Tunus'taki muhalif Özgür Anayasa Partisi lideri Musi'nin Nahda Hareketi'ni "şeytanlaştırma" çabaları

Tunus'ta muhalif Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi, 2019'daki seçimlerin ardından ülkedeki kalıtsal problemlerin sorumlusu olarak Nahda Hareketi Partisi'ni gösterip hedefe koymaya ve şeytanlaştırmaya çalıştı.

Tunus'ta eski rejim taraftarlığı ve nostaljisi söylemiyle siyaset sahnesine gelen Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi, 2011'deki devrimin ardından ülkenin yaşadığı siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlikle ilgili krizlerin sorumluluğunu Nahda'ya yükleyerek, bu partiye beslediği düşmanlık üzerine parti politikasını kurdu.

Meclise girdiği andan itibaren tüm oturumları, medya platformlarını Nahda'yı kötülemek için kullanan Musi, Meclis içinde ve dışında da pek çok defa eylem düzenledi ve "Meclis, İhvan diktatörlüğünden kurtulmalı" şeklinde sloganlar attı.

Musi'nin Nahda'ya yönelik suçlama listesi kabarık

Musi, partisinin milletvekilleri ile birlikte bu ay parlamentoda eylem yaparak, ekonomik ve sosyal yasa tasarılarının oylanması ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçilmesine yönelik oturumların yapılmasını engelledi.

Muhalif siyasetçinin başlıca talebi, Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi'den güvenoyunun çekilmesi amacıyla bir oturum düzenlenmesiydi.

Nahda Hareketi'nin kuruluşunun ülke yasalarına aykırı olduğunu belirterek, partinin yasallığını sorgulayan Musi, Katar'ın, Nahda'yı hayır kurumu aracılığıyla finanse ettiğini ileri sürüyordu.

Öte yandan Musi ve partisine de Tunus devrimi sonrasında ülkedeki siyasi geçiş dönemine müdahale etmekle suçlanan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından finanse edildikleri yönünde birçok suçlama yöneltildi.

Ülkenin güneyindeki Sfaks kentinde 20 Mart'ta düzenlenen halka yönelik bir toplantı sırasında Musi, Nahda'nın kendisine göre biçimlendirdiğini ileri sürdüğü 2014 Anayasası'nın yerini alacak yeni bir Anayasa çağrısında bulundu.

Ayrıca Musi, Nahda'nın "fanatik" olduğunu ve bunların soruşturulması gerektiğini ileri sürdü.

Musi, siyasi krizden çıkmanın tek yolunun, dış ajandalara göre çalışmakla suçladığı Nahda Hareketi'nin uygulamalarına karşı ulusal güçlerin bir araya gelmesi olduğunu ifade ederken, Nahda Hareketi, yalnızca Tunus halkının yararına çalıştığını vurguluyordu.

Nisan ayında Musi, Nahda Hareketi'ni, halka karşı işlediği "ihlaller" olarak nitelendirdiği durumlara karşı çıkması nedeniyle kendisini "ortadan kaldırmaya" çalışmakla suçladı.

Musi, Facebook sayfasında yayınladığı bir videoda, "Nahda Hareketi'nin sistematik ve kasıtlı ihlalleri bulunuyor ve Nahda Hareketi bize despot bir şekilde davranıyor. Hiçbir anlaşmayı veya uzlaşmayı kabul etmeyip, onlar hakkında konuşmaya ve suçlarını ifşa etmeye devam ettiğim için beni tasfiye etmeye karar verdiklerini bana söylediler." ifadelerini kullandı.

"Özgür Anayasa Partisi Nahda Hareketi'nin baş düşmanıdır." diyen Musi, geçmiş dönemlerde Hareket'e bağlı kişiler tarafından darbedildiğini de ileri sürdü.

Musi'nin söz konusu iddialara yönelik delil sunmaması ve güvenlik makamlarından herhangi bir teyit gelmemesi dikkatleri çekti.

Öte yandan Musi birçok basın açıklamasında "Müslüman Kardeşler nedeniyle ülkesinin istikrarını tehdit eden bir kriz yaşadığını" ileri sürüyordu.

Musi, seçimlerde ister kendi partisi, ister Nahda kazansın, Nahda Hareketi'ne atıfta bulunarak "Müslüman Kardeşler" ile asla müttefik olmayacağını defalarca vurguladı.

"Parlamento, Müslüman Kardeşler Nahda Hareketi'nin ihlaline tanık oluyor." değerlendirmesi yapan Musi, Gannuşi'yi siyasi rakiplerine karşı yargıyı kullanmakla suçladı.

Musi'nin Meclisin çalışmalarını aksatması, Said'in kararlarına zemin hazırladı

Gözlemcilere göre, Musi'nin Nahda'ya beslediği kin ve düşmanlık, Tunusluların bir kesimi arasında Hareket'in "şeytanlaştırılmasına" yol açtı.

Ayrıca Musi'nin Meclisin çalışmalarını aksatması, Cumhurbaşkanı Kays Said'in 25 Temmuz'da aldığı "olağanüstü önlemler" için gerekçelerden biri oldu.

Said tarafından alınan kararları, partilerin çoğunluğu reddetti. Bazı partiler ise söz konusu kararları "Anayasa'ya karşı bir darbe" olarak değerlendirirken, bir kısmı ise kararları "düzeltme" şeklinde yorumlayarak destek verdi.

Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz'da ülkedeki askeri komuta kademesinin ve güvenlik yetkililerinin katıldığı bir toplantıda "ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü koşullar nedeniyle" Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını belirterek, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını bildirmişti.

Hukuk alanında yüksek lisans derecesine sahip olan Musi, 2011 yılındaki devrime itirazı ve defalarca karşıtlığını ilan ederken, devrik Cumhurbaşkanı Zeynelabidin bin Ali yönetimi yanlısı tutumu ile de biliniyor.

Musi ayrıca, