dolara ulaştı. Swap hariç net rezervler ise bu dönemde 116 milyar dolar artışla 52,6 milyar dolara yükseldi. Önceki rapor dönemine kıyasla, ülkemize yönelik risk algısında da bir iyileşme kaydedildi. Bu iyileşmenin de katkısıyla, eurobond faizlerinde gerileme yaşandı."
(Bitti)



















