Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz'ın Ailesi Programı Gözyaşları İçerisinde İzledi

Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz'ın ailesi programı gözyaşları içerisinde izledi

GÜMÜŞHANE - Gümüşhane'de 24 Kasım Öğretmenler Günü düzenlenen törenlerle kutlandı. Programın onur konuğu olan şehit öğretmen Necmettin Yılmaz'ın anne ve babası töreni gözyaşları içerisinde izledi.

Hükümet Konağı önündeki Atatürk Anıtına çelenk sunulmasının ardından salon programı Gümüşhane Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın mesajının okunmasıyla başlayan programda göreve yeni başlayan öğretmenler adına konuşan Özlem Kılıç, öğretmen olmanın bir sevda, damardan verilmiş bir güç olduğunu belirterek, milletin geleceğini değiştirmeye aday olduklarının bilincinde olduklarını söylerken, emekli öğretmenler adına konuşan Cemal Karabulut ise hüzün ve mutluluğu bir arada yaşadıklarını belirterek, öğretmenliğin Peygamberimizin övdüğü bir meslek olduğunu söyledi.

Günün anlam ve önemiyle ilgili konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan ise öğretmenliğin bütün kötülüklerden uzaklaştıran bir güzellik olduğunu, öğreten olmasıyla birlikte eğiten, terbiye eden, çocuğun içindeki cevheri ortaya çıkaran kişi olduğunu söyledi.

Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olacak kadar öğretmenlere kıymet vermiş bir dine, öğretmenliği peygamber mesleği olarak görmüş bir kültüre sahip olunduğunun altını çizen Doğan, "İlim ve irfan sahibi kimselere hürmeti şiar edinmiş bir milletiz. Bir çağ kapatıp bir çağ açan, fetihler sultanı Fatih Sultan Mehmet, hocası Akşemseddin'in rehberliğinde tarihin akışına yön vermiş, cihana hükmeden Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, kendisini yetiştiren hocası İbn-i Kemal'in atının ayağından sıçrayan çamura bile hürmet etmiştir" dedi.

Törende daha sonra 24 Kasım Öğretmenler günü kapsamında düzenlenen kompozisyon, şiir ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

2016-2017 eğitim öğretim yılında emekli olan öğretmenlere hizmet şeref belgesi, meslekte en kıdemli öğretmene ve yeni başlayan en genç öğretmene buket takdimini ise Vali Okay Memiş gerçekleştirdi.

Vali Memiş, takdimin ardından yaptığı konuşmada öğretmen çocuğu olduğunu hatırlatarak başladığı konuşmada her mesleğin kendine göre çok özel ve değerli olduğunu fakat öğretmenliğin daha müstesna bir görev olduğunu söyledi.

"Öğretmenleri toplum hayatında daha çok görmek istiyoruz"

Toplumun münevver insanları olarak kabul öğretmenin sadece sınıflarda öğrencilerine ders verip, ders bittikten sonra evine gitmesinin, toplumun diğer sorunları ile hemhal olmamasını kaynak israfı olarak gören biri olduğunun altını çizen Vali Memiş, öğretmenleri daha çok toplum hayatında görmek istediklerini, aydınları, münevverleri Gümüşhane sokaklarında daha çok görmek istediklerini yineledi.

"Eğer sizler daha fazla toplumun içerisine girmezseniz topluma hiçbir katkısı olmayan asalak insanların sesi çıkıyor"

"Eğer sizler daha fazla toplumun içerisine girmezseniz topluma hiçbir katkısı olmayan asalak insanların sesi çıkıyor" değerlendirmesinde bulunan Vali Memiş, şöyle konuştu: "Bunda herkesin kusuru var. Eğer bu topluma, eğer Gümüşhane'ye bir gram faydası olmayan insanlarının boş teneke gibi sesi daha çok çıkıyorsa hepinizin sorumluğu var. Ortaya çıkın, bir adım öne çıkın. Sadece sınıfta öğrencilere ders anlatmanız yeterli olmaz. Kaynak israfıdır bu. Gümüşhane'de tespit ettiğimi bir sosyolojik olgu olarak bunu özellikle ifade ediyorum."

