Veri Dağıtımı Bütün Borsalar İçin Önemli Bir Gelir Kaynağı"

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan, Borsa İstanbul'un 1 Eylül itibariyle verileri ücrete tabi tutmasına ilişkin, "Yanlış olan önceki uygulamaydı. Bunun ücretsiz verilmesi gibi bir şey sözkonusu olamaz. Veri dağıtımı bütün borsalar için önemli bir gelir kaynağı" açıklamasını yaptı.

İbrahim Turhan, IBM'in Türkiye dahil 70 ülkeden 4 bin 183 üst düzey yöneticiyle yaptığı görüşmelerle hazırladığı "Müşterisinden Güç Alan Kurumlar" araştırmasının finans sektörüyle ilgili öngörü ve değerlendirmelerinin paylaşıldığı toplantının açılışında yaptığı konuşmanın ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Borsa İstanbul'un 1 Eylül itibariyle verileri ücrete tabi tutmasına ilişkin soruya Turhan, "Yanlış olan önceki uygulamaydı. Bunun ücretsiz verilmesi gibi bir şey söz konusu olamaz. Bunu hiç kimsenin beklememesi lazım" yanıtını verdi.

Turhan, herhangi bir mal ya da hizmet üretimi için bir maliyete katlanılıyorsa onun herhangi bir bedel alınmadan verilmesi durumunda bir başka yerden finanse edilmesi gerektiğini, bunun da doğru olmadığını ifade etti.

Türkiye'nin geçmişte bunu defalarca denediğini anlatan Turhan, "1990'lı yıllar bunun çok acı tecrübeleriyle doludur. Ekonomik olarak bir maliyetle ürettiğiniz bir şeyi bedelsiz olarak verirseniz bunun etkisi mutlaka bir başka yerden çıkıyor" dedi.

Birinci düzey veriyi 6 liraya sattıklarını, bunun da katlanılamayacak yüksek bir maliyet olmadığını belirten Turhan, belli bir sayıda kullanıcı seviyesine ulaşıldığı takdirde maliyetin 50 kuruşa kadar düştüğüne dikkati çekti.

Turhan, "Acaba Türkiye'nin mukayese edilebilir olduğu ülkelerde veya işlem hacminin çok daha yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde benzer veri paketleri hangi fiyatlarla veriliyor? Şayet bizden daha düşük bir fiyat varsa biz fiyatlarımızı o düzeye çekmeye hazırız" diye konuştu.

"Katlandığımız bütün sıkıntıları yansıtmıyoruz"

Aracı kurumların sıkıntılarını dikkate aldıklarını ve onları anladıklarını aktaran Turhan, şunları kaydetti:

"Gerçekten çok zor şartlarda faaliyet gösterdiklerinin farkındayım. Ancak oyunun yapısını değiştirmek mecburiyetindeyiz. Türkiye'de sermaye piyasaları 1985'te faaliyete geçti. Biz 30 senede bu kadar başarı sağladıysak bu Türkiye'nin ekonomik gerçekliğiyle çok uyumlu bir tablo değil. Gelişmiş ülkelerden bahsetmiyorum. Türkiye neden Polonya kadar, Slovenya kadar, Hindistan kadar, Brezilya kadar, Şili kadar başarılı olamasın? Bu yapılara baktığımız zaman oyunun kurallarının bu yeni gerçekliğe uygun şekilde tasarlandığını görüyoruz. Sermaye Piyasası Kurulumuz da aracı kurumlara sermaye yeterliliği getirirken, belli sermaye yeterlilikleriyle belli konularda yetki verirken aynı yaklaşımla hareket etti."

Turhan, aracılık sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların da kendilerinin ne yapmak istediklerini anladıklarını ve bu hedefe inandıklarını söyleyerek, "Tabi ki bu noktadan o noktaya geçiş bir miktar zor olacak. Bunun farkındayız. Biz de Borsa İstanbul olarak bunun zorluklarını yaşıyoruz. Katlandığımız bütün sıkıntıları da başkalarına yansıtmıyoruz" ifadelerini kullandı.

Gerek işlem komisyonlarından gerekse veri dağıtımla ilgili tarifelerden elde ettikleri gelirlerde sanılanın aksine çok yüksek bir kar marjı yakalama arayışları olmadığını vurgulayan Turhan, sadece maliyetleri karşılayıp başka yerlere buradan yük oluşturmamaya çalıştıklarını dile getirdi.

"Veri dağıtımı bütün borsalar için önemli bir gelir kaynağı"

Turhan, küresel ölçekte rekabet olan bir alanda faaliyet gösterdiklerinin fark edilmesi gerektiğini belirterek, veri dağıtımının bütün borsalar için önemli bir gelir kaynağı olduğunu hatırlattı.

Diğer borsalarda verilerden elde edilen gelirlerin toplam gelirler içindeki payını da araştırdıklarını anlatan Turhan, sonuçta bütün yükün işlem maliyetlerinin ya da aracılık maliyetlerinin üzerine kalmamasını gözettiklerini ifade etti.

Verilere daha güvenli ve sağlıklı bir şekilde ulaşılması ve bunun analitiğinin sağlanması için önemli yatırımlar yaptıklarına dikkati çeken Turhan, "Buraya geçmek mecburiyetindeyiz. Bu geçişin de bir maliyeti var. Bu, orta ve uzun vadede birim maliyet olarak düşünüldüğünde kesinlikle ve kesinlikle sektörümüzün karlılığını artıracak bir hamle aslında" şeklinde konuştu.

Turhan, iktisattaki "J eğrisi" kavramına değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bir şeyi iyileştirmek istiyorsanız önce bir miktar kötüleşmeyi göze almak zorundasınız. Sorun o kötüleşmeye tahammül etmek, bir müddet sabretmek. O sabırdan sonra hep beraber selamete çıkacağız. Ama o aradaki geçiş döneminde bazı kuruluşlarımız kendi finansal güçleri ve yapıları dolayısıyla daha fazla zorluk çekecek, bazıları daha kolay atlatacak. Biz mümkün mertebe herkesin başarılı bir şekilde bu dönüşüm sürecini atlatmasını ümit ediyoruz. Durumun farkındayız. Mümkün mertebe bu geçiş döneminin en az sancıyla atlatılması için elimizden geleni yapacağız." - İstanbul

Borsa İstanbul İbrahim Turhan Türkiye Ekonomi Haberler