Üniversite Öğrencilerine Burs Müjdesi

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, üniversite öğrencilerine her ay ödenen 150 YTL’lik burs miktarının 2008 yılından itibaren 160 YTL’ye çıkarılacağını açıkladı.

Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2008 yılı bütçesinin görüşmeleri sırasında konuşan Çelik, görüşmelerinde ilk öğretim ve yüksek öğretime devam eden öğrencilere ödenen bursların artırıldığını açıkladı. Çelik, bu kapsamda yatılı ilk öğretim ve orta öğretim okullarına devam eden öğrencilerin iaşe bedelinin 2008 yılında 5.89 YTL’ye, burslarının ise 65 YTL’ye çıkarılacağını belirtti. Çelik, üniversite öğrencilerinin aylık 150 YTL olan burslarının ise 160 YTL’ye yükseltileceğini söyledi.

YENİ OKULLAR

Çelik, 2002 yılından itibaren Hükümet’in bütçeden eğitime ayırdığı payın giderek arttığını bildirdi. Çelik, 2002’de eğitimin bütçeden aldığı yüzde 7.5 payın 2008 yılında yüzde 10.26’ya çıkarıldığını, eğitim yatırımlarında da kaynak çeşitliliğine gittiklerini ifade etti.

Çelik, TOKİ ile yapılan sözleşme uyarınca 1 milyar YTL’lik okul yapılacağını, bunun karşılığında TOKİ’ye ödemelerin ise 5 yılda tamamlanacağını belirtti.

Çelik, İMKB’nin MEB adına çalıştırdığı fondan da 2008 yılında 300 milyon YTL kaynak aktarılacağını bildirdi. İlk öğretimden sonra orta öğretime devam oranının artırılması için her ilçeye bir erken öğrenci yurdu yapmayı hedeflediklerini kaydeden Çelik, üniversite öğrencileri için tek kişilik odaların olduğu yurtların yapımının da gündemde olduğunu söyledi.

Çelik, önümüzdeki günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ortaklaşa “Her okula bir kütüphane” kampanyası düzenleneceğini de belirtti.

ATAMALAR

Çelik, 2003’ten bu yana öğretmen, usta öğretici ve personel olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı’nın 306 bin atama gerçekleştirdiğini belirterek, sözleşmeli erkek öğretmenlerin askerliklerini öğretmen olarak yapabilmeleri için Milli Savunma Bakanlığı ile olan çalışmanı sürdüğünü ifade etti.

Çelik, ilk öğretimi bitirdikten sonra liseye gidemeyenler için açık öğretim liselerinin sayısının artırılacağını ve her ilçeye bir açık öğretim kayıt bürosu kurulacağını söyledi.

YÖK Başkanvekili Prof. İsa Eşme, son dört yılda, devlet üniversitesi sayısı 57’dan 85’e çıkarken, açıktan atama yapılabilecek araştırma görevlisi kadrosunun 4 bin 250’den, bin 410’a, son iki yılda daha da düşük rakamlara indirildiğini söyledi.

Eşme, yeni açılan 32 üniversitedeki öğretim elamanı sayısının 4 bin 42, profesör sayısının 128 olduğunu ancak bu üniversiteler öğretim üyesi ihtiyacının 19 bin 125 olduğunu bildirdi.

Eşme, Hükümet’in uygulamaları nedeniyle Tıp Fakülteleri hastanelerinde hem kadro hem de mali açıdan büyük bir krizin eşiğine gelindiğini ifade etti.

YÖK Başkan vekili Prof. İsa Eşme, son yıllarda YÖK’e ayrılan bütçe ve kadroda meydana gelen azalmaya tepki gösterdi. Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte YÖK’ün 2008 yılı bütçesinin görüşmeleri sırasında konuşan Eşme, son dört yılda, devlet üniversitesi sayısı 57’dan 85’e çıkarken, açıktan atama yapılabilecek araştırma görevlisi kadrosunun 4 bin 250’den, bin 410’a, son iki yılda daha da düşük rakamlara indirildiğini söyledi.

Eşme, sadece araştırma görevlileriyle ilgili sayı yetersizliği sorunu yaşanmadığını, son dört yılda üniversitelerin öğretim üyesi dışındakı öğretim elemanları kadrolarına verilen atama izinlerinin de her yıl kısıtlandığını bildirdi.

