Haberler

Türkiye Uluslararası Platformun Gururu"

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals, Türkiye'nin 3.3 milyon kişi ile dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yaptığını belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin mültecilere sunduğu desteğin dünyaya örneklik oluşturuyor.

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals, Türkiye'nin 3.3 milyon kişi ile dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yaptığını belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin mültecilere sunduğu desteğin dünyaya örneklik oluşturuyor. Türkiye bu alanda uluslararası platformun gururu diyebilirim. Bunu her zaman söylüyorum" dedi.

İltica ve Göç Araştırma Merkezi (İGAM) ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin ortaklığı ile yürütülen, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu tarafından finanse edilen "Mülteci Hakları için Medya ve Sivil Toplum İşbirliği Projesi" tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.

Bir otelde gerçekleştirilen toplantıya İGAM Başkanı Metin Çorabatır, AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Vinals, AB Türkiye Delegasyonu'ndan Stefano Calabretta, Oxford Üniversitesi'nden akademisyen Alexander Betts, Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan, AA Görüntülü Haberler Editör Yardımcısı Nihat Koç, STK temsilcileri ve gazeteciler katıldı.

Türkiye uluslararası platformun gururu"

Programda konuşan AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals, medyanın halka doğru bir anlayışı yansıtmasının çok önemli olduğunu ifade ederek mültecilerin hakları konusunda medya ve sivil toplum kuruluşlarının yasal haklar ve doğru terminoloji konusunda eğitim almalarının önemine dikkat çekti.

Vinals, Türkiye'nin 3.3 milyon kişi ile dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin mültecilere sunduğu desteğin dünyaya örneklik oluşturuyor. Türkiye bu alanda uluslararası platformun gururu diyebilirim. Bunu her zaman söylüyorum." dedi.

"Sorumluluk paylaşımı olmalı"

Oxford Üniversitesi'nden Betts ise mülteci sorunları ile ilgili gerçekleştirdiği sunumda çeşitli ülkelerde mültecilerin yaşam koşulları ve bulundukları ülkelerin ekonomilerine katkılarını anlattı.

Betts, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra dünyada en fazla mültecinin son yıllarda yaşandığını belirterek 65 milyon insanın zulümden, çatışma bölgelerinden kaçarak mülteci konumuna düştüğünü dile getirdi.

Çatışma bölgesine yakın ülkelerin mülteci yükünü almasının doğru olmadığını ve sorun oluşturabildiğini ifade eden Betts, "Sorumluluk paylaşımı olmalı. 1950'lerden beri sorunun temeli bu.

Diğer ülkelerde de yatırımların artırılması ve ev sahipliği yapan ülkelere yardım elini uzatmaları çok önemli. Uluslararası toplum ev sahipliği yapan ülkelere sadece para yardımında da bulunmamalı. Mültecilere çalışma haklarını sağlamalı ve uluslararası yasal anlaşmalara onlar da taraf olmalılar. Mültecilere çalışma hakkı veren ülkelere yatırımların da artırılması gerekiyor. Bu sayede yük eşit şekilde dağılabilir. Ama yine de çatışma bölgelerine en yakın ülkeler ilk darbeyi almaya devam edecek." ifadelerini kullandı.

"Mülteciler hakkında yanlış beyanlar bütünleşme sürecine zarar veriyor"

İGAM Başkanı Çorabatır, projenin amacının mültecilerin Türk medyasında temsil edilme yöntemleri ile ilgili farkındalık yaratmak, yapıcı mesajları yayarak mülteciler hakkında eksik bilgilendirme ve yanlış sunumları azaltmak için Türk medyasıyla sivil toplum arasında daha güçlü bir ilişki kurmak olduğunu ifade etti.

Çorabatır, proje kapsamında 7 ili kapsayan eğitimler ve toplantılar gerçekleştirmeyi planladıklarını belirterek şunları kaydetti:

"Mültecilerin yanlış temsili ve haklarında yanlış ve eksik beyanda bulunulması, bütünleşme sürecine zarar veriyor. Daha iyi bilgilendirilmiş ve hassas medya mensupları iki toplumun entegrasyonunu da hızlandıracaktır. Bu projeyle medya mensuplarına haberlerinde nefret söyleminden kaçınmaya yardımcı olacak bilgilendirici medya kitapçıkları ve çevrimiçi medya servisi oluşturmayı amaçlıyoruz. 2019 Ocak ayına kadar proje kapsamındaki iller ise mülteci nüfusunun yoğun olduğu Ankara, İzmir, İstanbul, Gaziantep, Adana, Mersin ve Hatay'dır."

