Yarar: "Paranın dini de, imanı da vardır!"
MÜSİAD Kurucu ve IBF Genel Başkanı Erol Yarar; konferansında, Global ekonomik gelişmeler ışığında, işadamlarına yol haritası gösterdi. "Paranın dini de imanı da vardır" diyen Yarar; ticarette en büyük etkenin ise, özgürlük olduğunu savundu.
İŞADAMLARINDAN BÜYÜK İLGİ
MÜSİAD Sakarya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Necati Atalay Başkanlığında Tuna Tan Tesislerinde düzenlenen programda “Global Ekonomik Gelişmeler Işığında İşadamlarına Yol Haritası” konulu konferans veren Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Kurucu ve Uluslararası İş Forumu (IBF) Genel Başkanı Erol Yarar; işadamlarına verdiği konferansta, “'Dünyayı yeni teknolojiler tasarlayabilen kişiler yönetmektedir. Yeni şeyler tasarlayabilmenin en önemli altyapısı, hür düşünebilme kabiliyetinin olmasıdır. Ticarette en büyük etken ise, özgürlüktür. Paranın dini de imanı da vardır” dedi. MÜSİAD Sakarya Şubesi tarafından Tuna Tan Tesislerinde gerçekleşen programa; SAÜ Rektör Yardımcısı Muzaffer Elmas, SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, SATSO Meclis Başkanı Engin Özkoç, Taraklı Belediye Başkanı Tacettin Özkahraman, Sapanca Belediye Başkanı İbrahim Uslu, Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, AK Parti İl Başkanı Şenol Morgül, Kocaeli Bekirpaşa Belediyesi eski Başkanı Abdullah Köktürk, MÜSİAD Kocaeli Şube Başkanı Zihni Yılmaz, MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Cemil Tekin, MÜSİAD Gebze Şube Başkanı Adnan Kurt, MÜSİAD Yöneticileri ve üyeler ile çok sayıda işadamı katıldı.
MÜSİAD, 30'DAN FAZLA ÜLKEDE
19 yıl önce kurulan MÜSİAD'ın yurt içinde ve yurt dışında girişimcilere güzel bir model olduğunu ifade eden MÜSİAD Kurucu ve IBF Genel Başkanı Erol Yarar; “Her şeyi siyasilerden beklemek yerine, sivil toplumun kendi sorunlarına sahip çıkacağı bir oluşuma ihtiyaç vardır. MÜSİAD örgütlenmeyi oluşturma açısından camiamıza önemli bir aşama kat etmiştir. Bizimle birlikte, farklı dernekler de piyasaya çıkarak, güzel de bir rekabet ortamı oluşmuştur. Her zaman hayırlı işlerde yarışmak lazımdır. İş adamlarının güzel işleri yapmasına olanak sağlayacak örgütlere ihtiyaç vardır. 19 ve 20. yüzyılda, örgütlenmeyi başaran ülkeler çok kalkınarak gelişmiştir. MÜSİAD, şu anda IBF vasıtasıyla 30'dan fazla ülkeye yayılmış olan bu teşkilatın ülkemize ve bulunduğu coğrafyalara örnek bir kalkınma modeli oluşturmasını diliyorum. Sizler, Dünya’da çok büyük teşkilatın üyesisiniz. Bu teşkilat her kesimden, herkese açık bir teşkilattır” diye konuştu.
TASARLAYICI DURUMUNDA DEĞİLİZ
Bundan 20 yıl önceki Dünya ile şimdiki Dünya’nın arasında büyük fark ve MÜSİAD'ın kurulduğu yıllarda günümüzde kullanılan teknolojilerin pek çoğu keşfedilmemiş olduğuna dikkat çeken Yarar; “Günümüzde vücudumuzun vazgeçilmez parçası haline gelen cep telefonu bunun en güzel örneğidir. O yılarda cep telefonlarını tasarlayan kişiler, şimdi yüklü miktarda kazanç elde etmiştir. Türkiye ne zaman böyle fikirler geliştirirse, o zaman kalkınan bir ülke olacaktır. Eyyubiler döneminde geliştirilen çalar saati Avrupalılar gördüğünde, saat çaldığı zaman saatin içinden büyücü çıktığını düşünmüşler. Avrupalılar saat görmemiş. 13’üncü yüz yıla kadar tarih hep İslam alimlerinin öne çıktığı bir çağ olmuştur. 13’üncü yüz yıldan sonra büyük bir kopuş olmuştur. Tasarımcı olabilmenin yolunu aramamız lazım. 19 yıl önce olmayan bir tasarım bugün hepimizin vazgeçilmezidir. Biz hep teknolojiyi kullanıcı konumundayız ve tasarlayıcı durumunda değiliz. Teknolojik gelişmeleri keşfetmediğimiz için nemasını yiyemiyoruz. Bakın Microsoft'u geliştiren Bill Gates, dünyanın en zengin adamlarından biri oldu. Çalışanlar, üretenler ve tasarlayanlar arasında çok önemli bir fark vardır. Dünyayı, günümüzde tasarlayanlar yönetmektedir. Peki tasarlayabilmek için ne lazım? Tasarlayabilmek için en önemli altyapı hür düşünebilme kabiliyetidir. İnsanlarını özgürleştirmeyenler her zaman büyük şeyler tasarlayamıyor. Baskıyla bir şeyler tasarlatabiliyor gibi görünüyorlar, ama uzun vadeli olmuyor. Sovyetler Birliği'nde bazı tasarımlar yapıldı ama neden uzun ömürlü olmadı? Çünkü girişimci yoktu. Tasarladığınız şeyin paraya dönüşebilmesi için onu üretecek insanlara ihtiyaç vardır. Amerika girişimciliğe destek verdiği için bugün çok üstündür. Çünkü Amerika fikre önem veren bir ülkedir. Amerika, insanlarına ‘girişimci olursanız, zengin olursunuz’ fikrini aşılamaktadır. Türkiye’de insanlara bu duygu aşılanmalıdır'' diyerek, herkesin girişimci olması gerektiğini söyledi.
