Haberler

Mülteci Haberleri: Gündem Belirleme ve Kamuoyu Oluşturmada Medyanın Rolü" Semineri

"Daha İyi Hayatlar İçin Daha Çok Fırsat" sloganıyla yola çıkan "Hayata Fırsat Projesi" kapsamında düzenlenen "Mülteci Haberleri: Gündem Belirleme ve Kamuoyu Oluşturmada Medyanın Rolü" başlıklı farkındalık semineri, Ankara'da gerçekleştirildi.

"Daha İyi Hayatlar İçin Daha Çok Fırsat" sloganıyla yola çıkan "Hayata Fırsat Projesi" kapsamında düzenlenen "Mülteci Haberleri: Gündem Belirleme ve Kamuoyu Oluşturmada Medyanın Rolü" başlıklı farkındalık semineri, Ankara'da gerçekleştirildi.

Medya mensupları ve iletişim fakültesi öğrencilerinin katıldığı program, Ankara'daki Birleşmiş Milletler (BM) Enformasyon Merkezi Müdürü Ahmet Parla'nın "BM Bakış Açısı" başlıklı açılış dersiyle başladı.

Konuşmasına BM'nin genel işleyişi hakkında bilgi vererek başlayan Parla, BM nezdinde barış ve güvenlik, insan hakları, sürdürülebilir kalkınma ile iklim değişikliği gibi kavramları tanımladı.

Parla, BM'nin yapısında siyasi ve idari birimler olduğuna dikkati çekerek, "BM üyesi devletler, kararların alınmasında önemli rol oynar. Mülteciler ve göçmenlerle ilgili kararlar BM Genel Kurulu ve Ekonomik ve Sosyal Konsey'de alınıyor ve uygulamaya konuyor." dedi.

Son dönemde BM Genel Kurulu'nda mülteciler ve göçmenlerle ilgili iki ayrı paktın kabul edildiğini dile getiren Parla, geçen yıl aralık ayında BM Genel Kurulu'nda onaylanan "Mülteciler İçin Küresel İlkeler Sözleşmesi"nin, "mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerin üzerindeki yükün hafifletilmesi", "mültecilerin bulundukları yeri kendine uygun hale getirmesi", "üçüncü ülkelere erişim" ve "mültecilerin kendi ülkelerine onurlu ve güvenli şekilde dönüşün sağlanması" gibi 4 ana hedefinin olduğunu anımsattı.

"Mültecilerle ilgili meseleye gazeteci olarak yaklaşıyorum"

Hürriyet gazetesi okur temsilcisi Faruk Bildirici ise "Medyadaki Doğru ve Yanlış Kullanımlar Üzerine Bir Değerlendirme" başlıklı sunum yaptı.

Bildirici, mültecilerle ilgili meseleye bir gazeteci olarak yaklaştığını, bu konudaki toplantıların sayısının artmasının mülteciler konusunda farkındalık yaratması açısından sevindirici olduğunu belirtti.

Gazeteciler olarak gerçekliği insanlara göstermeye çalıştıklarını belirten Bildirici, "Biz ne gösteriyorsak gerçeklik o oluyor ve insanları yönlendiriyoruz. Gerçek eğer bizim gösterdiklerimizse mesleğimiz sandığımızdan daha önemli." dedi.

Bildirici, medyada zaman zaman mülteci meselesi aktarılırken yanlışların yapıldığını, bu noktada mültecilerin yaşadığı sorunlarda medyanın da sorumluluğunun olduğunu ifade etti.

Mültecilere ilişkin olumsuz haber örneklerini gösteren Bildirici, "Mültecilerle ilgili haberlerde kullanılan yanlış dil, insanları da olumsuz etkiliyor." ifadesini kullandı.

Bildirici ayrıca, mülteciler konusunda haber yaparken olumsuz dil ve ötekileştirmeden kaçınılması gerektiğini söyledi.

"Medya bir oksijen alanı"

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erol Nezih Orhon ise "Medya Dilinin Gücü ve Önemi" ve "Uygulama ve Örnekler" başlıklarıyla iki ayrı sunum gerçekleştirdi.

Sunumlarına, mültecilerin Türkiye ve Suriye'de yaşadıkları dramı anlatan video gösterimiyle başlayan Orhon, doğru kullanıldığı takdirde medyanın bir "oksijen alanı" olabileceğinin altını çizdi.

Orhon, mültecilerin yaşadığı insani krizlerde medyanın çok büyük rolü olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'deki medyanın, mültecileri olumsuz yönleriyle tanımladığını belirten Orhon, medyada mültecilerin politik bir özneye dönüştüğünü söyledi.

Orhon, mültecilerle ilgili geleneksel ve sosyal medyada yapılan olumsuz haber örneklerini göstererek, sığınmacılarla ilgili hassasiyet çağrısında bulundu.

Seminerlerin sonunda dinleyicilere katılım belgesi takdim edildi.

Hayata Fırsat Projesi

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi işbirliğinde yürütülen Hayata Fırsat Projesi'nin bazı faaliyetleri, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile yapılıyor.

1 Şubat 2018'de başlayan ve 31 Ocak 2020'de sona erecek olan projeyle, Türkiye'de geçici koruma kapsamındaki Suriyeliler ve Türk vatandaşlarını ekonomik ve sosyal olarak güçlendirmek ve dayanıklılıklarını arttırmak hedefleniyor.

Proje kapsamında, Suriyeli mülteciler ve Türk vatandaşlara, iş gücü piyasasına girme, becerilerini geliştirme, girişimcilik ve istihdam alanlarında gerekli destek sağlanacak.

Kaynak: AA / Güncel

Ankara Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title