Balıkesir Ülkü Ocakları İl Başkanı Halil Görmen: "Kandil Uzantıları Belediyelerimize Giremez"

Balıkesir Ülkü Ocakları İl Başkanı Halil Görmen: "Kandil uzantıları belediyelerimize giremez"BALIKESİR - Balıkesir Ülkü Ocakları İl Başkanı Halil Görmen, "Biz ülkücüler 41 bayrak adamın torunları Kuva-yi Milliye şehri Balıkesir'de bu Kandil uzantılarının belediyelerimize girmesine asla müsaade etmeyeceğiz" dedi. Balıkesir Ülkü Ocakları İl Başkanı Halil Görmen Alaca Mescit Cami önünde sert açıklamalarda bulundu. 8 Mayıs 1919'da Kuva-yi Milliye ateşini yakan 41 bayrak adamın torunları olarak toplandıklarını ifade eden Başkan Görmen, "Bu kutlu mekanda bulunmamızın nedeni, zillet ittifakının yerel seçimlere PKK lekesi bulaştırmak istemesidir. Balıkesir'de yaşanan olaylar bir bela, bir veba gibi yayılmış, içimize sinmiş olmuştur. Ülkümüzü satıp FETÖ-Kandil tezgahının kucağına oturan İsmail Ok bardağı taşırmıştır. 'Mehmetçik, PKK'ya karşı silah bıraksın' diyen, şehit cenazesinde ülkücülere 'Asıl gerilla bunlar' diye seslenen CHP'li eski vekil Mehmet Tüm'ün yanında utanmadan bozkurt yapan İsmail Ok. 'Oylar Kürdistan'a' diyen Edremitli ne idüğü belirsiz rantçılara, 'Kürdistan'a oy vermek CHP'ye oy demek' diye cevap veren zillet ittifakına ses çıkartmayan İsmail Ok. Erdek'te değerlerimizle, dualarımızla, Allah'ın ayetiyle alay edilen zillet ittifakının adayına ses çıkartmayan, hatta kürsüde gülen İsmail Ok. Gömeç'te ve Burhaniye'de PKK'lıları listeye sokan İsmail Ok ve son olarak kapalı kapılar ardında, Büyükşehir kadrolarını ve yönetim koltuklarını PKK uzantılarına peşkeş çeken İsmail Ok. Alaca Mescit'ten sesleniyoruz. Biz ülkücüler 41 bayrak adamın torunları Kuva-yi Milliye şehri Balıkesir'de bu Kandil uzantılarının belediyelerimize girmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bu coğrafyayı bu zillete teslim etmeyeceğiz. Zulüm ibresini, ihanet oklarını Balıkesir'e çevirttirmeyeceğiz. Bu nedenle Ülkü Ocakları olarak bizler, bilge liderimiz Sayın Dr. Devlet Bahçeli'nin evlatları olarak milli bekamızı koruyacak, Cumhur İttifakı'na sonuna kadar bağlı kalacağız. Son söz, ya bu devran heba olarak ufalanıp gidecek ya da dev bir doğruluşla geleceğe uzanacaktır. Ne mutlu Türküm diyene" dedi.