Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın Anayasa Mahkemesi'ne Sunduğu Esas Hakkındaki Mütalaa (1)
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi'ne Sunduğu Esas Hakkındaki Mütalaasında AK Parti'nin, Kapatılan Fazilet Partisi'nde Liderlik Mücadelesi Veren ve Kaybeden Bir Ekip Tarafından Kurulduğunu Belirterek, İddianamede Yer Alan Tüm İddiaların Delilleriyle Ortaya Konduğunu İfade Etti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu esas hakkındaki mütalaasında AK Parti'nin, kapatılan Fazilet Partisi'nde liderlik mücadelesi veren ve kaybeden bir ekip tarafından kurulduğunu belirterek, iddianamede yer alan tüm iddiaların delilleriyle ortaya konduğunu ifade etti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi'ne AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili esas hakkındaki mütalaasını bugün sundu. Alınan bilgiye göre Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu esas hakkındaki görüşünde davalı partinin iddianameye cevap olarak nitelendirdiği ön savunmasında, iddianamenin delil niteliği olmayan siyasi ve subjektif olgular ve değerlendirmeler esas alınarak, korku ve vehimlerden hareketle geleceğe yönelik spekülatif öngörülere yer verilmek suretiyle düzenlendiğini, iddianamede delil olarak sunulan beyan ve eylemlerin özgürlükçü demokratik ve laik rejime yönelik bir tehdit oluşturmadığını, iddianamenin vehimlere dayalı bir algılama hatasının ürünü olduğunu, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin savunduğuna işaret etti.
AK Parti'nin laikliğe aykırı faaliyetleri nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan Fazilet Partisi'nde liderlik mücadelesi veren, kaybedince de ayrılan bir ekip tarafından kurulduğunu kaydeden Yalçınkaya; bu ekibin, mirasçısı olduğu laik rejim karşıtı partilerin geçmiş siyasi deneyimlerinden ders çıkardığını, siyasi amaçlarına açık bir eylem ve söylem yerine birkaç aşamada ve örtülü bir programla ulaşmayı hedeflediğini öne sürdü. Yalçınkaya, davalı partinin örtülü programını gerçekleştirirken olası tepkileri bertaraf etmek için demokrasi, insan hakları, din ve vicdan, örgütlenme ve ifade özgürlüğü gibi evrenler değerleri kullanmaya başladığını kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve toplumunun AK Parti'nin sistemi tartışmaya açan politikaları nedeniyle ayrıştığını, kamplara bölündüğünü savunan Yalçınkaya, ilgili ilgisiz her konuda dini inançları referans gösterdiğini öne sürdüğü AK Parti'nin, bireylerin laik olamayacağını savunarak laik inanca sahip olanları dinsizlikle eşdeğer tutmak suretiyle toplumda laik-antilaik bir kamplaşma oluşturduğunu iddia etti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ortaya koyduğu iddiaların, adı geçen partinin genel başkanı başta olmak üzere partiye isnat edilen 71 mensubunun ve hükümetçe atanan bazı kamu görevlilerinin beyan ve eylemlerine, partinin 5.5 yıllık iktidarı süresince devlet ve toplumu şeriat devletine dönüştürme yolundaki faaliyetlerine, hükümetin aynı amaçlı yasa ve mevzuat düzenlemelerine dayandırıldığını ifade eden Başsavcı Yalçınkaya, tüm bu iddiaların kanıtlarıyla ortaya konulduğunu savundu.
(ZÇ-OK-Y)