Neşet Ertaş'ın Doğduğu Köy Eski Günlerini Arıyor
Kırşehir'in Kırtıllar Mahallesi, halk ozanı Neşet Ertaş'ın doğduğu yer olmasına rağmen köyde yaşam giderek zorlaşıyor. Gençler geçim kaygısıyla şehirlere göç ederken, müzik geleneği de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Neşet Ertaş'ın evi ve köy okulu için yapılan düzenlemeler, göçü ve işsizliği önlemeye yetmedi.
Haber: Seyfi ÇELİKKAYA
(KIRŞEHİR) - Halk ozanı Neşet Ertaş'ın doğup büyüdüğü, daha önce köy olan, ardından Kırşehir'in Akpınar ilçesine bağlı Kelismailuşağı Köyü ile birleştirilip mahalle haline getirilen Kırtıllar'da yaşam giderek zorlaşıyor. Bir zamanlar her evde davul, zurna, keman, cümbüş, saz sesleri arasında yükselen türkülerin yerini bugünlerde sessizlik aldı. Kırtıllar'da bir iki evde davul zurnadan başka müzik aleti kalmadı. Gençler, geçinebilmek için şehirlere göç etti.
Hiçbir müzik eğitimi almadığı halde Türk Halk Müziği'ne unutulmayacak eserler kazandıran, "Bozkırın Tezenesi" olarak adlandırılan halk ozanı Neşet Ertaş'ın vefatından sonra doğduğu köy ve buradaki evi ilgi odağı haline geldi. Neşet Ertaş'ın doğduğu evin dışı yenilendi, köy okulu "Neşet Ertaş Köy Yaşam Merkezi" olarak dizayn edildi. Köyün hemen yanı başındaki dere yatağına 2 bin 800 dekar tarım alanını sulamaya yönelik inşa edilen baraja ozanın adı verildi. Tüm bunlar köydeki göçü, işsizliği önlemeye yetmedi.
Düğünlerde, törenlerde davul-zurna, saz, keman, darbuka, cümbüş çalarak Abdal geleneğini sürdüren köylüler geçinebilmek için şehirlere gidip, inşaatlarda çalışmaya başladı, Abdal geleneğinde yer alan müzik aleti ile geçim sağlama dönemi de sona erdi. Köyde bir iki ev dışında davul-zurna da kalmadı. Köy de nüfus azalınca komşu köyün mahallesi yapıldı.
" Düğün olayı olsa da yetmiyor bize"
Kırtıllar'da yaşayan Neşet Ertaş'ın akrabalarından Arap Uyanık, Neşet Ertaş'ın babası Muharrem Ertaş'ın 1938 depreminden sonra köye gelip, yerleştiklerini söyledi. 7-8 yaşına kadar köyde kalan Neşet Ertaş'ın daha sonra Yerköy tarafına, oradan da sırasıyla Kırşehir, Ankara ve Kırıkkale'ye gittiğini anlatan Uyanık, Kırtıllar'daki son durumu şöyle özetledi:
"Hayat pahalılığı nedeniyle çocuklarımız demire gidiyor, inşaatlarda çalışıyoruz. Düğün olayı olsa da yetmiyor bize. Çocuklarımızı şehirlere demirde çalışmaya salıyoruz inşaatlara. Hiçbir gelirimiz yok. Davul zurna da tekleme çalınıyor. Düğünler düğün salonlarında oluyor. Temelli hiçbir gelirimiz yok.
Neşet Ertaş'ın evi olduğu için Turizm Bakanlığı dış tarafını yaptırdı. İç tarafına da hiçbir şey yapılmadı. Sadece bir pencere değişti. Kapılarımız neyimiz değişmedi. İçeride hiçbir şey yapılmadı. Öylece kaldı. 'Yapılacak' dediler öylece kaldı.
Burada yaz günü olunca 20-25 hane oluyor da kış günü olunca 15 haneye falan düşüyor. Yaz günü millet çoğalıyor. Şehirlere gidiyorlar. Geçim sıkıntısı var. Ondan dolayı burada geçinmek çok zor. Tarlamız yok, takımımız yok. Hiçbir gelirimiz yok. Daha önce devlet tarafından bize 20'şer, 25'er koyun verildi. O koyunla bu zamana kadar geldik. Şimdi saman pahalandı. Tarla takım da olmadığı için mecburi koyunumuzu hep satmak zorunda kaldık."














