Dış pazarı hedefleyen arıcılar yüksek yayla balına kimlik kazandıracak

Zengin florası, uygun ekolojisi ve koloni varlığı bakımından büyük bir arıcılık potansiyeline sahip Türkiye'de, 1700 rakımlı yüksek yaylalarda yetiştirilen yayla ballarının yurt dışında gereken ilgiyi görmesi için incelemeye alınıp kimliklendirme çalışması başlatıldığı bildirildi.Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, AA muhabirine, Türk yayla ballarının kalitesine rağmen yurt dışında yeterince pazar bulamadığını söyledi.Türkiye'de yaklaşık 70 bin ailenin arıcılık yaptığı bilgisini veren Şahin, arı varlığı ve bal üretimindeki bu potansiyeliyle dünyada önemli bir konumda olan Türk bal sektörünün gün geçtikçe ilerlediğini aktardı.Şahin, Türkiye'de arı varlığının yeterli seviyede olduğuna dikkati çekerek, "Arıcılar dünyanın en kaliteli ballarını üretmek için gece gündüz demeden çalışıyor. Üretilen bal çeşitlerine kimlik kazandırmak için uzun yıllardır çalışma yürütüyoruz. Dünyanın en kaliteli balı Türkiye'de üretilmektedir. Çam balımızı kimliklendirdik. Birçok alanda da kimliklendirme çalışması devam ediyor." diye konuştu.Ayçiçeği, pamuk, narenciye, kestane ve geven balları için de Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği tarafından "kimlik" çalışması yapıldığını hatırlatan Ziya Şahin, şöyle konuştu: "Bu yıl meşe ve lavanta balını çalışıyoruz. Daha sonra en büyük hedefimiz yüksek yayla ballarını çalışarak değerini bulması. Zengin floraya sahip yüksek kesimlerdeki yayla ve dağlara bırakılan kovanlarda organik üretim yapılıyor. Yüksek yaylalarda üretilen bal ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Biz özellikle 1700 rakımlı yüksek yaylalarda yetiştirilen yayla ballarını incelemeye aldık. Yüksek yayla balları en nadide bitkilerden elde edilen ballar. Biz bu balları çalışarak, Türk bilimine ve arıcılık sektörüne kazandıracağız. Bunun için çalışma başlattık. Bu kazanımlarımızla Türkiye'de arıcılık sektörü dünyada farklı bir yere gelecektir."Ballarda kimlik çalışmasıyla daha kaliteli ve daha güvenli bal üretildiğini vurgulayan Şahin, çalışmaların tamamlanmasıyla Türk balının dünya ve Avrupa pazarında daha fazla yer alacağını dile getirdi.