DHA YURT BÜLTENİ - 7

Barış Pınarı Harekatı'nda 9'uncu gün (2)RESULAYN'DA SOKAK ÇATIŞMALARI SÜRÜYORTSK ve SMO'nun Fırat'ın doğusunda terör örgütü PKK/YPG'nin oluşturmak istediği terör koridorunu bertaraf etmek, bölgede huzur ve barışı sağlamak amacıyla yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı, Suriye'nin Haseke kentine bağlı Resulyan ilçesinde planlandığı şekilde devam ediyor. Dün gece sessizliğin hakim olduğu ilçede, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte sokak çatışmaları yeniden başladı. Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesi karşısında bulunan Resulayn'daki terör hedefleri, sınır birliklerinde konuşlu bulunan obüslerle vuruluyor. Bölgede tespit edilen 300 civarındaki tünele gizlenen teröristler, nokta atışıyla etkisiz hale getiriliyor. Resulayn'daki çatışma sesleri, Ceylanpınar sokaklarından da duyuluyor.Bu arada, Resulyan'ın güneyinde bulunan M4 yolundaki Aliye siloları TSK ve SMO askerleri tarafından ele geçirildi. Burada yapılan aramalarda, teröristlere ait çok sayıda mühimmat ve yaşam malzemesi bulundu. GÖRÜNTÜ GEÇİLİYORHaber-Kamera: Ali LEYLAK-Şafak ŞAĞ/CEYLANPINAR (Şanlıurfa), ==========================Madde bağımlısı çocukları için yardım istiyorlarİzmir'in Konak ilçesine bağlı Yenişehir Mahallesi'nde yaşayanlar bölgede uyuşturucu satışı ve kullanımının yaygın olduğunu öne sürerek, çocuklarının tehdit altında büyümesini istemediklerini, bölgeye bağımlılıktan kurtulmak için tedavi merkezi kurulmasını istiyor. İzmir Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Burhanettin Kansızoğlu ise, krizin çok geniş kapsamlı olduğunu, tüm devlet kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin, halkın, bakanlıkların hep birlikte bu sorunun üzerine gitmesi gerektiğini belirtti.İzmir'in Konak ilçesine bağlı 8 bin nüfuslu Yenişehir Mahallesi'nde yaşayanların büyük çoğunluğu Roman vatandaşlardan oluşuyor. Mahalle halkının en büyük sorunlarından biri de, madde bağımlılığı. İddiaya göre 20 liraya satılan bir sentetik uyuşturucu madde türü, 10 yaşındaki çocuklar tarafından bile kullanılıyor. Yenişehir'de yaşayanlardan Hasan Ç., madde kullandığını ve sattığını belirterek, uyuşturucu batağından, illetinden kurtulmak istediklerini söyledi. Hasan Ç., "Uyuşturucu madde kullanımı sorununu dedelerimizden beri yaşıyoruz. Gençlerimizin uyuşturucu kullanma yaşı 10'lara kadar düştü. Ben de torun yetiştiriyorum. Onlar adına endişeleniyorum. Burası bizim mahallemiz, biz burada kalıcıyız. Yarın öbür gün torunlarım da büyüyecek. İster miyim onları içerken veya satarken görmek. Nereye gittiysek, kimin kapısını çaldıysak sabıkamız var diye kapılar yüzümüze kapandı. Bizi kimse işe almıyor. Ben de içicilik de var, satıcılık da var. Sattığım için de içtiğim için de sabıkam var. Biz istiyoruz ki bunlar artık olmasın. Mahkeme yüzü, emniyet yüzü görmeyelim. Polislerle hasım değil dost olalım. Emniyete uyuşturucudan dolayı gitmeyelim, çay içmeye gidelim" dedi.'EŞİM VE AĞABEYİM UYUŞTURUCUDAN DOLAYI CEZAEVİNDE'Mahallede yaşayan evli ve 2 çocuk annesi Esma Yalaman, "Ben bir anneyim, uyuşturucuya 'hayır' diyorum. İki oğlum var. Bu mahallede bu şekilde yaşamak istemiyoruz. Eşim ve ağabeyim uyuşturucudan cezaevinde. Biz madde kullananların tedavi edilmesini istiyoruz. İlgi istiyoruz. Eşlerimiz çalışsın böyle şeyler yaşamayalım istiyoruz" dedi. Turgay Sayar (52) ise, "Devletimizin ve yerel yönetimlerimizin bu soruna sahip çıkması gerekiyor. Çalışmayan