"Sizler sayesinde bu ülke bir aşamaya geldi, daha da yukarıya gitmeliyiz"

Öğretmenlerden topluma ve kente artı şeyler vermeleri gerektiğinin altını çizen Vali Memiş, "Sizler olmazsanız boş boş konuşan adamların lafını dinlemek durumunda kalıyoruz. Ahlaksızlığı, hırsızlığı tescilli adamlar sağda solda konuşuyor. Gümüşhane'ye bütün aydınlar, münevver insanlar sahip çıkın. Sizler sayesinde bu ülke bir aşamaya geldi. Daha da yukarıya gitmeliyiz. Hem milli ve manevi değerlere uygun çocuklar yetiştireceğiz hem de nano teknolojiyi, giyilebilir teknolojiyi, nesnelerin internetini bilen öğrenciler yetiştireceğiz. Milli, yerli ve manevi değerlere sahip ama aynı zamanda da bilime ilme de hakim gençler ve nesiller yetiştireceğiz" şeklinde konuştu.

Öğretmenlere "adaletli olun" uyarısı

Öğretmenlerden sınıfa girdikten sonra adaletli olmalarını isteyen, öğrencilere iyi davranmalarını isteyen Vali Memiş, "Bu çocuklar belki ailelerinde, çevrelerinde ilgiyi yeterince görmüyor olabilirler. Hepsinin birtakım problemleri olabilir. Siz onalar gerekirse annelik, babalık yapacaksınız. Gerekirse onların her türlü psikolojik sorunları dahil ilgilenmek durumundasınız. Öünkü bu çocuklar sizlere emanet. Anne baba eğitimsiz olabilir, siz öğretmen olduğunuz için onları daha çok kucaklamak durumundasınız. Öğrencilerin velisinin durumuna göre ayrım yapamazsınız. Kendi öğrencilik yıllarımda bir öğretmen çocuğu olduğum halde öğretmenlerimin kendi okuduğum okulda zengin ve varlıklı ailelerin çocuklarına iltimaslı davranmasını hiç unutmuyorum ve onları hiç affetmedim. Çocukların adalet duygusunu zedeleyemezsiniz" dedi.

Gümüşhane'nin eğitime çok önem veren bir il olduğunu, her evde üniversiteye giden bir öğrenci veya kamu görevlisi olduğunu dile getiren Vali Memiş, "Eğitim bir sanat. İşini iyi yapmak bir sanat. Vali işini iyi yapacak. Belediye başkanı işini iyi yapacak. Elma üreten çiftçi iyi elma üretirse bu bir sanattır. Öğretmen çocuğu iyi işlerse bir sanatçıdır. Eğitimde tek bir doğru yok ama 'bu kadar cahillik ancak eğitimle mümkün olur' durumuna düşmemizi lazım. Bu çok ciddi bir risk" diye konuştu.

Daha sonra şehit öğretmen Aybüke Şenay Yalçın'ın kendi sesinden "Magusa Limanı" adlı türkü bir öğrenci tarafından devam ettirildikten sonra mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin and içme töreni yapıldı.

Şehit öğretmenin anne ve babası gözyaşlarına boğuldu

Öğretmenler günün anlamına yönelik video gösterimi, Fatih Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan oratoryo sunumunun ardından şehit öğretmen Necmettin Yılmaz'ın kabir ziyareti fotoğraflarından oluşan slayt gösterisi eşliğinde "Vatan" şiiri seslendirildi.

Oğlunun fotoğraflarını dev ekranda gören şehit babası Hamit ve anne Gülay Yılmaz gözyaşlarına boğulurken, program şiir ve türkü dinletisinin ardından son buldu.