Adliyedeki soygunda şok detay! Dosyadan Yenidoğan çetesinin avukatı çıktı

Büyükçekmece Adliyesi Emanet Bürosu'nda yaşanan soygununda yaklaşık 147 milyon TL değerinde 25 kilgoram altın, 50 kilogram gümüş çalındı. Olayla ilgili Emanet Bürosu çalışanları Erdal Timurtaş ve Kemal D. hakkında gözaltı kararı verildi. Yapılan araştırmada, Erdal Timurtaş'ın eşi Esma T. ve çocuklarıyla 19 Kasım 2025'te saat 08.22'de Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan İngiltere'ye gittiği belirlendi. Şüpheli Kemal D. ise gözaltına alındı.

YENİDOĞAN SORUŞTURMASI SAVCISI SÜRPRİZ DENETİMİ SOYGUNU ORTAYA ÇIKARDI

Soruşturmayla ilgili ilginç detaylar da ortaya çıkmaya başladı. Yenidoğan soruşturması Savcı Yavuz Engin'in, sorumluluğunda bulunan Adli Emanet Bürosu'nda sürpriz bir denetim yaptığı ve soygunun bu şekilde fark edildiği öğrenildi. Zanlıların Kasım ayında Adli Emanet Bürosu'nda 3-18 Kasım tarihlerinde yapılan rutin sevkiyat işleminin yoğunluğundan faydalandıkları, bu şekilde dikkat çekmeden market arabasıyla altın ve gümüşü adliyeden çıkarttıkları belirlendi.

Savcı Yavuz Engin

Edinilen bilgilere göre soyguncular, Emanet Bürosu'ndaki bir sonraki rutin denetimin 15 Ocak'ta yapılacağını ve bu tarihe kadar güvenlik kamera kayıtlarının zaman aşımına uğrayarak silineceğini hesap ederek hareket etti. Adli Emanet bürosundaki sevkiyatın yoğunluğundan yararlanan zanlılar, kasada bulunan altın ve gümüşü çaldı. Ancak Savcı Yavuz Engin'in rutin dışı yaptığı sürpriz denetim, tüm planı bozdu.

FIRAT SARI'NIN AVUKATI, SOYGUN ZANLISININ AVUKATLIĞINI ÜSTLENDİ

Olayla ilgili gözaltına Adli Emanet Bürosu sorumlusu Kemal D., bugün Asayiş Şube Müdürlüğü'nün işlemlerinin ardından, görev yaptığı Büyükçekmece Adliyesi'ne bu kez sanık olarak sevk edildi. Gözaltına alınan Kemal D.'nin avukatlığını, Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı'nın avukatı Aydın Mantar'ın üstlendiği öğrenildi.

"UZUN SÜREDİR TANINAN, GÜVENİLİR BİR MEMURUN MASUMİYETİNE İNANDIM"

Öte yandan Avukat Aydın Mantar'dan da konuya ilişkin bir açıklama geldi. Mantar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Büyükçekmece bölgesinde yıllardır çalışan bir avukat olarak, ortak dostlar aracılığıyla bana ulaşıldığında mesleki bir sorumlulukla dosyaya baktım; uzun süredir tanınan, güvenilir bir memurun masumiyetine inandım ve henüz dosya basına dahi yansımamışken yardımcı olabileceğimi ifade ettim. O aşamada dosyaya dair detayları da doğal olarak bilmiyordum. Kaldı ki beni ilgilendiren ya da yetkim dahilinde bir husus olması da mümkün değil.

"EKSİK, MÜVEKKİLİMİN KUŞKUSU VE AMİRLERİNE İLETMESİYLE ORTAYA ÇIKTI"

Buna rağmen bugün bazı haberlerde, Yenidoğan dosyasında avukatlık yapmam üzerinden şaibe üretmeye çalışan organize ve manipülatif bir dil kullanılıyor. Oysa müvekkil K.D., yurt dışına kaçan Erdal isimli şüphelinin izin alması, ardından raporlu olduğunu söyleyip işe gelmemesi ve WhatsApp grubundan çıkması üzerine kuşkulanmış; tüm bu olağan dışı durumu aynı gün amirine ileten kişidir. Yapılan kasa sayımıyla eksik ortaya çıkmış ve müvekkilim de bu süreçte şüpheli sıfatıyla gözaltına alınmıştır. Masum, 27 yıllık bir memuru, benim ismim üzerinden kurulan yapay senaryolarla hedef hâline getirmeyin."