Ekonomide Likidite Tuzağına Dikkat

Ekonomide Likidite Tuzağına Dikkat
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Ekonomist Mustafa Seven negatif faizin yerli tasarrufçuya zarar verdiğini belirterek, likidite tuzağına dikkat çekti.

Ekonomist Mustafa Seven, likidite tuzağında, faiz oranlarının en alt seviyede olduğuna ve ne kadar para arzı yaratılırsa yaratılsın talebin etkilenmeyeceğine dikkat çekerek, Türkiye Ekonomisinin bu tuzağa düşmemesi gerektiği uyarısında bulundu.

"Türkiye ekonomisinin son çeyrek yüzyıldaki en önemli sorunlarından biri olan enflasyon, ekonomimizin performansının zayıflamasına ve istikrarsız bir yapının süreklilik kazanmasına sebebiyet vermiştir" diyen Ekonomist Mustafa Seven Enflasyonun yüksek seyri, faiz oranlarının da yüksek seviyelerde oluşmasına yol açmıştır, çünkü enflasyonun yüksek olduğu dönemler fiyat değişikliklerinin de kontrol edilmesinin zor olduğu dönemlerdir. Böyle bir ortamda yatırımcıların maliyet ve kar hesabı yapmaları zorlaşır. Bu yüzden yatırımcı kendini garantiye almak ister ve riskten korunmak için yüksek bir getiri talep eder, dolayısıyla reel faizler yükselir. Reel faizlerin yükselmesi borçlanmanın maliyetini arttırarak üreticinin kredi taleplerini kısıtlar ve yatırımı engelleyen bir unsur olarak ortaya çıkar" açıklamasında bulundu.

"NEGATİF YEREL FAİZ DÖNEMİNE GİRİLDİ"

"Şimdi faizler önce tek haneye indirildi, bu enflasyona paralel gerçekleşti" hatırlatması yapan Seven, "Ancak, enflasyon-faiz korelasyonu son zamanlarda bozuldu ve faiz, enflasyondan bağımsız bir şekilde indirilmeye başlandı. Yani faizler, enflasyon düzeyinin de altına indirilerek ''Negatif Reel Faiz'' dönemine girildi." dedi.

"Bütün bu ne demek?" sorusuna Seven şu şekilde cevap verdi: "Enflasyon yüzde 7.3, borç verme faiz oranı yüzde 7, politika faizi de yüzde 5 düzeyinde yani faiz enflasyonun altında bulunuyor. Yani tasarrufunu bankaya yatıran yerli tasarrufçu, birikimini enflasyona karşı koruyamıyor. Tamam, bugün için dünya emtia fiyatları geriliyor, ancak yarın küresel talebin artmasıyla birlikte emtia canlanırsa ne olacak? Beklenen enflasyon, gerçekleşen enflasyonun altında kalacak ve Reel Faiz daha olumsuz etkilenecek"

"İŞİN KAYMAĞINI YABANCI TASARRUFÇU YİYOR"

"Gelelim yabancı yatırımcıya, işin kaymağını yabancı tasarrufçu yiyor. Kendi ülkelerindeki enflasyon yüzde 1-2, burada yüzde 5-6 oranında dahi faiz almış olsa, yine kar ile ülkesine dönüyor" diyen Ekonomist Mustafa Seven, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: "Türkiye tasarruf açığını, yabancı yatırımcıyla finanse ettiği için şimdilik bu konuda kaygı duymuyor. Ancak, bir yandan da, Türkiye'nin en büyük sorunu olan yerel tasarruf yetersizliği bu politikalarla artmaya devam ediyor.

Yabancı borsaya gidiyor ve oradan elde ettiği geliri, karı ülkesine götürüyor, çünkü gelen sermaye kısa vadeli sermaye. Bunun sonucu, yerli tasarrufçunun, negatif reel faizin yanı sıra, elde ettiği faiz nedeniyle ödediği vergi nedeniyle de zararı artıyor ve iç tasarruflar ve birikim iyice zayıflıyor. Alternatif yatırım araçları arasında, yerli yatırımcıya tek kazandıran borsa ise yabancı ağırlıklı olduğu yabancıya kazandırıyor, yabancı da yıllık ortalama 10 milyar dolar düzeyindeki parasını yurtdışına götürüyor."

Türkiye'nin yurtiçi tasarrufu yetersiz olduğundan yüksek Cari Açığımız, yurtdışından gelen Sıcak Para ile finanse ediliyor. Bu para da, kara kaşımız kara gözümüz için değil, faiz ve borsadaki yüksek kazanç için geliyor.

Kredi büyümesinin, yüzde 15'lik önceki sınırın üstüne çıkmasına izin vermeye eğimli bir Merkez Bankası var karşımızda, Yani kredi büyümesinin yüzde 25'lere kadar çıkmasına da izin verileceğe benziyor. Kredi büyümesindeki esnekliğin temel amacı ekonomik büyüme hedefini yakalamaktır. Ben Merkez Bankası'nın, ''Enflasyon hedefli bir politikadan, Büyüme hedefli bir politikaya'' geçtiği görüşündeyim."

"LİKİDİTE TUZAĞINA DİKKAT"

"Mevcut durumda, faiz oranlarındaki düşüş, Türk Lirası'nda değer kaybına neden olacaktır. Bu ise kısa vadede ihracat açısından avantajlı, ancak orta vadede enflasyonist baskı yaratacak türdendir." uyarısında bulunan Seven,

sözlerini şöyle noktaladı: "Örneğin, Brezilya, Türkiye ile aynı kulvarda yarışan ülkeler arasında yer alır. Enflasyonu Türkiye'den düşük olmasına rağmen, Brezilya Merkez Bankası, enflasyonun aniden yükselebileceğinden kaygılandığı için (petrol zengini bir ülke olmasına rağmen) faiz oranlarını artırma kararı aldı. İnşallah bundan sonra ünlü iktisatçı Keynes'in teorisi olan ''Likidite Tuzağına'' düşmeyiz. Çünkü, likidite tuzağında, faiz oranları inebileceği yere inmiştir ve bundan sonra ne kadar para arzı yaratırsanız yaratın, faizleri ve dolayısıyla toplam talebi etkileyemezsiniz. Yani ekonomide parasal önlemlerle talep yaratamaz, dolayısıyla yatırım ve istihdamı artıramazsınız."

Haberler.com - Özel Haber

Kaynak: Haberler.Com / Ekonomi
title