Yarsav'dan "Varlığını Ortadan Kaldıran Tasarıya" Tepki

Adalet Bakanlığı'nın hazırlayarak 8 Aralık 2006'da Başbakanlığa sunduğu Türkiye Hakimler ve Savcılar Birliği Yasa Tasarısı'na, Yargıçlar ve Savcılar Birliği'nden (YARSAV) tepki geldi. Yarsav, 12 Eylül darbesinden sonra ilk kez bir örgütün yasa ile kapatılmaya çalışıldığını belirterek, hazırlanan yasa tasarısının "idari ve mali vesayet" yaratacağını ve Anayasal dayanağının olmadığı açıklaması yaptı.

Adalet Bakanlığı'nın, Başbakanlığa sunduğu Hakimler ve Savcılar Birliği yasa tasarısı, YARSAV'ın tepkisini çekti. Konuyla ilgili ANKA'ya açıklamada bulunan Yarsav Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, şunları söyledi:

"12 Eylül hukuku ile siyasi partilerin feshedilmesi, demokrasiye nasıl bir darbe vurmuş ise, 12 Eylül sonrasında ilk kez yasa ile kapatılması düşünülen YARSAV'ın kapatılması düşüncesi de, yargı bağımsızlığına aynı şekilde ağır bir darbe vurulması amacını taşımaktadır. Söz konusu yasa taslağı ile Bakanlıkça kurulması düşünülen Birlik Yasası'nın yürürlüğe girmesi sonrasında YARSAV'ın yasa ile kapatılması öngörülmektedir ki, Anayasa'nın 90/son maddesi uyarınca, uluslararası sözleşmelere aykırı bu yasa hükmü yürürlüğe girse de, uygulanması olanaklı değildir ve YARSAV tüzel kişiliğini sürdürmeye devam edecektir."

İDARİ VE MALİ VESAYET YARATIR

Eminağaoğlu, kurulması düşünülen Türkiye Hakimler ve Savcılar Birliği'nin Anayasa'nın 135'inci maddesine dayandırıldığını belirterek, anılan maddenin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını düzenlediğini söyledi. Eminağaoğlu, "Yargıçlık ve savcılık mesleğinin icrası için, zorunlu üyeliğin öngörüldüğü bir meslek kuruluşu olamayacağı gibi, 'serbest olarak icra edilmesi olanaklı olmayan' yargıç ve savcılık için, Anayasanın 135'inci maddesine dayalı olarak bir meslek örgütünün kurulması da düşünülemez" dedi. Anayasanın 135.maddesinin yasama organına idari ve mali vesayet yaratma yetkisi verdiğine işaret eden Eminağaoğlu, "Yargı üzerinde böyle bir yetkinin varlığı kabul edilemez. Mevcut düzenleme, Anayasal boyutuyla, idari ve mali vesayet yaratmaya da olanak sağlamaktadır" diye konuştu. Eminağaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

YARGIYI YARGIYA BIRAKMAMA DÜŞÜNCESİ KAPATMADA ETKİLİ

"Yargıç ve savcıyı mesleğe kim alacaksa, adayını da aynı Kurul almalıdır, Anayasa bunu emretmektedir. Ayrıca yargısal faaliyetleri ve özellikle gizli hazırlık soruşturmalarını yürütme organı sahasına ve erişimine sokan UYAP'ın durdurulması için başvuruda da bulunmuş olup, 15 Kasım 2006 tarihindeki bu başvurusu sonrasında 60 günlük yasal sürenin dolmasıyla, konuyu yargıya intikal ettireceğini de ilan etmiştir. Bu süreçte yargıyı, yargıya bırakmama düşüncesi; yargıdaki sorunları çözmek yerine, Yarsav'ı kapatma iradesini ön plana çıkartmıştır.

Yargı bağımsızlığı, yargı mensupları için değil, hukuk devletinin varlığı, hukuksal güvencenin sağlanabilmesi için zorunludur. YARSAV'da bu amaçla ortaya çıkmış ve yargı da evrensel ölçütlerin yakalanması amacını ortaya koymuş, ancak bu konuda yürütme organının yargıya yaklaşımının da fotoğrafını çekmiştir.

HSYK ÜYELERİ DE ÜYEMİZ

Halen 683 üyesi bulunan YARSAV'da HSYK nın seçilmiş beş yedek ve dört asıl üyesi de üye bulunmaktadır. HSYK nın bir üyesi ile HSYK'nın doğal üyeleri olan Bakan ve Müsteşar YARSAV üyesi değildir. Yargıç ve savcıların mesleki gelecekleri yönünden YARSAV'a üye olmakta duydukları tedirginlik, Bakan ve Müsteşarın HSYK nın yedi üyesinden sadece ikisi olmakla, sayısal anlamda HSYK da etkisiz olduklarını değil, donatıldıkları yetki ve görevlerin HSYK nın diğer beş üyesinden de fazla olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

Yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti için YARSAV mücadelesini sürdürmeye kararlı olup; yasama organının, Anayasa'nın 33'üncü, 90'ıncı ve 135'inci maddelerine, ayrıca Anayasanın yargı ile ilgili hükümlerine açıkça aykırı olan bu tasarı hakkında 'abesle iştigal ettirilmesi' üzüntüyle karşılanmıştır."(ANKA)

Haberler