Kıbrıs Rum Basınına Göre Ankara İslam Konferansı Örgütüne KKTC İçin Baskı Yapıyor

Ankara'nın, İslam Konferansı Örgütü kapsamındaki üye ülkelere yaklaşarak KKTC'de ofis açmaları yönünde baskı yaptığı iddia edildi.

Kıbrıs Rum Kesiminde yayınlanan Fileleftheros gazetesi, "Ankara'dan İslam Konferansı Örgütü'ne Baskı-Üye Ülkelerden İşgal Altındaki Kıbrıs'ta Ofis Açmasını İstiyor" başlıklı haberinde, Birleşmiş Milletler'in, Rum Başkanlık seçimlerinin hemen ardından yeni bir sahnenin şekillenmesi için çeşitli yöntemler ararken, Ankara'nın yeni bir çaba hazırlığı içerisinde olduğunu ileri sürdü.

Gazete edindiği bilgilere atıfta bulunarak, BM'nin, sürecin gelecek Mart ayında, kaldığı noktadan itibaren başlaması temeline dayalı, çeşitli senaryolar hazırladığını yazdı.

Söz konusu temelin ise BM'nin;

2008 yılından bugüne, sağlandığını düşündüğü görüş birliklerini teşkil ettiğini yazan gazete diplomatik kaynaklardan olan bilgilerin,

BM'nin, Kıbrıs sorununa ilişkin "son bir fırsat" olarak, doğrudan müzakereleri yeniden canlandırmak için, gelecek Mart ayında yeni bir inisiyatif ortaya koyacağı şeklinde olduğunu belirtti.

Gazete, bununla birlikte BM Genel Sekreterliği'nde, "zaman ve niyetin tükendiği", "BM'nin müdahil olmasının, ekonomik boyutunun çok yüksek olduğu" önerilerinin ortaya konulmasına karşın, çabanın, sonuç vermesi ya da rafa kaldırılmasına ilişkin olarak bir kaç aylık zaman çerçevesinin verileceğini de yazdı.

BM'nin, Rum Başkanlık seçimlerinin hemen ardından, yeni seçilecek Başkan'a nefes alma fırsatı verilmeden, görüşmelerin hemen başlaması gerektiğini düşündüğünü yazan gazete BM'nin, elinde "son fırsat" silahına sahip olarak özellikle Kıbrıs Rum tarafına yönelik olarak, şantajcı bir nitelikte hareket edeceğini iddia etti.

BM'nin bu çaba içerisinde ayrıca müdahil tarafların olası reaksiyonlarını da değerlendirmekte olduğunu belirten gazete, BM'nin,

"Kıbrıs Rum tarafının, Türk tutumunun geleceğe ilişkin herhangi bir planlamaya imkan sağlamayacağı ve Ankara'nın tezleri nedeniyle sürecin ileriye götürülmesi olasılığının bulunmayacağı şeklinde düşünceye sahip olduğu" tahmininde bulunduğunu da yazdı.

Gazete Türk tarafında ise gelecekte ne olacağına ilişkin manzaranın net olduğunu, son dönemlerde geliştirilen söylemlerin, izlenilen ancak yeni olmayan politikaya damgasını vurduğunu belirtti.

Kıbrıs sorunu ile uğraşan TC Dışişleri Bakanlığı'nın, iki devlet mantığına yoğunlaştığını savunan gazete bu siyasetin hayata geçirilmesi için, bir şekilde tahrif olan sürecin, yıkılması gerektiğini savundu.

Gazete, Türkiye'nin, çıkmazın ertesi gününe ilişkin zemini hazırlayarak perde gerisinde hareket ettiğini ileri sürdü.

Habere göre, "Türkiye, ilk olarak, KKTC'de ofis açmaları için dost ülkelere yönelik olarak bunaltıcı baskılarda bulunuyor. Türkiye ayrıca İslam Konferansı Örgütü sahasında iyi top oynanmasının mümkün olduğunu addederek, bu gidişata yönelik olarak önemli bir yatırım yapıyor. Türk asıllı olan İslam Konferansı Örgütü Sekreteri ile iletişimi açık tutuyor ve böylelikle, Türkiye'ye ekonomik ve siyasi açıdan bağlı olan ülkelerle, Kıbrıs sorununu açık tutuyor".

"DOWNER BOŞ VALİZLE DÖNÜYOR"

Gazete aynı haber içerisinde, BM Genel Sekreteri Ban'nın Kıbrıs Özel Danışması Alexander Downer'in gelecek hafta pazar veya pazartesi günü adaya dönmesinin ve de sürecin muhafaza edilmesine yoğunlaşmasının beklendiğini yazdı.

Downer'in, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas ile ayrı ayrı görüşmesinin beklendiğini de yazan gazete Downer'in liderlerin özel temsilcileri Osman Ertuğ ile Yorgos Yakovu ile de bir araya gelmesinin ihtimal dışı olmadığını yazdı.

Habere göre Downer daha sonra ise BM Genel Sekreterliği'nde temaslarda bulunmak amacıyla New York'a gidecek.

Daha önce BM Basın Sözcülüğü'nden alınan bilgiye göre, Downer adaya 19 Eylül'de gelecek ve liderlerle 20 Eylül'de ayrın ayrı biraraya gelecek. Downer 23 Eylül'de adadan ayrılacak. - LEFKOŞA