MAL SATILINCA DEĞİL, ALININCA KAZANILIR
Türkiye’de bazı insanların fazla dindarlaştığında ticaretini terk ettiğini hatırlatan Yarar; “Bazı insanlarımız fazla dindarlaşınca, ticareti terk etmektedir. Ticareti terk etmek, dinimizce çok yanlıştır. Aslında, ticarete daha çok eğilmeliyiz. Çünkü rızkı veren Allah’tır. Pazarlığı iyi yapılırsa, para kazanırsınız. Çünkü, mal satılırken değil, alırken kazanılır. Ticaret yapan insan, vereninde Allah, alanında Allah olduğunu bilmelidir. Müslüman bir ticaretçi, zenginliğin vereninde, alanında Allah olduğunu bilendir. Rızkı Allah’ın verdiğini biliyorsak, sıkıntıyı da, krizi de Allah’ın verdiğine inanmalıyız. Türkiye’nin zenginleşmesi iyi, ama insanlar zenginliği haz edemiyor. Apartmanda bir televizyon olan milletken, her odasında bir tv olan bir millet olduk. Biz onun için zenginliği haz edemiyoruz. Dünya’da 6-7 yılda bir büyük krizler olmaktadır. Nedeni ise, sistemin bozuk olmasındandır. Dünya’da serbest ekonomi yavaş yavaş ortadan kalkmaktadır. Zengin daha da zenginleşmekte, fakirlerde daha da fakirleşmektedir. Bu krizler, Türkiye’de ki insanların girişim ruhunu ortadan kaldırmaktadır. Kapitalizm’in merkezinde bankacılık yatmaktadır. Krizin başında da bankacılık gelmektedir. Bu krizle birlikte, Türkiye’de en çok bankalar kâr etmektedir. Türkiye’de bu sistemi değiştirecek bir adım daha atılamamıştır. Çünkü, Türkiye’de bir işadamı bu sistemin değişmesini istemektedir” diye konuştu.
PARANIN DİNİ İMANI VARDIR
Günümüzde ticaretinde, paranın da dini ve imanı olduğunu dile getiren Yarar; “Bugün ticaretin dini vardır. Çünkü ticarette din olmasa, İsrail kalkınamazdı. Dünya’da 18 milyon Yahudi var. Ama, Türkiye, Amerika ve Ab bu sorunu bir türlü çözememektedir. Çünkü onlarda para vardır. Demek oluyor ki paranın da dini varmış. Kim ne derse desin, paranın dinide imanı da vardır. Çünkü para da imana göre kazanılır. Müslüman, bu konuda uyutulmak ve kandırılmak istenmektedir. Şimdi Müslüman’lar da uyanmıştır. Dünya’da para kimde ise güç ondadır. Bizim Peygamberimizde tacirdi, İmamız da tacirdi, ashapta tacirdi, ümmeti de tacirdir. Bizde ilimde, ticarette iç içedir. Biz dinimizi iyi bilmeli ve ona göre ticaret yapmalıyız. Çünkü paranın dini vardır. Avrupa, anayasasına dini koymaktadır. Biz anayasamıza dinimizi koysak ortalık karışır. Dinsiz bir kültür olmaz. Dünya’da sistemi değiştirecekler, önce fikriyatı sağlam olmalıdır. Bir memleketin gelişmesindeki en büyük etken özgürlüktür. Biz MÜSİAD ve IBF olarak, her çalışanın, bir işveren olan Türkiye istiyoruz. İş buda özgürlük mücadelesidir” diyerek, sözlerini tamamladı. Program sonrasında, MÜSİAD Şube Başkanı Necati Atalay, MÜSİAD Sakarya Şubesi adına, MÜSİAD Kurucu ve IBF Genel Başkanı Erol Yarar’a katılımından dolayı, tablo hediye etti. (Levent CANDAN / SAKARYA)
Diyarbakır'da belediye meclis salonunda bulunan Türk bayrağı kaldırıldı
MKYK toplantısında Erdoğan'ı kızdıran İmamoğlu sözleri: Bunu nasıl söylersin?
İmamoğlu'ndan Haluk Bayraktar'ın "Tasmalı köpek" çıkışına yanıt
AK Partili Yenişehirlioğlu Meclis'ten paylaştığı fotoğrafı, kolundaki saat gündem olunca sildi
Oğlunun telefonundan mesaj atıp kapıyı açtırdığı boşanma aşamasındaki eşini öldürdü
Bakan Yerlikaya'dan Diyarbakır'da belediye meclis salonundaki Türk bayrağının kaldırılmasına ilişkin açıklama
DEM Parti'den İçişleri Bakanı Yerlikaya'ya "müfettiş" yanıtı: Kamu kaynaklarını beyhude çabalar için harcamayın
Erdoğan'dan İsrail'in İran misillemesine ilk yorum: İki taraf da farklı şeyler söylüyor, sahiplenme yok
Jandarma kıyafetiyle GBT kontrolü yaparken polise yakalandı, gerçek mesleği şaşkına çevirdi
Kız isteme merasiminde silahlı kavga! Kızın abisini pompalı tüfekle yaraladı