Haberler

ÜSKÜDAR'DA 441 YILLIK TARİHİ CAMİ ÖNÜNE YOL YAPIMI TARTIŞMASI

Güncelleme:

yaptığı açıklamada, "Şemsi Ahmet Paşa tarafından yaptırılan küçük bir külliye. İnşaat tarihi 1580. Mimarı da dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük mimarlarından birisi olan Mimar Sinan.

yaptığı açıklamada, "Şemsi Ahmet Paşa tarafından yaptırılan küçük bir külliye. İnşaat tarihi 1580. Mimarı da dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük mimarlarından birisi olan Mimar Sinan. Şemsi Ahmet Paşa'nın Sokullu Mehmet Paşa'dan sonraki sedaretinde burada bulunan yazlık sarayının bahçesine bir cami yaptırmak istemesi. Mimar Sinan ustalık eseri olan Selimiye Camisini yaptıktan sonra inşa ederken bu yapıyı bütün mimari sanatının sıkıştırılmış bir örneği olarak inşa ettiriyor. Pek çok mimar ve sanat tarihçisi bu yapıyı İstanbul'un en güzel camisi olarak kabul eder. Çünkü çok küçük alana sıkıştırılmış sanatlı bir yapıdır. Aynı zamanda müthiş mühendislik örnekleri vardır" dedi.

"BU CAMİNİN LAKABI KUŞKONMAZ CAMİDİR"

Şemsi Ahmet Paşa Cami'ye yapılmış olan restorasyon çalışmaları hakkında bilgi veren Mehmet Dilbaz, "Bu caminin lakabı Kuşkonmaz camidir. Mimar Sinan, Şemsi Ahmet Paşa'dan gelen taleple böyle bir cami aradığında paşanın yazlık sarayının bulunduğu avluda bulunduğumuz bu noktanın kuzey ve güney rüzgarlarının kesiştiği ve aynı zamanda denizdeki akıntıların da çok şiddetli olduğu bir yerde, denizin ve havanın etkisiyle oluşan ses dalgalarının burada kuşların konmasına engel olacağını fark edince camiyi buraya yapar. Hatta denizden bu yapının altına giren kanallar vasıtasıyla ses dalgalarının oluştuğu söyleniyor. Burası bir yalı cami. Camiyi denize sıfır yapmış ki kuş konmasın. Bu caminin lakabı buradan geliyor. 1894'te  İstanbul korkunç bir deprem yaşadı. O depremde de bu cami büyük oranda harap oldu. Camiinin içerisi hatta paşanın türbesinin olduğu yer dahil pek çok yerin maalesef ki tuvalet olarak kullanıldığı biliniyor. 1930'larda Mustafa Kemal Atatürk'e bununla ilgili bir talep geldiğinde, kendisinin talimatıyla burada çok büyük bir inşaatla burada restorasyon yapıldı. O restorasyon sırasında normalde arkadaki kapı direkt denize iniyorken caminin önüne beton ilave edilerek yürüyüş yolu açıldı." diye konuştu.

"BU BÖYLE DOLDURULDUĞU SÜRECE BU BÖYLE DEVAM EDER"

Dilbaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Günümüzde yapılansa bu öndeki yürüme yolunun genişletilmesi. Bu yürüme yolunun genişletmesine yönelik tepkilere yanıt şöyle oluyor, 'Biz buraya beton dökmeyeceğiz, buraya açılır-kapanır bir şey yapıyoruz' biz de tarihçiler olarak diyoruz ki, 'Niye yapıyorsunuz?' Yaptığınız şey caminin suyla bağlantısını kesmeyecek şey de olsa ki arkada beton dökülecek onu da gördük öyle bile olsa gerek yok. Hemen tam arkada Üsküdar Harem sahil yolu yok. Yürümek isteyen insanlar oradan yürüsünler. Koskoca Üsküdar sahilinde yer mi kalmadı da buranın önüne çelikler yapılarak ekstra bir yol haline getiriliyor. Bu böyle doldurulduğu sürece bu böyle devam eder. Yarın kötü zihniyette birisi buraya bir kafe inşa etse ne yapacaksınız? Burası sürekli böyle devam edecek. Biz diyoruz ki Mimar Sinan'ın eserine kimse dokunmasın. Burası böyle kalsın ve insanlar da buradan yürümesin. Bizim derdimiz bu olay siyasi değil. Sadece İstanbul'un kültürel mirasına artık dokunulmasın. Herkes bir şeyler yaptı artık kimse bir şey yapmasın istiyoruz."

- İstanbul
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Üsküdar Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title