Unilever, 'Sokak İstilası'na Çıktı, Polis Hemen Sorguladı

Unilever Food Solutions’ın (UFS) her yıl dünyadaki tüm çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirdiği ve 3 yıldır gelenekselleşen ‘Sokakları İstila’ projesi bu yıl da 200 çalışanın katılımıyla tamamlandı.

Proje kapsamında çalışanlar üzerlerinde ‘Sokakları İstila’ yazılı t-shirt’ler ile satış noktalarını ziyaret edip müşterilerinin taleplerini dinleyerek ürünleri konuştu. Ancak, projeden haberdar olmayan bazı müşteriler, iki araba dolusu insanın arkalarında basın mensuplarıyla arabalardan inip yanlarına gelmesine anlam veremeyip, ‘Siz nereyi istila ettiğinizi sanıyorsunuz. Benim dükkanımı istila edemezsiniz’ diyerek tepki gösterdi. Ankara’daki takım da polislerin t-shirt sorgusuna takıldı ve projeyi açıklamak zorunda kaldı.

1 günde 500 müşteri

Unilever Food Solutions’ın faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde saat farkıyla gerçekleştirdiği proje sekreter, fabrika çalışanları gibi müşteri ile direk temas içinde olmayan çalışanların 1 gün de olsa 500 müşteri ile tanışıp onlarla vakit geçirerek işleyişi somutlaştırmalarını hedefliyor. Projenin hem müşteriler açısından hem de çalışanlar için önemli olduğunu dile getiren Unilever Food Solutions Genel Müdürü Serhat Ünsal, “Çalışanlarımız proje sayesinde kârlılığını hesaplamayı bildikleri ürünlerin kullanım alanını da anlamış oluyor. Bu yıl olayın aksanı krize döndü. Proje de gayet olumlu geçti” diyor.

Projenin aksanı değişti

Krizde otel ve restoranların hayli zorlandığını ve toplu yemekte üretimi durduran şirketler yüzünden zorda kalanlar olduğunu ifade eden Ünsal, şöyle devam etti: “O yüzden bu yıl ‘Sokakları İstila’yı krize yönelik yaptık. Projenin aksanını biraz değiştirdik. Müşterilerimizi ve ihtiyaçlarını anlamak için zaman harcadık. Hatta kriz reçeteleri içeren bir kitap çıkardık. Şu an 15 bin müşterimiz var. 4-5 bin tanesine özel ilgi gösteriyoruz. 5 bine yakın müşterimize kriz reçetelerini içeren ve normal yapıma göre maliyeti düşüren tarif kitabımızı dağıttık.”

Maliyet büyüteç altında

Büyüteç adlı bir yazılımla müşteri maliyetini düşürme çabası gösterdiklerini ifade eden Ünsal, şöyle devam etti: “Bizim ürünlerimizin maliyeti müşterilerimizin toplam maliyetinin yüzde 2’sini oluşturuyor. Ancak biz yine de hammadde fiyatındaki artışa rağmen fiyat artırmadık. Aksine onların maliyetini düşürmek için yardımcı olduk.”

Krizde rakamlarla ev dışı gıda sektörü

KRİZ ortamı olmasının yatırım kararlarını etkilemediğini ifade eden Serhat Ünsal, “1-2 yıllık olaylar için çizgimizi bozmuyoruz” dedi. Krizin sektörü nasıl etkilediğini de şöyle anlattı:

Otellerde turist oranı yüzde 13 düştü.

Turist başına harcama 650 dolardan 600 dolara indi.

Restoranlarda da yüzde 15-20 düşüş var.

Türkiye’de ev dışı gıda tüketimi kişi başına 250 dolar.

Amerika ve Avrupa’da bu 1000-1500 dolar arasında.

Haberler