Haberler

    Yorum: Katar'ın Opec'ten Çekilmesi Ne İfade Ediyor?

    Katar, sürpriz bir kararla Ocak 2019 itibarı ile Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı’ndan (OPEC) çekileceğini açıkladı. Petrol üreten ülkeler kulübü olan OPEC’ten Katar’ın çekilmesi bir çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Meseleyi Suudi Arabistan’ın Katar’a karşı başlattığı ve bir yıldan fazladır süren kuşatma ve ambargo ile ilişkilendirenler olduğu gibi, konuyu Katar’ın petrol üretimindeki düşük payı ile […]The post Yorum: Katar’ın OPEC’ten çekilmesi ne ifade ediyor? appeared first on Enerji Enstitüsü.

    Katar, sürpriz bir kararla Ocak 2019 itibarı ile Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı'ndan (OPEC) çekileceğini açıkladı. Petrol üreten ülkeler kulübü olan OPEC'ten Katar'ın çekilmesi bir çok tartışmayı da beraberinde getirdi.Meseleyi Suudi Arabistan'ın Katar'a karşı başlattığı ve bir yıldan fazladır süren kuşatma ve ambargo ile ilişkilendirenler olduğu gibi, konuyu Katar'ın petrol üretimindeki düşük payı ile ilişkilendirenler de oldu.

    KATAR'IN STRATEJİK HAMLESİ

    Katar'ın kendisine siyasi, askeri ve ekonomik ambargo uygulayan Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında, uluslararası bir teşkilatta kalmak istemediği aşikardır. Katar'ın çekilmesini bu sebebe bağlayanların beklentisi, Kral Selman tarafından davet edildiği halde 9 Aralık'ta yapılacak olan Körfez İşbirliği Zirvesi'ne de katılmayacağı, hatta Körfez İşbirliği Teşkilatı'ndan (KİT) çekilebileceği tahminlerini de yapmaktadırlar. Bu olası bir durumdur. Gerçekleşmesi halinde KİT 2019 yılında büyük tartışmalara sahne olacak ve belki de dağılma ile karşı karşıya gelecektir.

    Diğer taraftan Katar'ın OPEC'teki payının küçüklüğüne rağmen dünyanın en fazla doğalgaz üreten ülkesi olması hasebiyle, bu yönünü ortaya çıkaracak yeni stratejik arayışlar içinde olduğu anlaşılmaktadır. Petrol ve fosil yakıtlar yerine doğalgaz tüketiminin gittikçe atması Katar'a önemli avantajlar sunmaktadır. Bu hamlesi ile OPEC'e kuyruk olmaktansa, doğalgaz üretici ve ihracatçıların önünde varlık göstererek, üzerinde hissettiği siyasi ve iktisadi baskıyı hafifletebilecektir.

    Son bir buçuk yıldır Katar, dünyanın gündeminde kalmaya devam ediyor. Körfez'in küçük ve etkisiz bir ülkesi olarak görülen Katar ; karşısında oluşan koalisyona ve uluslararası destekçilerine rağmen kolay yutulacak bir ülke olmadığını ispatlamıştır. Son bir yılda gösterdiği performansı, kaynaklarını iyi kullanması, Türkiye ile sıkı işbirliği yapması, tanıtım faaliyetleri ve abluka ülkelerine rağmen dünyadaki büyük şirketler ile bağlantılarını sürdürmesi Katar'ın ayakta kalmasına imkan verdiği söylenebilir.

    KATAR'IN JEOPOLİTİĞİ

    Diğer taraftan Katar'ın ayakta kalmasını sağlayan bambaşka bir gerçek daha vardır: O da Katar'ın coğrafyası ve tarihidir. Daha doğrusu Katar'ın jeopolitiğidir. Yüzölçümü ile fazla bir ehemmiyet arz etmeyen ve özellikle Uluslararası Adalet Divanı'nın kararıyla Havar adalarının da Bahreyn'e verilmesiyle petrol rezervleri bakımından zayıflatılan Katar, sadece doğalgaz üretimi ile öne çıkan rantiyeci devletler arasında sayılmaktadır. Oysa bu yargı yanlıştır.

    Tarih boyunca, Katar yarımadası Körfez'de yaşamaya en elverişli coğrafyalardan biri olmuştur. Mesela, Kuveyt'ten, Birleşik Arap Emirlikleri'nin öncü emirlikleri olan Abu Dabi ve Dubai'den önce de bu coğrafyada insan hareketliliği ve önemli iktisadi faaliyetler bulunmaktaydı. Katar'dan söz eden 1555 tarihli en eski Osmanlı belgesinde –belki de Katar tarihi ile ilgili en eski belgede- Katar'da bin kadar geminin bulunduğu ve bunlar ile nakliyatçılık ve ticaretin yapıldığı kaydedilmektedir. Ayrıca ziraat yapmaya uygun olmayan Katar'ın sahilleri ise en az bugünkü petrol ve doğalgaz kadar önemli olan inci avı yataklarından oluşmaktaydı. Nitekim Bahreyn incisi diye şöhret bulan ve dünyaya yayılan inciler Bahreyn ve Katar sahillerinden çıkmaktaydı. Nitekim 17. Yüzyıl'da çizdiği Dicle ve Fırat haritasında Evliya Çelebi, Katıf-Bahreyn-Katar üçgenini "inci yatağı" olarak göstermektedir.

