Türkiye Avrupa'daki Durgunluk Eğilimini Dikkate Almak Zorunda

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, küresel ekonomideki çalkantıda Türkiye'nin, özellikle Avrupa'daki durgunluk eğilimlerini dikkate almak durumunda olduğunu belirterek, "Avrupa Birliği'nden kaynaklanan olası ihracat talep düşüşlerinin en azda kalması, üretim kapasitelerimiz açısından önemli bir temennimizdir" dedi.

Koç Holding Olağan Genel Kurulunda mesajı okunan Koç, 2007'de dünyada ve Türkiye'de yaşanan değişim ve gelişmelerin herkese istikrarlı ve sağlam yapıların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini, değişimlere hazır olmanın, hatta hazır olmaktan da öte değişime etkide bulunabilmenin ne kadar avantajlar getirdiğine tanık olduklarını kaydetti.

Mustafa Koç, holding olarak 2007 yılını da gerek finansal gerek operasyonel açıdan son derece başarılı sonuçlarla geride bırakırken, bu başarılarını değişimleri öngörüp yönlendirebilme özelliklerine borçlu olduklarını bildiklerini ifade ederek, 2007 yılına damgasını vuran gelişmelerin ABD'deki emlak sektörü kaynaklı global kredi ve likidite krizinin tüm dünyaya farklı derecelerde de olsa yayılması, gelişmiş ülkelerin büyüme hızlarındaki yavaşlama, petrol fiyatlarındaki hızlı artış ve enflasyonist baskılar olduğunu ifade etti.

Mali piyasalarda yaşanan dalgalanmanın etkisiyle 2008 yılında dünya ekonomisinde büyüme hızının önceki yıla göre azalarak yüzde 4,1 dolayında gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini dile getiren Koç, şunları kaydetti:

"IMF'nin öngörülerine göre dünya genelinde 2008 yılı büyümesine ilişkin riskler artmıştır. Önümüzdeki döneme ilişkin büyüme tahminleri temelde uluslararası finans piyasalarında kredi darlığı sorununun gelecek aylarda aşılacağı ve piyasaların normal koşullara döneceği varsayımına dayanmaktadır. Ancak, mali piyasalardaki dalgalanma ve belirsizliklerin bir süre daha devam etmesi de muhtemeldir. Yükselen piyasalarda, özellikle Çin, Hindistan ve Rusya'daki büyüme iştahının sürmesi ise Türkiye için önemli bir eğilimdir.

Küresel ekonomideki çalkantıda Türkiye, özellikle Avrupa'daki durgunluk eğilimlerini dikkate almak durumundadır. AB'den kaynaklanan olası ihracat talep düşüşlerinin en azda kalması, üretim kapasitelerimiz açısından önemli bir temennimizdir. Son yıllarda hızlanan doğrudan yabancı sermaye girişlerinin ve yatırım girişlerinin de ertelenmemesini sağlamak ve sıfırdan yatırımı özendirmek durumundayız."

KOÇ, DÜNYAYA MEYDAN OKUYAN 100 ŞİRKET ARASINDA

Mustafa Koç, geçtiğimiz yıl içerisinde seçimlerden dolayı ekonomik hedeflere tam olarak ulaşılamamış olmasına, reform sürecinde yavaşlama yaşanmasına ve dünya ekonomisinde de yavaşlama sürecine girilmiş olmasına karşın Türkiye'nin bir ekonomik iklim değişimine kapılmamış olmasının 2002 sonrası gerçekleştirilen yapısal reform sürecinin önemini bir kez daha kanıtladığını vurguladı.

Dış kaynak kullanımı ve dış ticaret hacmindeki hızlı büyüme dikkate alındığında, önümüzdeki dönemde Türkiye olarak küresel rekabet şartlarının etkilerini daha çok hissedeceklerinin açık olduğunu belirten Koç, "AB ile ilişkilerimizde eski kararlılığımızı ve heyecanımızı yeniden yakalamamız, küresel rekabetteki zorlukları aşmamızda büyük öneme sahiptir" ifadesini kullandı.

Global ekonomik büyümede sürükleyici güç durumuna geçecek olan yükselen Asya ve Doğu Avrupa ekonomilerinin, yabancı sermayenin ilgi merkezi olmada da bir üst platforma sıçrayacaklarını ifade eden Koç, bu değişim sürecinden en fazla getiriyi sağlamanın değişimi doğru okumaktan ve doğru yönetmekten geçeceğini, değişim rüzgarının öncüsü olmanın ve değişimi doğru yönetmenin, değişimin getirebileceği fırsatları yakalama olanağını da sunduğunu anlattı.

Koç Topluluğunun, değişimin yönetimine verilen önemi bütün topluluk bireylerine özümsetmiş olmanın hasadını almaya başladığını kaydeden Koç, ABD'li danışmanlık şirketi Boston Consulting Group'un (BCG) "2008 BCG 100: Hızlı Gelişen Ekonomilerde Dünyaya Meydan Okuyan 100 Şirket" listesine Koç Holding'in de dahil edilmesinin, Topluluğun dünya üzerindeki güçlü konumunun bir göstergesi olduğunu vurguladı.

HIZLI DEĞİŞİM SÜRECİ...

Mustafa Koç, değişimi doğru okuyanların, sürecin neresinde, nasıl durulması gerektiğine de doğru karar verdiğini ifade ederek, şöyle sürdürdü:

"Biz de bu hızlı değişim sürecinde bizi en güçlü kılacak stratejileri geliştiriyor. Stratejik odaklılık kararımız gereği ana iş kollarımıza yoğunlaşıyor, değişimin getirdiği fırsatları en iyi şekilde takip ederek yeniden yapılanıyoruz. Kar ve verimlilikte bizi küresel düzeyde güçlü kılacak alanlarda yoğunlaşıyor, bir anlamda kaynaklarımızı ve enerjimizi en etkin biçimde kullanacağımız ve hissedarlarımız için en yüksek getiriyi sağlayacağımız sektörel tercihlerde bulunuyoruz.

Uzun vadede, portföyümüze katkısı göreceli olarak daha düşük olan sektör ve şirketlerden çıkmayı uygun gördük. Gerçekleştirdiğimiz satın almalar ve satışlarla portföyümüzdeki sektör sayısını azalttık. Büyüme ve karlılık potansiyelleri ile topluluğumuz ve menfaat sahiplerimiz için en fazla katma değeri yaratma imkanı tanıyacağına inandığımız enerji, dayanıklı tüketim, otomotiv ve finans sektörlerine odaklandık. Diğer sektörlerdeki şirketlerimiz de hedefleri doğrultusunda organik büyüme ile atılımlarda bulunmaya ve Koç Topluluğuyla birlikte ilerlemeye devam edecekler."

Yatırımlarıyla ülke ekonomisine katkıda bulunurken kurumsal kültürlerinin bir parçası olan toplumsal alandaki faaliyetleriyle bu yönde gelişim için önemli adımlar attıklarını, kurucuları Vehbi Koç'un sosyal sorumluluk konusunda ülkesine örnek olan yaklaşımını benimseyerek, tüm etki alanlarına yaygınlaştırmak için çalıştıkları anlatan Koç, "Toplumumuzun ileri gitmesi için katkımız olabilecek her alanda etkin bir şekilde varolmayı hedeflemekteyiz" dedi.

Haberler