32 YENİ ÜNİVERSİTEDE EKSİKLİKLER

Eşme, kadrolarla ilgili uygulamalar nedeniyle, 32 yeni üniversite kurulmasına rağmen, bir önceki yıla göre kullanılabilecek kadro sayısının yüzde 38 oranında azaldığını vurguladı.

Eşme, idari personel kaybının da üniversitelerde yönetim açısından önemli sorunlara yol açtığını ifade etti.

Yeni açılan 32 üniversitedeki öğretim elemanı sayısının 4 bin 42, profesör sayısının ise 128 olduğunu bildiren Eşme, “bu üniversitelerin öğretim üyesi ihtiyacı 19 bin 125. Son 4 yılda araştırma görevlisi kadroları 4 binlerden bin 400’lere hatta binlere düşürülmek yerine 5 binlere, on binlere çıkarılsaydı şimdi işimiz daha kolay olacaktı” dedi.

TIP FAKÜLTELERİNDE KRİZ

Eşme, Tıp Fakültelerine bağlı hastanelerde, hem kadro hem de mali açıdan büyük bir krizin eşiğine gelindiğini söyledi. Eşme, dört yıldan bu yana uygulanan ücret politikaları nedeniyle tıp fakültelerinde görev yapan profesör ve doçent düzeyindeki 200’ün üzerinde öğretim üyesinin, kurumlarından ayrılarak büyük bölümünün Sağlık Bakanlığı kadrolarına, bir bölümünün de özel hastanelere geçtiğini belirtti. Eşme, “2006 yılı sonu itibariyle, üniversitelerin tıp fakültelerinden ayrılan öğretim üyesi sayısı 2006’yı buldu” dedi.

HAZİNE KATKI PAYLARINDA AYRIM

Eşme, hastanelerin döner sermayelerden kesilen yüzde 15’lik hazine katkı paylarının, Maliye Bakanlığı’nın 5 Mayıs 2007 tarihli genelgesi ile Sağlık Bakanlığı hastanelerinde yüzde 1’e düşürülürken, talep üniversitelerden gelmesine rağmen, üniversite hastanelerine bağlı döner sermayelerin bu uygulamadan yararlanamadıklarını bildirdi.

Eşme, 550 yatak kapasiteli 100. Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, Sağlık Bakanlığı standartlarına göre 415 hemşire ile hizmet edilmesi gerektiğini ancak son iki yılda hastaneden 100’e yakın hemşirenin istifa ettiğini, hemşire sayısının 124’e düştüğünü vurguladı.

PROFESÖR VE VALİ MAAŞLARI

Eşme, 1997 yılında, profesör, vali, hakim, genel müdür ve kıdemli albayın ücretlerinin hemen hemen aynı olmasına karşılık, aradan geçen 10 yılın sonunda, profesör aylığının, öteki meslek alanlarına göre geride kaldığını söyledi. Eşme, bu farklılığın, akademik unvanlar açısından incelendiğinde, en alt kademede bulunan yardımcı doçentler ve araştırma görevlilerinin daha büyük mağduriyete uğramasına yol açtığını belirtti.

İLK 500 ÜNİVERSİTE

Eşme, basında zaman zaman üniversitelerin dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında bulunmadığı yönünde haberlerin yeraldığını belirterek, “Üniversitelerimize yöneltilen bu suçlama dayanaksızdır. Çin Shanghai Jia Tong Üniversitesi’nin bu değerlendirmesinde Türkiye’nin bazı yıllar ilk 500 üniversite arasında yeralmadığı doğrudur. Bazı yıllarda ise 1-2 ya da daha çok üniversitemiz bu sıralamada yeralmaktadır” dedi.

Eşme, 2006’da Hacettepe ve İstanbul Üniversitelerinin, 2007’de de Bilkent, Çukurova, İstanbul Teknik, İstanbul ve Sabancı Üniversitelerinin ilk 500’de yeraldıklarını bildirdi.

Eşme, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan cografyada ilk 500 üniversiteye giren üniversitelerin tamamının Türk üniversiteleri olduğunu ve bu cografyada üretilen bilimsel yayın sayısının yarıdan fazlasının da Türk üniversitelerine ait olduğunu söyledi.

Haberler