Yazar Ahmet Altan Beraat Etti

Yazar Ahmet Altan yargıyı etkilemeye çalıştığı iddiasıyla yargınlandığı davada suç unsurları bulunmadığı gerekçesiyle beraat etti. Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklardan Ahmet Altan hazır bulunurken Hürriyet Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Necdet Tatlıcan katılmadı. Adana'da 9 yaşında bir erkek çocuğuna tecavüz edilmesine ilişkin görülen davada mahkemeye gönderilen iki farklı bilirkişi raporunu eleştirdiğini belirten Ahmet Altan, "Benim hakkımda bu davayı açan savcının hakkında bir soruşturma yapılması gerekir. Bunu yapacak hukuki bir otoritenin olmasını isterdim. Ben neden buradayım. Adana'da 9 yaşında bir erkek çocuğunun ırzına geçildiği iddiası ile bir dava görülmektedir. Adana Adli Tıp Kurumu verdiği raporda çocuğun ırzına geçilmediğini belirtmiş, bu raporu bir şekilde kanaat verici bulmayan Cumhuriyet Savcısı, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan bir rapor istemiştir. İstanbul Adli Tıp Kurumu çocuğun ırzına geçildiği sonucuna varmıştır. Ben iki raporun nasıl bu kadar birbirine aykırı olabileceğini eleştiren bir yazı yazdım. Sanık ismi vermedim. Olayın geçtiği şehirden bile bahsetmedim. Yaptığım yalnızca iki adli tıp kurumu arasında nasıl bu kadar farklı sonuçlar bulunduğudur. Bunu soruyorum ve sormaya da devam edeceğim. Hukuk çocukları korumak için vardır. Çocukları korumaya çalışanları yargılamak için değil. Asıl yargılanması gerekenler, o çocuklarla ilgili yanlış raporlar verenlerdir" diye konuştu. Kendisi hakkında uygulanan iddianame ile devletin hiçbir kurumunun hata da yapsa eleştirilemeyeceğinin anlatılmak istendiğini öne süren Altan, "Bu ülkede hepimizi utandıracak boyutlarda bir çocuk pornosu rezaleti var. Küçük çocuklar rezilce arzulara alet ediliyor. Bu çocukları yargı korumayacaksa kim koruyacak" dedi. Söz alan sanık avukatları müvekkillerinin beraatlerinin verilmesini istediler. Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Ahmet Altan hakkında 26 Şubat 2006 tarihli Hürriyet Gazetesi'nin Pazar Eki'nin 11. sayfasında kalema aldığı "Adını kaybeden çocuk" başlıklı yazı içeriğinde Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya ilişkin olarak Basın Kanunu'nun 19. maddesinin 1 ve 2. fıkralarına aykırı davrandığı gerekçesiyle dava açıldığını hatırlattı. Savcı, yazının düşünceyi açıklama özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek "Düşünceyi açıklama özgürlüğünün demokratik bir sistemin doğal bir tezahürü aynı zamanda bir yurttaşlık ödevi ve hakkı olduğu da unutulmaması gerektiğinden unsurların oluşmayan suçtan sanık Ahmet Altan'ın beraatine karar verilmesi talep olunur. Sanık Necdet Tatlıcan hakkında da 26 Şubat 2006 tarihli Hürriyet Gazetesi'nin manşetinde yer alan haberin içeriğinde müsvet suçun unsurları oluşmadığından beraatine karar verilmesi mütalaa olunur" diye konuştu. Son sözü sorulan sanık Ahmet Altan, "Ortada suç olmadığı gibi suç kastı da yoktur" dedi. Mahkeme her iki sanığın suç unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verdi.

İDDİANAME

Şüpheli Necdet Tatlıcan'ın sorumlu yazı işleri müdürü Ahmet Altan'ın ise yazarı olduğu Hürriyet Gazetesi'nin 26 Şubat 2006 tarihli baskısının 1 ve 11. sayfalarında yayınlanan "Adını Kaybeden Çocuğun Dramı-70 milyon bu çocuğun sesini duymalı" haberler ile aynı gazetenin Pazar ekinin 11. sayfasında Ahmet Altan imzası ile yayınlanan "Adını kaybeden çocuk" başlıklı yazının incelendiği belirtilen iddianamede Ahmet Altan'ın Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan davayı etkileyecek şekilde dosyadan alınan bazı belgeleri yayınlamak ve yorum getirmek sureti ile 5187 sayılı basın kanununun 19. maddesinin ihlal edildiği anlatıldı.

Sanıklar Hürriyet Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Necdet Tatlıcan ile gazete yazarlarından Ahmet Altan'ın yargıyı etkilemeye çalıştıkları gerekçesiyle 20 bin YTL'den az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılmaları öngörülüyordu.

Haberler