Türk Eğitim-sen'den Eylem

Türk Eğitim-Sen İzmir Şubeleri üyeleri, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve İzmir Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan'ın uygulamalarını protesto etti.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan grup, "Vekil müdür istemiyoruz", "Memur sandıkta hesap soracak" şeklinde slogan attı. Türk Eğitim-Sen adına bir basın açıklaması yapan Türk Eğitim-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Sami Özdemir, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik döneminin eğitim çalışanları ve Türk milli eğitimi açısından kayıp dönem olduğunu savunarak, "Bu dönemde eğitim çalışanları bir hasım olarak görülmüş, dolayısıyla bu kesime ekonomik ve sosyal yönden büyük kayıplar yaşatılmıştır. Öğretmenler, Hüseyin Çelik döneminde atama, tayin, nakil ve ek dersleri yönünden her yıl bir önceki yılı arar olmuştur. Bir yandan öğretmenlerin ek ders ücretlerinin arttırıldığı kamuoyuna duyurulmuş, diğer yandan ortaya konulan yazı ve genelgelerle aldıkları ek ders sayılarının en aza inmesi sağlanmış, branş dışı derslere aylık karşılığı girmek zorunda bırakılmıştır" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 2007/19 genelgesiyle öğretmenlere hasta olmanın yasaklandığını savunan Özdemir, öğretmenlerin hastalık gibi özel problemlerinin önemsenmediğini öne sürdü. Vekil görevliler istemediklerini söyleyen Özdemir, "Yaklaşık 700 bin çalışanı bulunan ülkenin en büyük bakanlığının 8 aydır yönetici atama yönetmeliği yayınlamaması, okul müdürlerini bile vekaleten ataması yolunda gitmeyen bir yönetimin göstergesi değil midir? İlimizde toplam 800 civarında yönetici kadrosu vekaleten yürütülüyor. Ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün bünyesindeki 21 görevlendirmenin kimlere kolaylık sağladığının mantığını da anlamış değiliz" diye konuştu.

Özdemir, master, doktora yapmış öğretmenlerin 4-C ve 4-B kapsamında sözleşmeli hale getirildiğini, öğretmenlerin tayin istemesinin engellendiğini savunarak, öğretmen olan eşlerin farklı illerde görevlendirilmesiyle ailelerin parçalandığını öne sürdü. Özdemir, öğretmenlerin dışındaki hizmetli, memur, teknisyen ve diğer eğitim çalışanlarının da kötü şartlar altında çalıştığını savunarak, sistem yüzünden hangi görevi yapacağını bilmediklerini iddia etti. MEB'in Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK) yanlış uygulamaları üzerinde etkili olamadığını ileri süren Özdemir, "Üniversiteler, Yurt-Kur çalışanları ve öğretim görevlileri YÖK'ün acımasız uygulamalarına terk edilmiştir. AK Parti YÖK Kanunu'nu değiştirememiş, üniversite çalışanlarına demokratik ortam ve ekonomik iyileşme sağlayamamıştır" dedi.

(EY-YK-CC-Y)

Haberler