Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu: Sarafyan Şov Yapıyor

Arzu ÇETİK/ İZMİR, (DHA)

TÜRK Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Ermeni soykırımı iddiaları üzerine Anadolu'daki toplu mezarları birlikte araştırmak üzere anlaştıkları Ermeni asıllı İngiliz vatandaşı tarihçi Ara Sarafyan'ı şov yapmakla suçladı. 8 Mart'ta Sarafyan'ın yayınladığı basın bildirisinde kendisine ''Osmanlı arşivinde bazı belgeler saklanıyor mu?'' diye sorduğunu belirten Prof. Dr. Halaçoğlu, ''Sarafyan, Osmanlı arşivinde çalışan kişidir. Osmanlı arşivinde kim araştırma yaparsa yapsın bilgisayara kaydedilir. Sadece şov yapıyor'' dedi.

Asılsız Soykırım İddialarına Karşı Mücadele Derneği'nin (ASİM-DER) İzmir Balçova Termal Tesisleri'nde düzenlediği, Ermeni sorununun ele alındığı konferansta Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu konuşmacı olarak katıldı. Sözde Ermeni soykırımı ile ilgili Türkiye'nin Ermenistan dahil olmak üzere tüm ülkelere ''Gelin tarihimizle birlikte yüzleşelim'' çağrısında bulunduğunu ifade eden Prof.Dr. Halaçoğlu, Amerika, diğer ülke bilimadamlarının da bulunduğu tarihçiler komisyonu kurulması ve tarihçiler tarafından konunun ortaya konması gerektiğini söyledi. 2005 yılında İstanbul Üniversitesi'ndeki sempozyumda Harput'ta 12 bin Ermeni'nin katledildiğini ve toplu mezar bulunduğunu iddia eden Ermeni Asıllı İngiliz Vatandaşı Tarihçi Ara Sarafyan'a 'bu mezarı birlikte açalım' teklifinde bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Halaçoğlu, Sarafyan'ın mezarın yerini bulamadığını söylediğini kaydetti. Anadolu'da ne kadar toplu Ermeni, Türkler'e, Müslümanlar'a ait toplu mezar varsa birlikte açmayı teklif ettiğini, Sarafyan'ın buna olumlu cevap verdiğini ifade eden Prof. Dr. Halaçoğlu, Sarafyan'dan daha sonra gelen mail de Türk medyasını izlediğini ve gördüğü kadarıyla bu projeyi devam edemeyeceğinin anlaşıldığını yazdığını açıkladı. Prof. Dr. Halaçoğlu şöyle dedi:

''Ben de kendisine gazetelere bakarak karar vermemesini isteyerek, 'yüz yüze görüşelim' dedim. Osmanlı arşivini birlikte araştıracağımızı söyledim. Agos Gazetesi'nin son sayısında 'Diaspora Sarafyan'a çok kızgın' diye haber çıktı. Kendisine 28 Şubat'ta mail gönderdim. Habere çok üzüldüğümü, yapılacak işbirliği ile Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların ortadan kalkabileceğini ilettim. Bu haberinizi hiçbir medya kuruluşuna açıklamayacağımı ve tekrar düşünmesini ve acil cevap vermesini istedim. 8 Mart'a kadar cevap gelmedi. 8 Mart'ta basın bildirisi yayınlandı. 'Defterler hiç yok mu, Osmanlı arşivinde bazı belgeler saklanıyor mu?' gibi bazı sorular soruyor bana. Halbuki Osmanlı arşivleri benim yönetimimde değil ki. Zaten dünyaya açılmış vaziyette. Ben olmasam da gelip rahatlıkla Osmanlı arşivlerini inceleyebilir.''

Sarafyan, Osmanlı arşivinde çalışan bir kişi olduğunu belirten Prof. Dr. Halaçoğlu şöyle devam etti:

''1991'de benim genel müdürlüğüm döneminde kendisine 3 bin fotokopi verdim arşivden. Sonraki yıllar da, geçen yıl da geldi. Osmanlı arşivlerinde kim araştırma yaparsa, Türk ve ecnebi olsun, hangi tarihte hangi konuda araştırma yaptığı bilgisayara kaydedilir. Hangi bölgeleri gördüğü, hangisini kopyaladığı kaydedilir. Medya gitsin Sarafyan hangi belgeleri görmüştür, hangi belgelerin kopyasını almıştır araştırsın gazelete de kocaman yazsın. Sarafyan'a 'İngiliz arşivini kapatma ya da bir kısmını göstermeme yetkiniz var mı?' diyorum. 'Hayır, asla yok' diye cevap veriyor. Peki benim nasıl olabilir? Sadece şov yapıyor. Tarihle yüzleşmek deyince bir tarihimizle her zaman yüzleştik ve yüzleşmeye devam edeceğiz.''

Prof. Dr. Halaçoğlu, Türkler gibi Ermeniler'in de, eğer varsa bu iki gruba müdahale eden, destek veren, karşı çıkan grupların da, üçüncü ülkelerin de tarihle yüzleşmleri gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Halaçoğlu, ''Tarih dediğimiz olgu, tek bir ulusun bir pencereden bakılan yönü değil. Tarih olgusu meydana gelen olayın, çok yönlü değerlendirileceği, farklı pencerelerden konunun ele alınacağı ve ortaya konacağı bir olgu. Böyle olmadığı taktirde objektif bir sonuca ulaşamazsınız'' diye konuştu.

BATI GERÇEKLERİ İSTEMİYOR

Batı ve Amerika'nın da konunun gerçeklerini araştırma arzusunda olmadığını savunan Prof. Dr. Halaçoğlu, ''Bunu Türkiye'ye baskı unsuru olarak kullanıyor. 'Biz yeterince lobi yapamıyoruz' gibi söylemlere de katılmıyorum. Karşımızdakinin ne kadar anladığı, anlamak istememesi, siyasi amaçları için kullanıp kullanmadıkları çok önemli'' dedi.

İZMİR'E BAĞIMSIZLIK ANITI DİKERDİM

Prof. Dr. Halaçoğlu konuşmasının sonunda İzmir'i Yunanlılar'ın işgal ettiğini hatırlatarak, ''Burası İzmir. Yunan'ın girdiği şehirdir. İlk mücadele verilen yerlerden birisi. Ben olsaydım Konak Meydanı'na saat kulesinin orada ikinci bir anıt dikerdim kocaman. Adına bağımsızlık veya milli mücadele anıtı derdim. Adana'da Ermeniler'in yaptıkları zulüm için bir anıt dikerdim. Maraş'a, Antep'e dikerdim. Erzurum'da, Iğdır'da var ama Kars'a da dikerdim'' dedi.

Haberler