insan uyuşturucu satmak zorunda kalıyor. Dışardan insanlar da buradan uyuşturucu almaya geliyor" dedi.MADDE BAĞIMLILARI YARDIM İSTİYOR5 yıldır madde kullandığını ve bağımlı olduğunu, evliliğinin bu nedenle bittiğini, tedavi olarak bu durumdan kurtulmak istediğini söyleyen Bahaddin Haktan (26) da, "Tedavi olmak istiyorum. İş olursa uyuşturucu madde kullanmaktan kurtulurum" diye konuştu. Yenişehir Mahalle Muhtarı Süleyman Çatalbaş, mahalle nüfusunun 8 bin olduğunu, 8 bin kişiden 3 binini gençlerin oluşturduğunu, 2 bin genç nüfusun madde bağımlısı olduğunu ileri sürdü. Süleyman Çatalbaş, "Uyuşturucu bağımlısı çocuklarımızı Manisa'ya veya Yeşilyurt Devlet Hastanesi'ne götürüyoruz. Çocuklarımız kendinde değil ama bize 'Kendi rızası ile tedaviye gelmeli' diyor. Bu çocuklar kendinde değil. Evini yakıyorlar, ailelerine şiddet uyguluyorlar ama yasa bu şekilde. Kanun değişmeli. Uyuşturucu madde konusunda İzmir'de en mağdur mahalle, burası" diye konuştu. Konak Belediye Meclisi'nin CHP'li üyesi Ali Yangır da, mahalledeki gençlerin iş bulamadıkları için boşluğa düştüklerini ve sonrasında uyuşturucu madde kullanımına başladıklarını söyledi. Yangır, "Konak sınırları içerisinde Amatem merkezi kurulmasını istiyoruz. Çocuklarımızı sosyal yaşama entegre edemiyoruz. Çocukların kendine özgüveni olmadığı için onları kaybediyoruz. Bağımlı oluyorlar. Acilen bu merkezin kurulmasını istiyoruz" dedi.'TEDAVİ İÇİN YATAK KAPASİTESİ AZ'İzmir Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Burhanettin Kansızoğlu, Yenişehir'de dernek olarak tarama yaptıklarını, ailelerle görüştüktüklerini ve karşılaştıkları manzaranın pek de iç açıcı olmadığını kaydetti. Devletin bu konuda kriz masası oluşturmasının öneminde değinen Burhanettin Kansızoğlu, "Çünkü Türkiye'de sanırım en en yoğun kullanılan bölge burası. Belediye bu bölgedeki terk edilmiş metruk binaları yıkmıyor. Yıkmadığı için o binaların içerisinde uyuşturucu kullanılıyor. Bu bölgenin temizlenmesi lazım. Satıcılar da kurtulmak istediklerini ancak iş bulamadıkları için buna mecbur olduklarını söylüyor. Bağımlılar tedavi olmak istiyor. İzmir'de uyuşturucu kullanılan bölgelerde insanlar tedavi olmak istiyor ancak tedavi olamıyorlar. İzmir'de yatak kapasitesi çok düşük. 24 yatak var. Genelde ayakta tedavi oluyorlar. Bağımlılık o kadar zor ki, kurtulmak imkansız gibi bir şey. Şu anda bağımlı olanları kurtarmak için rehabilitasyon merkezleri kurulmalı" dedi.Burhanettin Kansızoğlu, "Kriz çok geniş kapsamlı. Tüm devlet kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin, halkın, bakanlıkların tüm birimleri ile bu sorunun üzerine gitmesi gerekiyor. Ayrıca halkın da bilinçlendirilmesi lazım. Bu işin bir de emniyet ayağı var. Onlar üzerine düşeni fazlası ile yerine getiriyorlar. Özellikle arz konusunu çözmeye çalışıyorlar. Fakat talep olduğu müddetçe arzı önleyemecekler. Burada olmazsa başka ilden insanlar tedarik edecek veya kendileri üretecek. Esas önemli olan ise bu illetten kurtulmak isteyip de kurtulamayan vatandaşlara imkan oluşturulması. İzmir'de acilen sadece bu konu ile ilgili korunaklı, yüksek güvenlikli bir merkezin oluşturulması lazım" diye konuştu.Görüntü Dökümü------------Konak'ın Yenişehir Mahallesi'nden görüntüMahalledeki vatandaşlardan görüntüMahalle muhtarı, vatandaşlar, madde kullanan genç, Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ile röp.AnonsGenel ve detay görüntüHaber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tolga