Anadolu Ajansı İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan, AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Vinals'a "Konuşmasında Suriyeli Mültecilere Avrupa Birliği'nin yardımlarının medyada çok az yer aldığına ilişkin serzenişi ile ilgili olacak. Kendisi 'AB'nin yardımları 1 milyar dolar' dedi. Belki doğru belki yanlış bilmiyoruz. Biz 380 milyon dolar olarak biliyoruz. Türkiye'nin yardımına baktığımızda, 9 milyar harcandığını söylüyor Sayın Cumhurbaşkanı. 1 milyar ya da 380 milyon koskoca AB için devede kulak çok az bir rakam olduğu düşünüldüğü için belki medyada yer almadı diye düşünüyorum. Türkiye geriye dönüş anlaşmasını imzalamasına rağmen vizeler kaldırıldı kaldırılacak gibi şeyler söylendi sonunda kalktı. Bu anlaşmaya uymayan taraf kim? Türkiye'mi AB mi uymadı?" şeklindeki sorusuna,

"AB ve Türkiye arasında Mart 2016'da imzalanan anlaşmada, AB, 3 milyar avro hibe etmeyi kabul etti. Bu 3 milyar avroluk meblağ Türkiye'nin mültecilerle ilgili harcamalarına destek olacaktı. Bu meblağın bir milyarı da hali hazırda harcandı. Medyada genellikle ödenen paraya odaklanıyor.Harcanan paraya odaklanıyor. Aslında paranın ödenmesi projeler tamamlandıktan sonra yapılıyor. Proje ne olursa olsun, klinik, okul vs. ne olursa olsun.Farklı farklı faaliyetler yapılıyor bu fonla. Faaliyetler tamamlandığında fonlar ödeniyor. O nedenle ilk başta ödeme yapılmıyor. Belki bu nedenle medya yardımı düşük bulmuştur. 3 milyar avroluk meblağın 2,9 milyar avrosu yaklaşık tahsis edildi. Bunlarla ilgili 1,7 milyar avroluk antlaşmalar hali hazırda imzalandı. Dünya gıda programı ve AB'nin çeşitli kurumları,Türkiye'deki kamu kurumları, STK'lar arasında paranın harcanması için anlaşmalar imzalandı. Zaten şuana kadar bir milyar avroluk ödeme yapıldı. Tabi ki bu meblağ, Türkiye'nin kendi bütçesinden harcadığı paranın kıyasla mütevazı kalıyor. Türkiye'nin hem merkezi hem de belediye bütçelerinden harcadığı bundan çok daha fazla. Ama bu, AB'nin bu konuda taahhüt ettiği ve Türkiye destek verme konusunda hazır olduğunu ve Türkiye'nin yanında olduğunu gösteriyor. Vizelerin kaldırılması konusu ikinci sorunuzdu. Bu da Türkiye AB arasında imzalanan anlaşmanın koşuluydu. Ancak belli bazı koşulların karşılanması gerekiyor. 72 koşul var. İki tarafın karşılıklı mutabakata vardığı koşullar. 2013'te bunlar gündeme getirilmişti. bu kriterlerin çoğu Türkiye tarafından karışlandı ancak hala karşılanmayan 7 koşul var. Vizelerin kaldırılması için hala karşılanması gereken 7 koşul var. bu günlerde basında da gündeme geldi bu. Şuan yetkili kurumlar bu 7 koşulun gerçeklemesi için yol çalışması yapıyor. Biz de AB olarak bu yol haritasını görmek için sabırsızlanıyoruz. AB olarak Türkiye'deki yetkilerle yakından çalışmaya devam ediyoruz bu koşuların yerine getirilmesi için elimizden gelen yardımı yapmaya çalışıyoruz.

Kaynak: AA / Güncel

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Anadolu Ajansı İstanbul Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title