Milli Savuna Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Erhan Afyoncu ne dedi?

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Türkiye'nin iç ve dış politikalarına, tarihsel kimliğine, eğitim sistemine ve demografik yapısına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Sosyal medyada büyük yankı uyandıran bu konuşmada Milli Savuna Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu ne dedi? İşte detaylar...
Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Türkiye'nin iç ve dış politikalarına, tarihsel kimliğine, eğitim sistemine ve demografik yapısına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Afyoncu'nun tespitleri; devlet yapısı, güvenlik, kimlik, eğitim ve nüfus politikaları gibi pek çok başlıkta derinlemesine değerlendirmeler içeriyor. Peki, Milli Savuna Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Erhan Afyoncu ne dedi? Detaylar haberimizde...
PROF. DR. ERHAN AFYONCU NE DEDİ?
Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı açık uyarılarda bulundu:
"Kürtçülüğün önüne geçilmeli. Terörün altyapısını hazırlayan bu fikir ve yoldaşlarıdır."
"Devletin zeminine dinamit konmak isteniyor."
"Acil müdahale edilmeli."
Afyoncu'ya göre, Türkiye'nin bekasına yönelik ideolojik ve yapısal tehditler, devletin refleksleriyle karşılık bulmak zorundadır. Bu noktada "terörle mücadele" kadar, bu yapıları besleyen "fikirsel akımlara" da dikkat çekmiştir.
KÜRESEL DENGE VE TÜRKİYE'NİN ROLÜ
Dünya siyasetinde Türkiye'nin yerini vurgulayan Erhan Afyoncu, küresel askeri dengelere dair şu dikkat çekici ifadeleri kullanmıştır:
"Bugün Amerika olmasın, Rus ordusu İspanya'dan çıkar. Karşısında durabilecek hiçbir ülke yok."
"Çünkü Avrupa, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra savaşma kabiliyetini kaybetti."
"Dünyada şu anda fiilen savaş vermekte olan 3 ülke kaldı; ABD, Rusya ve Türkiye..."
Afyoncu bu söylemleriyle Türkiye'nin aktif askeri güç kullanan ender ülkelerden biri olduğunu belirtmiş, Avrupa'nın askeri zafiyetine dikkat çekmiştir.

TÜRK KİMLİĞİ, TARİH VE GÖÇ POLİTİKALARI
Tarihi perspektiften Türkiye'nin kimlik ve göç politikalarına dair şu açıklamaları öne çıkmıştır:
"Osmanlı Devleti, Doğu'dan mütemadiyen devam eden Türkmen göçü sayesinde kuruldu ve bir imparatorluk oldu."
"Fethettiği yerlere kalabalık Türkmen kitleleri yerleştirebildiği için Rumeli vatan oldu."
"Türkmenler'in göçü 16. yüzyılda Safevî Devleti'nin kurulmasına kadar devam etti. Safevî Devleti'nin kurulmasından sonra Türkistan ile Anadolu arasındaki bu göç kanalı kapandı."
"Osmanlı Devleti, Orta Avrupa'da yeni fethettiği yerlere yerleştirecek Türk nüfusu bulamadığı için bu bölgelerdeki hakimiyeti Balkanlardaki kadar kuvvetli olmadı."
"Dünya'nın başka bölgelerinden mesela Çin'de yaşam zorluğu çeken Türkleri (Doğu Türkistan) getirmeliyiz. İsrail bu sistemi uyguluyor."
Bu açıklamalar, göç ve nüfus politikalarının tarihsel süreçlerde devletlerin kaderini nasıl etkilediğini ortaya koymaktadır.
KİMLİK TARTIŞMALARI: "TÜRKİYELİLİK" ELEŞTİRİSİ
Prof. Dr. Afyoncu, Türk kimliğine yönelik yumuşatıcı veya kapsayıcı ifadeleri eleştirerek şu net ifadeleri kullanmıştır:
"Türkiyeli diye bir şey olmaz. Kalkıp bizim kendimizi nasıl ifade edeceğimize başkaları karar veremez. Biz kendimizi ifade ederiz. Biz Türk'üz. Bu ülkede kimliğimizi söyleriz."
"Türkler, cesurca 'Türk'üm' diye haykırmadıkça, azınlıklar azıtıyor."
"Rum yok, Bulgar yok, Türk yok; hepimiz Osmanlıyız.' Bu, bugünkü 'Türkiyelilik' kavramına benzer. Dün tutmamıştır, bugün de tutmaz."
"Bizim kimliğimizi sınırlamaya kalkmasınlar, biz Türküz!"
Afyoncu bu açıklamalarıyla "Türkiyelilik" gibi üst kimlik projelerine karşı net bir duruş sergilemiştir.
EĞİTİM SİSTEMİNE ELEŞTİRİLER VE REFORM ÖNERİLERİ
Türkiye'deki eğitim sistemine dair dikkat çeken tespitlerde bulunan Prof. Dr. Afyoncu, köklü değişiklikler gerektiğini vurgulamıştır:
"Üniversite mezunu 25.000 TL'ye çalışırken, eli tornavida tutan 4-5 katı para alacak. Türkiye böyle bir duruma gidiyor."
"Eğitimde reform şart. Zorunlu eğitim 12 yıldan 8'e düşürülmeli. Üniversite kontenjanları ve eğitim süresi azaltılmalı. İlkokullarda öğretim yerine eğitim ön plana çıkmalı."
Bu ifadeler, hem eğitim sistemindeki verimlilik sorununa hem de üniversite-istihdam dengesizliğine işaret etmektedir.

NÜFUS POLİTİKASI VE AİLE YAPISI ÜZERİNE UYARILAR
Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu nüfus krizine dair ciddi uyarılarda bulunmuştur:
"Devrin şartlarına intibak edemezseniz yok olursunuz. Nüfus meselesini çözmediğimiz takdirde yok oluruz, açık ve net söylüyorum."
"Devletin ailelere teşvik vermesi lazım. Bugün en önemli problemlerden biri, kadınlar çalıştığı için çocuk yapamıyor. Kadınlar çalışmak zorunda."
"Devletin annelere en az 2 yıl ücretli izin vermesi lazım. Eğitim meselesinin çözülmesi lazım. Teşvikler artırılırsa, eğitim kalitesi artırılırsa ve bunlar hızlı şekilde yapılırsa nüfus sorunumuz çözülür."
Afyoncu, doğum oranlarının düşmesini kadınların işgücü zorunluluğuna bağlayarak, devleti somut teşvik politikaları geliştirmeye çağırmıştır.
TARİHİ MESAJA DAYANAN UYARI: YUNANİSTAN'A SERT ÇIKIŞ
Türkiye-Yunanistan ilişkilerine dair tarihsel bir gönderme de yapan Afyoncu, şu sözlerle dikkat çekmiştir:
"Bizim en kötü zamanımızda Anadolu'yu işgale kalktınız, Atatürk sizi Ege'de denize döktü. Bu savaşı kazanma ihtimaliniz yok."
Bu açıklama, Türkiye'nin ulusal hafızasındaki kritik dönüm noktalarına atıfla, dış politikadaki tavrını yansıtmaktadır.