    Petrol ve doğalgazın bilinmediği çağlarda Katar'ın gemicilik, ticaret ve inci avı ile kendi ayakları üstünde durması, bugünkü Bahreyn hakimlerinin kabilesi olan Utub'un, Katar'ın kuzeybatısındaki Zubara bölgesine yerleşmelerine kadar sürdü. Aynı şekilde Abu Dabi'nin 1760'lardan sonra kurulması da geleneksel istikrarı bozan bir diğer unsur oldu. Abu Dabi şeyhliğine bağlı bazı kabile mensuplarının on dokuzuncu yüzyılda inci avı için Katar sahillerinde, -bugün ABD üssünün bulunduğu- Udeyd'e doğru inmeleri bölgesel çekişmeleri ve halen süren sınır tartışmalarını doğurdu. Katar'ın yegane kara bağlantısı Suudi Arabistan'ın doğduğu Merkezi Arabistan ile idi. Sahilden Merkezi Arabistan'a doğru sürekli ticaret kervanları işlemekte ayrıca iki taraf arasında da nüfus hareketliliği yaşanmaktaydı. Nitekim şimdiki yönetici el-Sani ailesinin ataları da diğer bazı kabileler gibi buralardan gelip Katar'a yerleşmişlerdi. 18. Yüzyıl'ın ortalarından sonra Suud ailesi elinde gelişip büyüyen Vehhabilik sayesinde burada yaşayan kabilelerin zekatlarına göz dikip bu coğrafyaya yönelmesi Suudilerin Katar'ı sürekli kendi ilgi alanları içinde görmelerine sebep oldu.

    Katar'ın böyle bir cazibe merkezi olması, Hintli tüccarların ve İngilizlerin dikkatlerinden kaçmamıştır. İngilizler, Basra Körfezi'nde aktif ve özellikle Uman (bugünkü BAE şeyhlikleri dahil) ve Bahreyn şeyhlikleri ile ilişki geliştirip bölge ticaretinde söz sahibi olmaları Katar'ı zor durumda bırakmıştır. Bu yüzden Katar'ın eski yöneticileri sürekli yeni hamleler yaparak bu zorluklara karşı direnç geliştirmiştir. Özellikle sponsorlu yapılan inci avında İngiliz teb'ası tüccarların etkin olmaları bir yığın problemleri doğurmuştur. Kendisi de iyi bir inci taciri olan bugünkü Katar Emiri'nin dedesi Şeyh Jasim'in bu sponsorluk kurumuna müdahil olması ile yabancı tüccarların etkisini azaltması şimşekleri üzerine çekmiştir. Onun Katar'ın jeopolitiği konusundaki öngörüsü Osmanlı Devleti ile özel ilişki geliştirmesine vesile olmuş ve Körfez'in bu küçük coğrafyasında Katar bir devlet olarak ortaya çıkabilmiştir.

    Emir Temim'in OPEC'ten çekilmesi dedesinin yolunda stratejik bir hamledir. Zaman bunun sonuçlarını daha iyi gösterecektir.

    Zekeriya Kurşun /

    The post appeared first on .

    Kaynak: enerjienstitusu.com / Sektörel

    Suudi Arabistan Katar Opec Sektörel Haberler

    Bakmadan Geçme

    Üsküdar- Samandıra metro hattında arıza! M5 METRO ARIZALI MI? Üsküdar metrosunda ne arıza var, ne zaman giderilecek? AK PARTİ'DEN VEKİLLERE UYARI! AK Parti, vekillerini neden uyardı, olay ne? 23 NİSAN BANKALAR AÇIK MI? 23 Nisan Salı günü bankalar çalışıyor mu? Ziraat, Vakıf, Halkbank, Akbank... BUGÜN (23 Nisan) KARGOLAR AÇIK MI? 23 Nisan'da kargolar çalışıyor mu? PTT, MNG, SÜRAT, TRENDYOL EXPRESS... BORSA BUGÜN KAPALI MI? Borsa, 23 Nisan Salı günü açık mı kapalı mı? Borsa tatil mi? İSTANBUL 23 NİSAN ÜCRETSİZ ETKİNLİKLER! İstanbul'da 23 Nisan etkinlikleri nerede, saat kaçta? 23 NİSAN NEDEN KUTLANIR? 23 Nisan'ın anlamı ne? Serenay Sarıkaya ve Mert Demir sevgili mi? EL ELE GÖRÜNTÜLENDİLER! TBMM ne zaman açıldı? 23 Nisan 1920'de açılan TBMM'nin ilk başkanı kimdir? TBMM nerede ve ne zaman açılmış? TBMM'yi ilk kim açtı? TBMM nedir? 23 NİSAN HASTANE VE ECZANELER AÇIK MI? Bugün eczaneler, sağlık ocakları, hastaneler yarım gün mü? Milli Bayramlar: Milli Bayramlarımız nelerdir? Milli bayramlarımız kaç tanedir, hangileridir? Milli bayramların isimleri ve tarihleri! Hal Ekleri nelerdir? İsmin hal ekleri nelerdir? Hal ekleri cümle içerisinde örnekler ve konu anlatımı! Kaç tane hal eki var? Hacet duası okunuşu! Hacet namazı duası nasıl okunur? Hacet duası nasıl yapılır? Hacet duası Arapça ve Türkçe yazılışı! Galatasaray'ın kaç şampiyonluğu var? Galatasaray en son ne zaman şampiyon oldu?
    500
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title