Para ödememek için çöplerini döktükleri mahallenin sakinleri isyan etti

Merkeze yaklaşık 10 kilometre mesafede olan Karagözler mahallesi sakinleri, belediye çöplüğüne para vermek istemeyen duyarsızların çevrelerine döktükleri atıklarda rahatsız. Araçlarla getirilenler dışında piknikçiler ve bazı duyarsız yerel halkın evsel atıklarını çevreye gelişi güzel bırakmaları bu kirliliği artırıyor. ÇİFTÇİ VE ÇOBANLAR OLUMSUZ ETKİLENİYOR Bu durumdan, bölgede tarımla uğraşan çiftçileri, hayvanlarını merada otlatan çobanlar ve doğa içerisinde yürüyüş yapan insanları ciddi şekilde etkiliyor. Çiftçilerin arazilerini sulamak için kullandığı akarsuyun kirlenmesi ve toprağa karışan atıklar verimi düşürüyor. Meralarda otlayan, su içen hayvanların yuttukları çöp hayatlarına ya da karnındaki yavrularını kaybetmelerine neden oluyor. Öte yandan çevre kirliliğinin yanında görüntü kirliliğine de neden olan atıklar, şehir kargaşasından uzaklaşıp yürüyüş yapmak isteyen insanları da oldukça rahatsız ediyor. DÖRT DÖNEMDİR ÇÖZÜM ÜRETİLEMİYOR Konuyla alakalı konuşan Karagöz Mahalle Muhtarı Ali Aksoy, dört dönemdir bu sorunun hat safhada olduğunu belirtti. Mahalle konumunun şehir merkezine yakın oluşunun bu sorunun ana sebeplerinden olduğunu ifade eden Aksoy, mahalle sakinlerinin bu atıklardan ciddi derecede zarar gördüğünün altını çizdi. Ali Aksoy; "Dört dönemdir bu sorunumuz var. Şehir merkezine yakın olmamız, piknikçilerin buraya sıkça gelmesi, bazı tadilat çöplerinin mahallemize getirilip yol kenarlarına atılması çok oluyor. Şehir merkezine çok yakın olduğumuz için inşaat çöplerini büyükşehir çöplüğüne değil getirip buraya döküyorlar. Çünkü belediye para alıyor, para vermemek için getirip yol kenarlarına hatta tarım arazilerimize, pancar tarlamıza, buğday tarlamıza döküyorlar. Kendi imkanlarımızla kaldırıyoruz, Tepebaşı Belediyesine haber veriyoruz. Sağ olsunlar yardımcı oluyorlar, ama önüne geçemiyoruz. Vatandaşımız duyarsız olduktan sonra resmi kurumlar ne yapsın. Bu çöpü atanların kendi kapısının önü de öyle bence, bu arkadaşlar düzgün arkadaşalar değiller" diye konuştu. "SU KAYNAKLARI YOK OLUYOR" Eskişehir'den sıkça arkadaşlarıyla doğa yürüyüşleri ve bisiklet turuyla Karagöz mahallesine giden emekli öğretmen Rahime Çelen, atıkların çok rahatsız edici olduğunu söylerken önerilerde bulundu. Çelen; "Doğaya çok fazla çıkıyoruz, kamp kuruyoruz, yürüyüşler de yapıyoruz. Son yıllarda çok fazla çevre kirliliğine şahit oluyoruz, arabalarla gelip çöp atanlar, piknikçiler ya da buralarda oturan insanların evsel atıkları. Bu sadece yerler yakın yerler değil, merkeze 40 kilometre uzaklıktaki Kalabak köyünde kamp kurduğumuzda kamyonlarla inşaat atıklarını ormanın derinliklerine bırakıtılar. Bulunduğumuz nokta Karabayır bağları, bu dere yatağı yazın suyla doluydu, suların çekilmesiyle çöpler ortaya çıktı. Küresel iklim krizi nedeniyle su kaynaklarına çok daha fazla ihtiyacımız var. Su yatakları, dere kenarları hatta Eskişehir'de çeşmeden akan su olan Porsuğun, kenarları inanılmaz derecede kirletiliyor. Sadece kurumların değil, herkesin bu konuda bilinçli ve duyarlı olması gerekiyor" dedi. HAMİLE HAYVANLARDA DÜŞÜK RİSKİ Geçmiş dönemde Çukurhisar ilçesinde belediye başkanlığı yapan ve son zamanlarda hayvancılıkla uğraşan Tahsin Vardar, çevreye saçılan çöplerin koyunları için hayati tehlike oluşturduğunun altını çizdi. Otlattığı meralarda bu atıkların hayvanlarının yemesi durumunda telef olabileceğini, hamile olanların ise düşük riski taşıdığını belirtti. "BAŞKA BİR DÜNYAMIZ YOK" Tahsin Vardar, "Moloz döküyorlar, çevreye saçılan poşetler var onları yiyen hayvanlar ölür zaten, ama yapacak bir şey yok, gece geliyorlar döküp gidiyorlar, gündüz gelseler müdahile ederiz ama göremiyoruz. Burada yaşayanlar evsel atıklarını da döküyorlar, halbuki belediyenin döküm yerleri var, parasını verip atsalar daha iyi olur. Bu çevre bizim, başka bir dünyamız yok ama hiç dikkat etmiyorlar. Kimyasal maddeleri hayvanlar yediğinde kuzularını atıyorlar. Vakitten tasarruf aklı sıra, yakın çevredekiler gelip molozları döküp, gidiyorlar. Yazık günah yani, çöpler senelerce gitmiyor" diyerek konunun önemine değindi.