ABD'de "siyahi ırkçılık" bitmiyor! Skandal görüntü sonrası sokaklara dökülen halk polisle çatışıyor

ABD'nin Minneapolis eyaletinde dün George Floyd isimli bir vatandaş, dolandırıcılık şüphesiyle polis tarafından boğularak öldürüldü. Polisin boğazına dizini bastırarak canına kıydığı şahıs tüm eyalette protestoların başlamasına neden oldu. Binlerce kişi caddelere çıkıp polislerin tutuklanması için gösterileri yaptı. Gösterilerde şiddetin dozajı gittikçe artarken çoğunlukla siyahi olan protestocular polisle çatışmaya girdi.

GÖSTERİCİLER POLİSLE ÇATIŞTI

Protestocular, George Floyd'in ölmeden önce son sözleri olan ''Nefes Alamıyorum'' yazılı pankartlar taşıdılar. Göstericiler, polisin dağılmaları yönündeki uyarılarına uymayınca çatışma çıktı. Kimi göstericiler polise taş attı kimisi de etrafta park etmiş olan araçların camlarını kırdı. Polis göstericileri dağıtmak için plastik mermi ve biber gazı kullandı. Gazdan etkilenen göstericilerin yüzlerine süt döktüğü görüldü.

4 POLİS GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI

Hayatını kaybeden George'nin ailesi polislerin tutuklanıp cinayetten yargılanmalarını talep etti. Gösteriler akşama kadar devam etti. Göstericiler polis binasına doğru yürümeye çalışınca polis bariyer kurdu. Göstericiler biber gazı ve gaz bombası ile dağılmayınca polisin plastik mermi kullanması üzerine göstericiler kaçışarak dağılmaya başladı. Gösteride bir polis yaralandı.George'nin ailesi yaptığı açıklamada, oğullarının haksız bir şekilde polis tarafından öldürüldüğünü, öldüren polisle birlikte ona yardım eden diğer üç polisin de tutuklanıp yargılanmalarını talep etti. Olaydan sonra açılan soruşturma devam ederken, olaya karışan dört polis görevden uzaklaştırıldı. Öldürülen George'nin ailesi ve arkadaşları yaptıkları açıklamada, Amerika'da yaşamanın artık siyahiler için tehlikeli bir hal almaya başladığını söyledi.

"ABD'DE SİYAHİ OLMAMANIN CEZASI ÖLÜM OLMAMALI"

Minneapolis Belediye Başkanı Jacob Frey, video görüntüleri üzerine Facebook'tan yaptığı açıklamada, siyahi toplumundan özür dileyerek, "Amerika'da siyahi olmanın cezası, ölüm olmamalı." ifadesini kullandı.

Frey, "5 dakika boyunca beyaz bir polisin dizini, bir siyahi adamın boynuna bastırdığını izledik. 5 dakika. Birinin yardım istediğini duyduğunuzda yardım etmeniz gerekir. Bu polis, en temel insani konuda başarısız oldu." değerlendirmesini paylaştı.

Minneapolis Emniyet Müdürü Medaria Arradondo da olaya karışan polislerin açığa alındığını aktararak, olayın Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) da katılımıyla incelendiğini kaydetti.

ERİC GARNER OLAYI

Minneapolis'te yaşanan bu olay, New York'un Staten Island bölgesinde 17 Temmuz 2014'te meydana gelen benzeri Eric Garner olayını hatırlattı.

6 çocuk babası 43 yaşındaki siyahi Amerikalı Garner, sokakta kaçak sigara sattığı gerekçesiyle, New York polisi (NYPD) tarafından boğazı sıkılarak gözaltına alınmaya çalışılmıştı.

Defalarca "Nefes alamıyorum" diye yalvaran ve yere yatırıldıktan sonra fenalaşan Garner, ambulansla hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetmişti.

Olayı soruşturan jüri, Aralık 2014'te Garner'ın boğazını sıkarak ölümüne neden olduğu iddia edilen 33 yaşındaki Daniel Pantaleo'nun yargılanmasına gerek olmadığı yönünde karar vermişti.

"SİYAHİLERİN YAŞAMLARI DEĞERLİDİR"

Aynı dönemde Missouri Ferguson'da siyahi genç Michael Brown'ı silahla öldüren polise, jüri tarafından takipsizlik kararı verilmesi üzerine sosyal medyada, "Siyahilerin Yaşamları Değerlidir" (BlackLivesMatter) etiketiyle başlatılan paylaşımların ardından ülke genelinde geniş çaplı gösteriler düzenlenmişti.

"NEFES ALAMIYORUM"

Eric Garner'ın son sözü "Nefes alamıyorum" (I can't breath) ifadesi, protesto gösterilerinde siyahilere karşı polis şiddetini sembolize eden en önemli sloganlardan biri haline gelmişti.