Haberler

Uşak'ta Çarşamba Toplantıları

Uşak Valiliği ile Uşak Üniversitesi'nin Ortaklaşa Düzenlediği 'Çarşamba Toplantıları'nın İkincisinde Tekstil Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri Tartışıldı.

Uşak Valiliği ile Uşak Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenlediği 'Çarşamba Toplantıları'nın ikincisinde tekstil sektörünün sorunları ve çözüm önerileri tartışıldı.

Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak katılan Uşak Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı Arif Öztan, sektördeki sıkıntıları çözüm önerilerini ve beklentileri değerlendirdi. Toplantıya Vali Kayhan Kavas, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Şişman, Emniyet Müdürü Cafer Şahin, daire müdürleri ve üniversite öğrencileri katıldı.

Türkiye'de ki battaniye üretiminin yüzde 90'nının Uşak'ta yapıldığını söyleyen Arif Öztan, ülke ekonomisine Uşak tekstil sanayinin toplam 334 milyon dolar katma değer sağladığını ifade etti. Kentteki 600 tekstil işletmesinin ekonomideki durgunluk nedeniyle zor günler geçirdiğini, firmaların yüzde 20'sinin kapalı durumda yüzde 20'sinin tek vardiya ile ve yüzde 60'ının da yarı kapasite ile çalıştığını anlatan Arif Öztan, 2008 yılı sonunda sona erecek olan Teşvik uygulamasının süresinin uzatılmasını istediklerini, Çin'le rekabet edebilmek için girdi maliyetlerinin düşürülüp kaliteye önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Tekstil sanayinin Uşak'ta 400 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu, ilin toplam ihracatının yüzde 40'nın bu sektörden sağlandığını belirten Arif Öztan, "İlimizde faaliyet gösteren işletmelerin yüzde 30'u tekstil sektöründe ve istihdamın yüzde 34'ü de bu sektörün içindedir. Battaniye de Türkiye üretiminin yüzde 90'ını karşılıyoruz. İlimizde günlük 60-70 bin battaniye, aylık 2 milyon adet battaniye üreterek yıllık 350 milyon dolarlık ihracat potansiyeline sahiptir. Ekonomik krizlerden sonra daha fazla olan katma değer oranı şu anda yaklaşık 100 milyon dolara geriledi. Ülkemiz ekonomisine tekstil sanayi toplam 588 milyon dolar katma değer sağlamaktayken, bu rakam yaşanan krizlerden sonra 334 milyon dolara kadar inmiştir. Uşak'taki 600 tekstil işletmesinin yüzde 20'si şu anda kapalı, yüzde 20'si üçte bir kapasite ile, yüzde 60'ı da yarı kapasite ile üretim yapmaktadır. Sanayicilerimiz yaşanan ekonomik durgunluğu en az kayıpla atlatmak ve ayakta kalmayı başarabilmek arzusu ile firmalarında çalışan işçi sayılarını azaltmak, vardiya sayısını düşürmek gibi çeşitli önlemler almaya çalışmaktadırlar. Bu önlemler alınmadığı taktirde ayakta kalmayı başaran firmalarında üretimlerini durdurmak zorunda kalacakları kesindir. Olumsuzluklara rağmen arzumuz, üretime devam ederek bu sıkıntılı günleri atlatmaktır. Teşvik uygulamasından ilimiz tekstili büyük faydalar görmüştür. İşçi istihdamı ve rekabet gücü artmıştır" dedi.

Dünya piyasalarında devam eden durgunluğun Türk Tekstil sektörünü de olumsuz etkilediğini ifade eden Öztan, "Sanayinin kullandığı enerji maliyetleri çok yüksektir. Uluslar arası enerji ajansından aldığımız rakamlara göre Japonya'dan sonra 10 cent/kilovat saat ile en yüksek enerjiyi kullanan ikinci ülkeyiz. Kullanılan enerji giderleri üretimi teşvik edici tarzda sanayicilere düşük fiyatla verilmelidir. Uşak'ın aralarında bulunduğu teşvikli illerde bu sağlanmaktadır. Ancak 2008 sonunda sonra erecek olan teşvikte sürenin uzatılmasını bekliyoruz. Finansman maliyetlerinde yükseklik, bankalar, sektör ilişkilerinde kredi faiz oranları düşürülmeli ve vadeler uzatılmalıdır. Eximbank kredi limitleri dönemlere göre artırılmalı, gerçek ihtiyaç sahibi sanayicilere 'İstihdam-üretim' artışı endeksli olarak verilmelidir. Çin'in sektördeki en büyük avantajı maliyet düşüklüğüdür. Türkiye kaliteye yatırım yaparken, maliyetini düşürmenin de yollarını araması Çin ile rekabet açısından büyük önem taşımaktadır. 2008 yılı tekstilde başlayacak olan liberal dönemde rekabet kavramı daha boyutlu bir anlam taşımaktadır. Ülkemiz sanayisinin bel kemiği olan tekstil sektörü yıl sonunda gerek dünya pazarında gerekse iç piyasada kıyasıya rekabetin olacağı, yeni stratejik ilişkilerin kurulacağı, muhtemelen fiyatların gerileyeceği, verimlilik, kalite, standartların daha da öne çıkacağı, gümrük kontrolü ve benze denetimlerin artacağı yepyeni bir döneme girecektir. Bu noktada yeni ürün ve pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi hayati bir önem taşımaktadır. Her türlü değişikliğe uyum sağlayabilmiş olan Türk tekstil sektörünün bu sınavı da geçeceğine inanıyoruz. Ancak sektör bugün iç piyasa talebinin düşüklüğü, finansman maliyetlerinde yükseklik ve kayıt dışı firmalar nedeniyle haksız rekabet sorunları ile boğuşmaktadır. Üretim ve istihdamın korunması ulusal politikalarımızın öncelikli ve eşit öneme sahip politikaları olduğu gerçeğini gözden kaçırmadan bu doğrultuda politikalar üretmek zorundayız" diye konuştu.

(KY-YK) 27.02.2008 17:43 TSİ

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title