Zeytinburnu'ndaki Binanın Çöküş Nedeni "Beton Dayanağının Düşük" Olması

Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde Zeytinburnu'nda sürdürülen çalışmaları yürütülen ODTÜ Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Haluk Sucuoğlu, Zeytinburnu'nda binanın yıkılmasının en önemli nedeni olarak "beton dayanağının çok düşük olmasını" gösterirken, bu durumun bölgedeki tüm binalar için geçerli olduğunu bildirdi.

İstanbul Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde Zeytinburnu'ndaki çalışmaları yürüten ODTÜ Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Sucuoğlu, düzenlediği basın toplantısında, Zeytinburnu'nda çöken bina ile ilgili ilk inceleme sonuçlarını açıkladı ve İstanbul'daki binaların yapısına ilişkin bilgi verdi.

BİNANIN ÇÖKÜŞ NEDENİ BETON DAYANAĞININ DÜŞÜK OLMASI

Prof.Dr. Sucuoğlu, Zeytinburnu'nda çöken binada yapılan ilk incelemede binanın deprem dayanımının çok düşük olduğunun belirlendiğini söyledi. Büyükşehir Belediyesi'ne verdikleri Zeytinburnu Projesi sonuç raporuna göre yıkılan binanın, deprem tehlikesinin en yüksek bölgede bulunmadığı için çok riskli olarak belirlenen 2 bin 295 bina içinde de değil, ikinci derece riskli olarak sınıflandırılan 6 bin 470 bina içerisinde yer aldığını kaydeden Sucuoğlu, geçen 3 yıl içinde yaptıkları çalışma sonucu belirledikleri en riskli 2 bin 295 bina için de her hangi yasal ve teknik işlemin başlatılmadığını ifade etti. Sucuoğlu, "Deprem incelemesinin amacı, durup dururken kendi ağırlığı altında yıkılacak binaları belirlemek değildir, bunun için farklı bir çalışma yapmak gerekir. Umarım buna gerek yoktur, buralara geldiysek durumumuz çok fenaÂ… Kendi kendine yıkılacak binaları tespit etmek ise çok kolay değil. Yıkılan binadan çıkan malzeme örnekleri üzerinden bazı hesaplar yaparsak, İstanbul'da bulunan binlerce binanın yıkılmış olması gerekir. Biz onların neden ayakta olduğunu izah edemeyiz" dedi. Prof. Dr. Sucuoğlu, binanın yıkılmasının en önemli nedeninin "beton dayanağının çok düşük olmasını" gösterirken, bu durumun bölgedeki tüm binalar için geçerli olduğunu bildirdi. Binanın beton dayanağının ise İstanbul ortalamasının altında olmadığına dikkat çeken Sucuoğlu, bütün elle yapılan betonla yapılan binaların hepsinin bu durumda olduğunu kaydetti.

"BİNALARIN YIKILMASINA RÜZGAR BİLE YETECEK"

Sucuoğlu, "Deprem bir gün olacaktır, ayakta durmakta olan sadece ayakta durmakta zorlanan binalar değil, diğer binalar da aynı akıbeti paylaşacaktır. Bunun için çok şiddetli depreme gerek olmadığı anlaşılıyor, rüzgar bile yetecek" dedi. Sucuoğlu, Marmara Depremi'nin en fazla sarsacağı Zeytinburnu, Küçükçekmece, Avcılar, Bakırköy içinde bu olasılıkların geçerli olduğuna işaret ederek, "Eğer İstanbul depremi için acilen, ciddi bir ulusal strateji ve eylem planı oluşturamazsak, kendi kendine yıkılan binaları izleyip onlar üzerinden polemik yaparak oyalanacağımız anlaşılıyor" diye konuştu.

ZEYTİNBURNU'NDA 8 BİN RİSKLİ BİNA VAR

Zeytinburnu'nda 16 bin bina bulunduğunu, bunların 8 bininin riskli olduğunu kaydeden Sucuoğlu, İstanbul'da 1 milyon 200 bina bulunduğunu, her biri için detaylı bir araştırma yapma imkanı olmadığını ve araştırmalarını riske göre, kademeli bir yöntemle sürdürdüklerini ifade etti.

"İSTANBUL'DAKİ BİNALARIN GÖLCÜKTE YIKILANDAN FARKI YOK"

Sucuoğlu, İstanbul'da birçok binanın çok kötü malzemeyle yapıldığını belirterek, Gölcük'te yıkılan binalarla İstanbul'da yapılan binalar arasında fark olmadığını ve hepsinin yapısının aynı olduğunu söyledi.

Prof.Dr. Sucuoğlu, depreme hazırlığın ulusal bir problem olarak "Irak savaşı" gibi ele alınması gerektiğine de dikkat çekerek, "1999 depreminden bu yana gün sayıyoruz. Buradaki deprem tehlikesini yeterince algılamadığımızı düşünüyorum. İstanbul'da bütün binalardan beton örneği alacaksınız, binaların bizim hesaplarımıza göre yıkılmış olması gerektiği sonucu çıkacaktır. Ben onun da çözümünü bulamıyorum" dedi. (ANKA)

Haberler