TAHCI/ IZMIR, =================== Sarar soygunu sanıklarına 47'şer yıl hapis istemiEskişehir'de Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar (75) ve eşi Zehra Sarar (65) çiftini bağladıktan sonra dövüp, evdeki kasayı soyan Moldova uyruklu eski hizmetçileri Lulia Dragusan (34) ve sevgilisi Alexandr Aricov (33) ile firari 4 sanık hakkındaki iddianame tamamlandı. Eskişehir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede şüpheliler hakkında 'nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve mala zarar verme' suçlarından 47'şer yıl hapis cezası istendi. İddianamede Sarar çiftinin kasalarından çalınan para ve ziynet eşyalarının 10 milyon TL değerinde olduğunu bildirdiği de yer aldı. Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar ile eşi Zehra Sarar'ın Odunpazarı Sümer Mahallesi'ndeki evlerinde geçen mayıs ayında yaşanan soygunla ilgili Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Eskişehir Cumhuriyet Savcısı İsa Tuncay tarafından yazılan 12 sayfalık iddianame, Eskişehir 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.KASANIN ANAHTARINI VERMEYİNCE DÖVDÜLERSarar çiftine dehşetin yaşatıldığı soygun olayı iddianameye göre şöyle gelişti; Kar maskeli ve siyah kıyafetli şüpheliler, fabrikaların da bulunduğu bölgeye tel örgüleri demir makasıyla keserek girdi. Ardından da evin anahtarı üzerinde olan kapısını açtı. O sırada salonda oturan Cemalettin ve eşi Zehra Sarar'ı koli bandı ve plastik kelepçeyle bağladı. Çiftten 1 milyon Euro ve 1 milyon dolar isteyen şüpheliler, olumsuz yanıt alınca Cemalettin Sarar'ın cebindeki 2 bin 600 lirayı alıp, evde bulunan kasanın anahtarını istedi. Sarar çifti anahtarın yerini söylemedi. Bunun üzerine soyguncular, karı-kocayı dövdü. Evde yaptıkları aramalada anahtarını buldukları kasadan 10 bin Euro, 10 bin dolar, 60 adet Cumhuriyet altını, Hint takı seti, 6 adet 5'i bir yerde, zümrüt taşlı gerdanlık, beyaz pırlantalı gerdanlık, pırlanta taşlı kolye, Trabzon seti, 4 kıratlık yüzük, 2 kırat küpe, pırlanta bilezik, çok sayıda küçük altın, zümrüt küpe, kolye setleri ve altın bilezikleri sırt çantalarına doldurarak, geldikleri tel örgütlerden çıkıp motosiklet ile kaçtı.ZİYNET EŞYASI KUTUSUNDA PARMAK İZİ ÇIKTISoygunun ardından Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Sarar çiftinin evinde geniş çaplı olay yeri inceleme çalışması yaptı. Kasada, ziynet eşyalarının bulunduğu bir kutu üzerinde 2 yıl önce 3 ay evde hizmetçi olarak çalışan Moldova uyruklu Lulia Dragusan'ın parmak izi bulundu. Yalova'nın Çınarcık ilçesinde olduğu belirlenen Dragusan, yakalanarak tutuklandı.İfadesi ve cep telefonunda yapılan incelemeyle de suç ortaklarının sevgilisi Alexandr Aricov ile firarda olan kardeşi Dmitri Aricov, Alexei Terzinov, Ilia Saraci ve Ukrayna uyruklu Vasyl Nachev olduğu tespit edildi. İçişleri Bakanlığı ve İnterpol'ün devreye girmesinin ardından Alexandr Aricov, 6 kişiyle birlikte Bulgaristan'da bir yolcu minibüsünde yakalanarak, Türkiye'ye iade edildi. