Şehit annesi "yuva" olduğu çocukların sevgisiyle hayata bağlandı

Eşini ve annesini kaybeden, polis oğlu da 2016'da Vezneciler'deki terör saldırısında şehit olan Keziban Koç, bir yıl önce koruyucu aile olarak yuvasını açtığı iki minik kardeş sayesinde hayata tutundu.Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde yaşayan 52 yaşındaki ev hanımı Keziban Koç, genç yaşta annesiz kaldı. Eşi hastalığı nedeniyle vefat eden Koç'un 28 yaşındaki oğlu Yaşar Özden ise babasından bir yıl sonra, terör örgütü PKK'nın 7 Haziran 2016'da İstanbul'un Fatih ilçesi Vezneciler semtinde bomba yüklü araçla düzenlediği saldırıda şehit oldu. Evlat acısına ve yalnızlığa daha fazla dayanamayan Koç, çok sevdiği çocuklarla yaşama tutunabilmek için koruyucu aile olmaya karar verdi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İl Müdürlüğü nezdinde yaptığı başvurunun ardından kurum bakımındaki iki kardeşin koruyucu aileye ihtiyacı olduğunu öğrenen ve onları ayırmaya kıyamayan şehit annesi, bir yıl önce, 11 yaşındaki Hüseyin ile 9 yaşındaki kardeşi Semiha'ya yuvasını açtı.Hüseyin ve Semiha kardeşlerle hem teselli bulan hem de evlat sevgisini yeniden tadan Koç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın ev sahipliğinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde geçen hafta düzenlenen Koruyucu Aile Programı'na konuk oldu."İki, üç yıl kimseyle görüşmedim"Programda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Keziban Koç, "Kalbimden doğdular" dediği iki kardeşle yaşama tutunuşunu anlattı. Eşi ve oğluyla çok mutlu bir hayatı olduğunu vurgulayan Koç, "Eşim vefat edeli 5 yılı geçti. Kas erimesi hastalığı vardı, 4 yıl yattıktan sonra vefat etti. Sonrasında oğlum polisliği kazandı. 9 ay olmuştu göreve başlayalı, Vezneciler'deki patlamada şehit oldu." diye konuştu."Çocukları çok seviyordum. İki, üç çocuğum olmasını hep çok istedim ama Rabb'im bir tane verdi. O da şehit oldu." diyen Koç, bunun çok üzücü olmasının yanında gurur verici bir his de olduğunu dile getirdi.Keziban Koç, koruyucu aile olmaya karar verişini, "Tek başıma kalınca yapamadım, eve kapandım. İki, üç yıl boyunca hiçbir yere gitmedim, kimseyle görüşmedim. O anda işte koruyucu aile olmak istedim. Belediye Başkanına, İl Müdürüne gidip 'Ben yalnız yapamıyorum. Duvarlar üstüme üstüme geliyor. Çok kötüyüm' dedim." sözleriyle anlattı."Beni hayata döndürdüler"Bu süreçte bir çocuğa yuva olmayı düşünürken, karşısına iki kardeşin çıktığını anlatan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kardeşleri ayırmaya kıyamadım. Birine bakacaksam ikisine de bakabilirim dedim. Allah'a bin şükür bir yıldır çocuklarımla iyiyiz. Beni hayata döndürdüler. Gerçekten ikisi de çok sevimli çocuklar. 'Annecim, annecim' deyişleri... Üçümüzüz evde, çok iyiyiz. Çok güzel bir duygu. Evladımın yerine koyuyorum onları, hiç ayırmıyorum. Canımdan çok koruyorum. Koruyucu aile olmak çok güzel bir duygu. Onların da anneye ihtiyaçları var. Çok güzel bir sevgi. Ben onlarla ayağa kalktım. Dört ilaç kullanıyordum, şu anda ikiye düştü. İnşallah iki ay sonra onları da bırakacağım.""Canım, kanım gibiler"Keziban Koç, "Kendi çocuğum kanım, canım. Çok seviyordum, Rabb'im aldı. Allah'ım cennetinde kavuştursun bizi inşallah. Ama bu çocuklarıma da kendi canım, kanım diyebilirim. Birine bir şey oldu mu gerçekten ciğerim yanıyor. Çok seviyorum onları. Onlar da benim çocuğum." dedi.Koç, Emine Erdoğan'ın ev sahipliğindeki Koruyucu Aile Programı'na konuk olmaktan da büyük mutluluk duyduğunu söyleyerek "Sevildiğimizi biliyoruz. Mesela şu anda evde otursam, kimse aramasa sormasa... Ama buraya geldiğim, arandığım için çok mutlu oldum." ifadelerini kullandı.