Tuyed'in Aylık "Sektörle Buluşma Toplantısı" İstanbul'da Yapıldı
Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği'nin (Tuyed)düzenlediği Aylık "Sektörle Buluşma Toplantısı" 25 Ekim Tarihinde İstanbul Talimhane'deki Nippon Otel'de Yapıldı.
Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği'nin (TUYED)düzenlediği aylık "Sektörle Buluşma Toplantısı" 25 Ekim tarihinde İstanbul Talimhane'deki Nippon Otel'de yapıldı.
2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbul'un turizm ve kent sorunlarının tartışıldığı TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu'nun yönettiği panele İstanbul'un Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, Retur Seyahat Acentası Genel Müdürü İskender Çayla ve Toplumsal Tarih Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Panelde ilk sözü alan TUROB Başkanı Timur Bayındır, son 4-5 yıldır İstanbul turizminde bir yükseliş olduğuna işaret ederek, 2010 Avrupa başkenti seçilmesinin de bunda etkili olduğunu belirtti. Başkan Bayındır, "İstanbul, aşık olacağınız veya aşk acısını unutacağınız büyülü bir şehirdir. Sanki İstanbul'a sihirli bir el dokundu ve her şey çok güzel gidiyor" dedi. İstanbul'un Türkiye'de hizmet kalitesi en yüksek şehir olduğuna dikkat çeken Bayındır, İstanbul'daki otellerin son yıllarda yenilemeye daha fazla
önem vermeye başladıklarını kaydetti. Oteller arasındaki rekabetin bu yükselişle birlikte arttığına da değinen Bayındır, "Rekabet dolayısıyla güneydeki gibi fiyat kırmaya gidilirse iyi olmaz. Bu yüzden, yeni yatırımlar noktasında titiz davranılmalı" diye konuştu.
İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkentliği ve genel turizm sorunları üzerine konuşan İstanbul Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı da, Süleymaniye bölgesinin UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesinden çıkarılmak istenmesinin kültür başkentliğini gölgede bırakacak ciddi bir gelişme olduğunu, "kültürüne sahip çıkamayan bir kültür başkenti"nin çok trajikomik bir durum olacağını vurguladı.
Kamunun desteği olmadan turizmin İstanbul'da gelişemeyeceğini söyleyen Cumhur Güven Taşbaşı, "Kentinizin altyapısı iyi değilse, güvenliği yetersizse turizmde ilerleyemezsiniz" dedi. Turizm sektörünün kendileri ile en fazla işbirliği içerisinde hareket eden sektör olduğunu vurgulayan Cumhur Güven Taşbaşı, sivil toplum kuruluşları ve kamu arasındaki diyalog eksikliğinden yakındı.
Panele katılan sektör temsilcilerinin özellikle İstanbul'un güvenlik sorunu ile ilgili soru ve şikayetlerini de dinleyen İstanbul Vali Yardımcısı Taşbaşı, bu konuda da kendileri ile sürekli diyalog halinde olunması ve şikayetlerin anında kendilerine iletilmesi gerektiğini belirtti. Taşbaşı, polis teşkilatının da bu noktada nitelik ve nicelik olarak personel sıkıntısı yaşadığına dikkat çekti.
2010 Avrupa Kültür Başkentliği ile ilgili çalışmalarda da iletişimsizlik yaşandığını dile getiren Taşbaşı, konuyla ilgili proje sunan farklı kişi ve kuruluşların Kültür Başkentliği gündemini iyi takip etmediklerini söyledi. Taşbaşı, konuya sadece "Kültür Başkentliği" temelinde yaklaşmanın yeterli olmayacağını, İstanbul'un sorunlarına kalıcı çözüm ve projeler üretmek gerektiğini ifade etti.
"İstanbul bir mucizeyi başardı" diyerek konuşmasına başlayan Retur Genel Müdürü İskender Çayla, İstanbul'un son yıllarda turizm alanındaki yükselişine dikkat çekti. 2005 yılının İstanbul turizmi açısından bir dönüm noktası olduğuna işaret eden Çayla, İstanbul'un "yaşam kültürü turizmi" adı altında pazarlanması gerektiğinin altını çizdi. İstanbul'a gelen turistin kentin farklı yaşam alanlarına çekilmesi gerektiğini anlatan Çayla, bu anlamda İstiklal Caddesi ya da Ortaköy gibi bölgelere yenilerinin
eklenmesi gerektiğini, Perşembe Pazarı başta olmak üzere kentin farklı bölgelerinin de "yaşam alanları" haline getirilmesi gerektiğini vurguladı. İstanbul'un tarihi, kültür, iş dünyası, kongre, alışveriş gibi turizm çeşitlerinin yanında birçok kültürel ve sanatsal etkinliğe de ev sahipliği yaptığını ifade eden Çayla, "Sunulanlar doğru aktarılırsa, İstanbul 365 gün festivaller kentidir" dedi. Bölgesel tanıtımın önemine de dikkat çeken Çayla, bu doğrultuda bir "Turizm Konseyi"nin mutlaka oluşturulması
gerektiğini ve bunun da "kent konseyleri" ile desteklenmesinin doğru adım olacağını dile getirdi.
2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi Yürütme Kurulu üyesi ve Toplumsal Tarih Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu ise 2010 Kültür Başkentliği'nin ortak iş yapabilme kapasitesinin gelişmesine katkı yapması açısından bir fırsat olduğunu, ancak bunun pratikte gerçekleşemediğini söyledi. Proje çerçevesinde yapılması gereken işleri kamu ve sivil toplumun birlikte hareket ederek gerçekleştirmesi gerekirken, devletin pek çok işi tek başına kara alarak yaptığını belirten Bulutoğlu, "Mesele sadece bir yerleri restore
etmek için para harcamak mıdır?" dedi. Bulutoğlu, 2010 Avrupa Kültür Başkentliği ruhuna uygun bir proje olan İstanbul Kent Müzesi projesinin de bu anlamda kamu kuruluşlarının hatalı kararları sonucu hayata geçirilemeyen bir proje olduğunu ifade etti.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün rakamlarına göre, bu yılın ilk 9 aylık döneminde İstanbul'a gelen yabancı ziyaretçi sayısı 5 milyona yaklaştı. Bu rakamın yıl sonuna kadar 6.5 milyona ulaşıp, yabancı ziyaretçilerin İstanbul ekonomisine 5.5 milyar dolar bırakacağı tahmin ediliyor. İstanbul'un mevcut 56 bini aşkın mevcut yatak kapasitesinin halihazırda 10 milyon turiste yetecek düzeyde olduğu belirtiliyor. Buna rağmen kentte inşası süren ve 2008'de hizmete girmeyi bekleyen 30 yeni tesis bulunuyor. 2 yıl
içinde ise İstanbul'da 25 bin yeni yatağın devreye girmesi bekleniyor.
(BGO-BGO-SN-E)