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Alexandr Aricov tutuklanarak cezaevine konuldu. Soygunla ilgileri olmadığı ortaya çıkan Moldova uyruklu Anna Azukova, Adelina Ashi, Tatyana Tazamali, Nadejda Katkova ve George Dobrioglu ise serbest bırakıldı.DİĞER SANIKLAR YURT DIŞINA KAÇTIFirari şüphelilerden Vasyl Nachev'in motosikletle, Ilia Saraci'nin de olaydan 1 gün önce araçla Türkiye'ye giriş yaptıkları, soygundan sonra da geri gittikleri tespit edildi. Tutuklu şüphelilerden Alexandr Aricov'un kardeşi olan firari Dmitri Aricov'un gümrükte araç değiştirerek, diğer firari şüpheli Alexei Terzinov'un da kimliğini sınır kapılarına bildirmeden Türkiye'den ayrıldığı belirlendi. Çalınan ziynet eşyaları ile paraların yurt dışına kaşan Dmitri Aricov'da olduğu ortaya çıktı.1 AY ÖNCE KEŞİF YAPMIŞLAR, 10 GÜNDE 128 KEZ GÖRÜŞMÜŞLERSoyguncuların olaydan yaklaşık 1 ay önce İstanbul'dan kiraladıkları araçla Eskişehir'e gelerek Sarar çiftinin konutu çevresinde keşif yaptıkları, kiralık aracın GPRS kayıtlarından ortaya çıktı. Soygunun bir numaralı şüphelisi Alexandr Arikov ile sevgilisi Iulia Dragusan'un 9-19 Mayıs arasındaki 10 günde 128 kez telefonla görüştükleri, sadece olay günü 11 kez telefonda konuştukları tespit edildi.KASADAN 10 MİLYON LİRA ÇALDILARSarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar, ifadesinde şüphelilerden şikayetçi olurken, gece evde oturdukları sırada siyah kıyafetli kar maskeli 3 kişinin içeri girip, kendilerini bağladığını anlattı. Şüphelilerin, önce 1 milyon Euro ve 1 milyon dolar istediklerini anlatan Cemalettin Sarar, "Evde bu kadar para olmadığını söyleyince bizi darp ettikten sonra kasanın anahtarını buldular içindeki paraları ve ziynet eşyalarını aldılarö dedi. Zehra Sarar da zararının yaklaşık 10 milyon TL olduğunu beyan etti.TUTUKLU SEVGİLİLER SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİTutuklu şüpheliler Lulia Dragusan ile sevgilisi Alexandr Aricov ifadelerinde suçlamaları kabul etmeyerek işten ayrıktan sonra Eskişehir'e dönmediklerini savundu. Dragusan, sevgilisi olan Aricov'tan 11 yaşında kızı olduğunu söyleyerek, "İki yıl kadar önce Sarar çiftinin evinde temizlik işlerine bakıyordum, Alexandr Aricov ise bahçe işlerine bakıyordu. Aricov beni darp ettiği için, 2 ay sonra işi bıraktım, o da işten atıldı. Eskişehir'i terk ederek, bir daha şehre gelmedim. İstanbul'da bir firmada satış elemanı olarak çalışıyorken, sosyal medyadan Yalova'nın Çınarcık ilçesine 3 gün 4 gecelik bir tatil kazandım. Polisler beni burada yakaladı. Diğer şüphelileri tanımıyorum. Ziynet eşyaları kutusundaki parmak izim çıkmış, çalıştığım dönem evi düzenlerken dokunmuş olabilirimö dedi. Aricov da üzerinde bulunan sahte pasaportu Romanya'da 200 Euro vererek yaptırdığını, Eskişehir'e işten çıktıktan sonra gitmediğini soygunla ilgisi olmadığını öne sürdü.6 SANIĞA 47'ŞER YIL HAPİS İSTEMİİddianamede tutuklu sanıklar Lulia Dragusan ve sevgilisi Alexandr Aricov ile firari sanıklar Dmitri Aricov (31), Alexei Terzinov (37), Ilia Saraci (27) ve Ukrayna uyruklu Vasyl Nachev (41) hakkında 'nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, mala zarar verme' suçlarından 24 yıl 4 aydan, 47 yıla kadar hapis cezası istendi. Firari 4 sanık hakkında Eskişehir 3'ncü Sulh Hakimliği tarafından yakalama kararı çıkarıldı. Dragusan ve Aricov, ocak ayında hakim karşısına çıkacak.8 ŞÜPHELİYE TAKİPSİZLİK KARARIÖte yandan iddianamede Bulgaristan'daki yolcu minibüsünde yakalanarak Türkiye'ye iade edilen ve çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakılanların da aralarında bulunduğu 8 şüpheli hakkında olayla ilgileri olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği kaydedildi.Görüntü Dökümü------------Olaya ilişkin ARŞİV görüntülerHaber: Engin ÖZMEN-Ali Naki ERDOĞAN/ESKİŞEHİR,- =================== Tanesi 1 kilo gelen deveci armudunda hasat zamanıBursa'nın İnegöl ilçesinde, deveci armudunun hasadına başlandı. Tanesi