Uras'tan 23 Nisan'da Demokrasi ve "Kürt Sorunu" Vurgusu

ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, demokrasi ve "Kürt sorunu" vurgusu yaptı.

ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel gündemle toplanan Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin hak ettiği demokratik, barışçı, adil ve kapsamlı çözümlere kavuştuğunu söylemekten hala uzak olunduğunu kaydetti. Uras, "bugün Türkiye'de yaşanmakta olan siyasal kriz de hala bu sorunların günümüzdeki yansımalarından kaynaklanmaktadır. Tuhaf ama laiklik konusunda hala ortak normlarda buluşamıyoruz. Devlet işleri ile inanç uygulamaları arasında olması gereken mesafe iktidardan iktidara değişmektedir. Alevi yurttaşlarımız halen son derece haklı beklentiler içindedir" diye konuştu.

-"ÜNİVERSİTELERDE KILIK KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜ KARAKOLA DÜŞTÜ"-

Üniversitelerde kılık kıyafet özgürlüğünün karakola düştüğünü savunan Uras, Türkiye'nin buna rağmen hala "devlet memurları, kamu kurumu yöneticileri dinsel simge kullanamaz; ilk ve orta öğretimde dinsel simge sayılan kıyafetler giyilemez; buna karşılık üniversitelerde kimse kılık kıyafetinden ötürü eğitim hakkından mahrum bırakılamaz' çözümüne gelinemediğini söyledi. Türkiye'nin gündemindeki sorunlardan birini çözebilmenin yolunun karşılıklı anlayış birliğinden geçtiğini kaydeden Uras, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne de değindi. Uras, "İfade ve örgütlenme özgürlüğünün demokrasi dışı bir kuşatma altında bulunması Türkiye'ye hala çok şey kaybettirmektedir. Bu yıllardan beri bir türlü çözemediğimiz sorunlarımızdan biri olma özelliğini korumaktadır. Bu gerçeğin bugünkü adı 301. maddedir. Bu gerçeğin bugünkü bir başka adı ise emekçilerin örgütlenmesi önünde Sendikalar Yasası'ndan kaynaklanan yasaklardır; işçilere 1 Mayıs'ta Taksim'in yasaklanmasıdır" diye konuştu. Düşüncelerin şiddet çağrısına dönüşmedikçe, ırkçılık ve ayrımcılık yapılmadıkça ifade edilmeleri önünde hiçbir engel olmaması anlayışının hala genel kabul görmediğine işaret eden Ufuk Uras, şöyle konuştu:

"Türkiye'de şartların değiştirildiği ve fikir mücadelelerinin kör dövüşüne dönüştürüldüğü demokrasi dışı darbe dönemlerinden tüm toplum çok çekmiştir. Meclis iradesi bu tür dönemlere yol vermeyecek kararlılığı ve yaratıcılığı bugün mutlaka göstermelidir."

-"MECLİS KÜRT SORUNUNDA YOL GÖSTERİCİ OLMALI"-

Uras, çok kültürlü, çok kimlikli, çok dilli ve çok dinli bir tarihten gelinmesine rağmen kürt sorununun can almaya devam ettiğini de belirterek Meclis'in bu konuda da yol gösterici ve sorun çözücü olması gerektiğini kaydetti. Uras, "bütün sorunları demokrasi içinde çözebiliriz. İnsanlığın bilgi dağarcığında yer alan çözüm modellerini, hiçbir komplekse düşmeden, Meclis'in sergileyeceği yüksek bir inisiyatifle ve ülkemiz gerçekliğiyle uyum içerisinde yaşama geçirebiliriz. Meclis'in toplumdaki itibarının artması ve toplumda en fazla güven duyulan kurum haline gelmesinin yolu da aslında budur" dedi. Türkiye'nin iktidar ve muhalefet partilerini kapatan, sandığın hesabını sandıkta değil mahkemelerde veya karakollarda arayan, askeri darbe ve olağan dışı müdahale senaryolarının havalarda uçuştuğu utandırıcı ve demokrasi dışı görüntülerle dünya gündeminde boy gösteren bir ülke olmaktan ancak demokrasi ile çıkabileceğini vurgulayan Uras, şunları söyledi:

"Az hukuk devleti, birazcık demokrasi anlayışı ile Türkiye olsa olsa yeni bir çıkmaza sürüklenir. Demokrasisiz cumhuriyet de, demokrasisiz laiklik de olmaz. Emekçilerin, işçilerin kadınların, sosyal hakları olmadan da demokrasi olmaz. Olur diyenler "demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti' ifadesini henüz içselleştirememiş olanlardır."(ANKA)

(EG/ZG)

Haberler