Prof. Dr. Mehmet Karadağ'dan çadırlarda kalan depremzedeler için 'uyku' uyarısı

Prof. Dr. Mehmet Karadağ'dan çadırlarda kalan depremzedeler için 'uyku' uyarısı"Sağlıklı uyku olmadan sağlıklı yaşam mümkün değil""Çadırlarda yaşarken sağlıklı uyku uyumaları mümkün değil""Sağlıklarına kavuşmaları ve hastalıkları ile mücadele edebilmeleri için sağlıklı uyumaları lazım""Uyku tıbbı son 60 yılda daha fazla bilgi birikimine ulaştı"ANTALYA Uykunun insan sağlığı için vazgeçilmez bir unsur olduğunu belirten Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, "Deprem bölgesinde vatandaşların büyük ekseriyatı çadırlarda yaşıyor. Çadırlarda yaşarken sağlıklı uyku uyumaları mümkün değil. Bu bölgede bulunan insanlarımızın sağlıklarına kavuşmaları ve hastalıkları ile mücadele edebilmeleri için sağlıklı uyumaları lazım" uyarısında bulundu. Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Katılımlı Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi 2023, Antalya'nın turizm bölgesi Belek'te bir otelde devam ediyor. Kongrede 17 Mart Dünya Uyku Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, "Uyku insan sağlığının vazgeçilmez bir faktörüdür. Sağlıklı uyku olmadan sağlıklı yaşam mümkün değil. Dünya Sağlık Örgütü de bunu belirledi; beyin, kalp ve diğer organların sağlığı uyku sağlığı ile bağlantılıdır. Uyku sadece bir dinlenme dönemi değildir, bir restorasyon dönemidir. Gün boyunca yorulmuş olan vücudumuz, gece boyunca dinlenirler ve yeni bir güne hazırlanırlar. Kişinin vücut sağlığında en önemli ihtiyacı olan şey uykudur" sözlerine yer verdi."Çadırlarda yaşarken sağlıklı uyku uyumaları mümkün değil"2022 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan araştırmada kalp hastalıklarında uyku sağlığının mutlaka ön planda değerlendirilmesi gerektiğinin kararının verildiğini belirten Karadağ, "Kişiler sağlıklı bir uyku uyumadan sağlıklı bir yaşamı sürmesi mümkün değildir. Ne yazık ki biz şuanda acılı bir dönemden geçiyoruz. Bir deprem yaşadık ve deprem bölgesinde vatandaşların büyük ekseriyatı çadırlarda yaşıyor. Çadırlarda yaşarken sağlıklı uyku uyumaları mümkün değil. Biz ülke olarak yeniden hayata döneceğiz, bu umut içerisindeyiz. Bu bölgede bulunan insanlarımızın sağlıklarına kavuşmaları, hastalıkları ile mücadele edebilmeleri için sağlıklı uyumaları lazım. Sağlıklı uyumak için de kalıcı konutların tamamlanması için tüm ülke olarak elimizden geleni yapmalıyız" dedi."Uyku tıbbı son 60 yılda daha fazla bilgi birikimine ulaştı"Sağlıklı uyuyan bir kişinin vücut direncinin artacağını belirten Karadağ, "Hastalıklara, bakterilere ve virüslere karşı direnci de artacaktır. İyi uyuyamayan kişilerde gündüz aşırı uyku hali olur, bu da iş ve trafik kazalarının önemli sebeplerinden birisidir. Dünyada en önemli ölüm sebebi kalp hastalıklarıdır. Kalp hastalarına baktığımız zaman büyük ekseriyatı gece 02.00-05.00 arasına ölürler. Bugün görüldü ki bu insanların hemen hemen hepsi, kalp hastası. Uyku apnesi olanın kişilerin önce bunun tedavisini alması gerekir. Uyku apnesi tedavi edilmezse hipertansiyonlu bir hasta gece beyin kanaması geçirebilir, felç olabilir. Bütün bunların önlenmesi için uykunun önemini anlamamız lazım. Uyku tıbbı son 60 yılda daha fazla bilgi birikimine ulaştı. Teknoloji uykunun tüm sınırları çözmüş durumda bulunuyor. Laboratuvarda her şeyi ölçebiliyoruz. Tedavileri de çok kolay. Hastalarımız uyku apnesi tedavisi alır almaz yeni bir hayata doğmuş gibi ayağa kalkarlar" ifadelerini kullandı."Uyku bölünmesi olmaması lazım"Karadağ açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Uykuda yeterli süre dediğimiz sadece saat değildir, ortalama olarak bir erişkinin 6-9 saat arasında uyumasını bekliyoruz. Burada sadece uykunun süresi değil uykunun derinliği de önemlidir. Uyku bölünmesi olmaması lazım. Uykuda nefes durması önemli bir hastalıktır. Gece uyurken nefes alıp veremeyen kişiler bunu bize horlama ile gösterirler. Astımı olan kişiler, gece nefesleri açılmaz. Uyurken nefes alıp vermek gündüz hareket haline göre daha zordur."