yaklaşık 1 kilo olan armuttaki verimlilik, çiftçiyi sevindirirken, fiyat düşüklüğü ise memnun etmedi. İnegöl'e bağlı Edebey Mahallesi'nde, deveci armudunun hasadı yapılıyor. Sabah erken saatlerde bahçelerine giden çiftçiler, tanesi yaklaşık 1 kilo gelen armutları topluyor. Verimliliğin geçen yıla göre fazla olduğunu belirten çiftçiler, fiyatların ise düşük olmasından yakındı. Edebey Mahallesi'nin muhtarı Niyazi Cengiz, "Meyve üretiminde önemli bir yere sahip mahallemizde deveci armudu hasadımız başladı. Bu yıl rekolte çok iyi; ancak fiyatlar bizi biraz üzdü. Armudun kiloyla satış fiyatı 1,85 TL ile 2 TL arasında değişiyor. Fiyatların biraz daha yüksek olmasını bekliyorduk. Hasadın tüm çiftçilere hayırlı olmasını temenni ediyorum" diye konuştu. İsaören Kırsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Erhan Ulu ise deveci armudu üretiminde İnegöl'ün önemli olduğunu belirterek, "Kent genelinde 1500 dönüm alanda yaklaşık 5 bin ton armut üretimi yapılıyor. Bu sene rekolte güzel, kalite iyi. Maliyetler yüksek olduğu için fiyatlar istediğimiz düzeyde değil. Deveci armudu yetiştirme zahmetli iş. Bu armut, diğer armutlara göre daha meşakkatli. Deveci armudu diğer armutlarla kıyaslandığında tanesi, 1 kilograma kadar ulaşıyor" dedi. Görüntü Dökümü---------------tarlalardan görünüler-Çiftçileden görüntüler-Armuttan görüntüler-AçıklamalarSüre: 3.20 Boyut: 375 MBHaber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL,=================Anıt zeytin ağacında ilk hasat yapıldıManisa'nın Kırkağaç ilçesinde, 1657 yaşındaki 'dünyanın meyve veren en yaşlı zeytin ağacı' olarak tescil edilen anıt zeytin ağacında ilk hasat yapıldı. İzmir Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından 2013'te 'anıt ağaç' olarak koruma altına alınan Kırkağaç'ın Bakır Mahallesi'ndeki 1657 yaşındaki anıt zeytin ağacında, bu yılın ilk hasadı yapıldı. Manisa Valisi Ahmet Deniz, Kırkağaç Kaymakamı Murat Büyükköse, Kırkağaç Belediye Başkanı Yaşar İsmail Gedüz, Tarım ve Orman Manisa İl Müdür Vekili Metin Öztürk, Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Emin Özarı ve İlçe Tarım ve Orman Müdürü Cihan Doğan hasat etkinliğine katıldı. Başta Vali Deniz olmak üzere etkinliğe katılanlar, anıt ağactan zeytin topladı. Ayrıca Vali Deniz, hasat yapan kadın çiftçilere, Dünya Kadın Çiftçiler Günü nedeniyle gül verdi. Açıklama yapan Vali Deniz, üreticilere bol kazançlı ve bereketli hasat dönemi diledi. Manisa'nın Türkiye'nin sofralık zeytin üretiminde birinci, yağlık zeytin üretiminde ise ikinci sırada yer aldığını söyleyen Vali Deniz, Akdeniz ülkelerinde zeytinyağı kullanımında geride kaldığımızı belirterek herkesi tüketime davet etti. Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Emin Özarı ise, "Yaklaşık 2 milyon ağacının yer aldığı Kırkağaç'ta, geçen yıl ortalama 40 bin ton rekolte vardı. Bu yıl rekoltenin 20 bin ton olması bekleniyor. 'Edremit' ve 'Domat' tipi zeytin ağaçlarındaki verim düşüklüğü nedeniyle, rekolte düştü. Buna rağmen tane büyüklüğü ve kalite açısından son yılların en kaliteli ve en iri taneli ürünü söz konusu" dedi. Görüntü Dökümü---------Hasattan görüntü-Katılımcılardan görüntü-Manisa Valisi Ahmet Deniz ağaçtan zeytin toplarken -Vali Ahmet Deniz kadın çiftçilere gül verirken-Genel ve Detay görüntüHaber: Kadir ÖZEN- Kamera: Erdinç ALKAN / KIRKAĞAÇ (Manisa), =======================

DHA YURT BÜLTENİ - 7

Güncel Haberler

Barış Pınarı Harekatı, Resulayn, Sarar, , Haberler