Haberler

"Uluslararası Tehlike Altındaki Diller Konferansı"

Güncelleme:

Ardahan Valisi Deniz: "Sevgiyi ve hoşgörüyü genişletebilirsek, dünyada dilleri, kültürleri, medeniyetleri ve insanlığı koruruz."

Türk Dil Kurumu ve Kafkasya Üniversiteler Birliği'nin (KÜNİB) başkanlığını yürüten Ardahan Üniversitesi'nin (ARÜ) iş birliğiyle gerçekleştirilen "1. Uluslararası Tehlike Altındaki Diller Konferansı" başladı.

Ardahan Valisi Ahmet Deniz, Türk Dil Kurumu ile Ardahan Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen "Uluslararası Tehlike Altındaki Diller Konferansı"nın Ardahan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'ndaki açılışında yaptığı konuşmada, dilin bir kültür ve medeniyet anlamına geldiğini belirterek, bir yaşam ve hayat tarzı olan dilin ölmesinin medeniyetin ve kültürün kaybolmasını tetikleyeceğini söyledi.

Dünyadan konuşulan 7 bin civarından dil ve lehçe çeşitliliğinin olduğunu anlatan Deniz, şöyle konuştu:

"Bunun 2 bin 500-3 bini kaybolmayla yüz yüzedir. Söz konusu dillerin bir kısmı bizim coğrafyamızda yer alıyor. Bizim coğrafyamızda dil çeşitliliğinin olması çok doğal. Çünkü kadim medeniyetlere, kadim kültürlere, imparatorluklara ev sahipliği yapmış bir coğrafyada yaşıyoruz. Burası tarihte olduğu gibi bugün de birçok insana ve millete ev sahipliği yapıyor. Buradaki renklilik ve çeşitlilik zenginliğimizdir. Ardahan küçük bir vilayetimiz ancak, insanlarımızın yüreği hoşgörü ve sevgiyle büyüyor. Kaybolan dillerin panzehiri de hoşgörü ve sevgidir. Kültürümüz Mevlana'yı, Hacı Bektaş Veli'yi, Yunus Emre'yi yetiştirmiştir. Anadolu toprakları sevgi ve kardeşlikle yoğrulmuştur. Sevgiyi ve hoşgörüyü genişletebilirsek, dünyada dilleri, kültürleri, medeniyetleri ve insanlığı koruruz."

"BU KONFERANS, DURGUN SUYA ATILMIŞ BİR TAŞ GİBİ"

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mustafa İsen de tehlike altındaki dillerin önemli konuşulması gereken bir konu olduğunu bildirdi.

İngilizce'nin ve onun çevresindeki birkaç hakim dilin adeta hegemonyasına giren bir dünyada yaşanıldığını anlatan İsen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gelecek yıllarda bunun artarak devam edeceğine tanık olacağız. Ne kadar iyi öğrenilirse öğrenilsin ikinci öğrenilen dil, derinlik bakımından hiçbir zaman anadilin yerini tutmaz. Yazılan ve çizilenlerin büyük ölçüde birkaç dil eksininde ve sonradan öğrenilen ikinci dil eksininde yürümesinin düşünce dünyasını sığlaştırdığını düşünüyorum. Bunun önüne geçecek tedbirler alınmalıdır. Dünyadan 15-20 kadar büyük dilin ki onlardan birisinin de Türkçe olduğu kanaatindeyim, teşvik edilmesi, bunların yaygınlık kazanması, yayın dünyasında bu konuda yapılacak faaliyetlerin desteklenmesi gerekiyor. Bu konferans, durgun suya atılmış bir taş gibi dalga dalga farklı etkileri olabilecek bir faaliyet olarak bakıyorum."

Türk Dil Kurumu Başkanı Mustafa Kaçalin ise böyle bir çalışmanın içinde bulunduklarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kaçalin, tehlike altındaki diller konusunda merkezleşme olduğunda Türk Dil Kurumu'nun bu konuda öncelikli yapıp destek vereceğini vurguladı.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya Örs de 21. yüzyılın başlarında insanlığın gönül dilini işletme bakımından büyük sıkıntılar yaşadığını belirterek, bütün dünyada bir huzursuzluk havasının hakim olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin geçmişten bugüne taşıdığı hoşgörü medeniyetinin huzursuzluk ortamını dağıtmada önemli bir yerinin olduğuna değinen Örs, şunları söyledi:

"Son dönemde yakın coğrafyamızda yaşanan tatsız olayların, acıların, kanın ve gözyaşının insanların gönül diliyle ilgili bağlantılarının da zayıfladığını gösteren, vahşi bir kapitalizmin, materyalizmin, maddenin insan hayatına egemen oluşunun, mananın ve maneviyatın azalışının izlerini acıyla izliyoruz. Konferansta bir araya gelen insanların gönül bağını oluşturmaları, bu hususlarda konuşmaları ve birbirlerini anlayıp ülkelerine dönmeleri konularından bize görevler düşüyor. İnsanlık, ana dili olan gönül dilini, diğer dillerle kaybedecek olursa yeniden çok acı günlerin, 3. Dünya Savaşı'nın eşiğine ulaşmış oluruz ki bunu kimse arzu etmez."

"SEMPOZYUM, KEŞKE 20 YIL ÖNCE YAPILSAYDI"

ARÜ Rektörü Ramazan Korkmaz ise gelişen ve değişen dünyaya yapılacak küçük gönül katkılarıyla onun daha iyiye, doğruya ve güzele gitmesine katkı sağlanabileceğini dile getirdi.

İnsanın tarihselliğini dil üzerine kuran tek varlık olduğunu kaydeden Korkmaz, şunları ifade etti:

"Dil, insanoğlunun en önemli değeridir. Dillerin insan yaşamından kutsal bir yeri vardı. Dünyamızda 7 bin dil, şive, lehçe ve diyalekt kullanılıyor. Bunların yüzde 80'i, 100 yıl sonra kaybolma tehlikesiyle yüz yüzedir. Tehlike Altındaki Diller Sempozyumu, keşke 20 yıl önce yapılsaydı. İnsanlığın kaybolup giden büyük değerleri kayıt altına alınabilseydi. Dünyada bu konuyla ilgili değerli çalışmalar var. Bu çalışmaları ortak bir merkezde toplayıp gelecek projeksiyonu yaparak tehlike altındaki dilleri, gelecek nesillere armağan etmeyi amaçlıyoruz. Dil, yaşam kaynağımızdır."

Yurt içi ve dışından yaklaşık 50 öğretim üyesinin katıldığı konferans, 16 Ekim'de sona erecek. - Ardahan

Kaynak: AA / Yerel

Mustafa İsen Kafkasya Ardahan Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title