Fenerbahçe Aşkını İki Parmağından Çıkan Notalarla Anlatıyor

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Engellilere yönelik düzenlenen piyano kursundan detaylar, - Bedensel engelli Erdinç Yılmaz'ın piyano çalması, - Erdinç'in annesi Hacer Yılmaz'ın konuşması, - Proje sekreteri Kübra Kırca'nın açıklaması, - Eğitmen Gülizar Gül'ün röportajı, - Erdinç'in ailesi ile evinden detaylar, - Erdinç'in Fenerbahçeli futbolcularla çektirdiği fotoğraflar, Fenerbahçe aşkını iki parmağından çıkan notalarla anlatıyor- Ordu'da bedensel ve konuşma engelli genç, sadece iki parmağını kullanabilmesine rağmen devam ettiği piyano kursunda tutkunu olduğu Fenerbahçe'nin 100. yıl marşını çalmayı öğrendi- Eğitmen Gül: - "Erdinç, iki elle çalınabilecek parçaları iki parmağı ile çalabiliyor. Büyük bir azmi var. Piyano dersinde Fenerbahçe marşını çalmak istedi ve büyük bir azimle marşı çalmaya başladı" EYÜP ELEVÜLÜ - Ordu'da doğuştan bedensel ve konuşma engelli 20 yaşındaki Erdinç Yılmaz, sadece iki parmağını kullanarak çalabildiği piyanoda taraftarı olduğu Fenerbahçe takımının 100. yıl marşını başarıyla seslendiriyor.İlkokul öğretmeninin etkisiyle Fenerbahçe takımına gönül veren ve yıllar geçtikçe bu tutkusu daha da artan tekerlekli sandalyeye mahkum Yılmaz, Ordu Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursu'ndaki (ORMEK) "Sanat ile Gülen Yüzler Projesi" kapsamında engellilere yönelik piyano kursuna katıldı.Annesinin yardımıyla kursa gidip gelen Yılmaz, sarı-lacivertli takıma sevgisi nedeniyle piyano kursunda ilk olarak Fenerbahçe'nin 100. yıl marşını çalmayı öğrendi. Sadece sol işaret ve orta parmaklarını kullanabilen Yılmaz, marşı başarıyla seslendiriyor.Anne Hacer Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engeline rağmen enerjik biri olan oğlunun kurs sayesinde daha da enerjik hale geldiğini belirterek, "Kursla yaşamında çok yol katetti. En azından dışarı çıktı, daha fazla arkadaş edindi. Engelliler için bu tarz aktiviteler çok gerekli. Bu anlamda sosyal faaliyet içerisinde bulunulması çok güzel" dedi.Oğlunun Fenerbahçe tutkunu olduğunu ifade eden Yılmaz, "Öğretmeni ona Fenerbahçe sevgisini aşıladı. O da Fenerbahçe aşkıyla bugüne kadar geldi. Galatasaraylı kardeşini de Fenerbahçeli yaptı. Piyanoda da ilk olarak Fenerbahçe marşını öğrendi. Bundan dolayı da çok mutlu. Kursa çok severek geliyor. Kurs gününü iple çekiyoruz. Fenerbahçeli yöneticilerle de sosyal medya üzerinden görüştü. Onlarla büyük bir diyaloğa girmiş ve babasıyla bir maça davet edildi. Orada maçı izlediler ve güzel vakit geçirdiler" diye konuştu.-"Lisanslı ürünler giyerek kursa geliyor"Proje sekreteri Kübra Kırca da engellilere yönelik kursun beş aydır devam ettiğini ve şubat ayında sona ereceğini anlattı.Kurs sayesinde engelli bireylerle gönül bağı kurduklarını vurgulayan Kırca, şunları dile getirdi: "Erdinç çok mutlu bir çocuk. Erdinç konuşamaz mesaj atar, yürüyemez kendine koşturur, ifade edemez şarkılarla videolar yapar. Erdinç'in Fenerbahçeli olduğunu da üstüne giydiği lisanslı ürünlerle anladık. Her hafta lisanslı ürünler giyerek kursa geliyor. Erdinç'in maçlara gittiğini öğrendik. O yüzden de ilk Fenerbahçe marşını öğrenmek istemiş. Öğretmeni de sağ olsun, ona yardımcı olmuş. Biz de onun sayesinde tekrar 100. yıl marşına aşina olduk ve severek dinliyoruz."Eğitmen Gülizar Gül de zihinsel ve bedensel engellilere yönelik piyano dersi verdiğini belirterek, "Dersin dışında da çok güzel arkadaşlıklar kurduk. Hepsi gerçekten mükemmel insanlar. Aslında ben burada öğretmiyorum, daha çok öğreniyorum. Onlarla olmak gerçekten mükemmel" ifadelerini kullandı.-"İki el ile çalınabilecek parçaları iki parmağıyla çalabiliyor"Gül, azmi sayesinde iki parmağıyla piyano çalmayı öğrenen Yılmaz'ın güler yüzlü biri olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Erdinç, koyu bir Fenerbahçeli. Maalesef fiziksel olarak kaslarını kullanamıyor ama piyano dersine geliyor. Erdinç iki el ile çalınabilecek parçaları iki parmağıyla çalabiliyor. Büyük bir azmi var. Piyano dersinde Fenerbahçe marşını çalmak istedi ve büyük bir azimle marşı çalmaya başladı. Bundan dolayı onunla çok gururlanıyorum. İlk geldiği zaman çok kasılıyordu. Sadece tek parmağını kullanıyordu ama piyanoya basamıyordu, hatta piyanodan ses alamıyorduk. Bundan dolayı üzerine yoğunlaştık. Zamanla parmaklarını açmaya başladı, kasılmaları azaldı ve Fenerbahçe marşında sonuna kadar gelebildik."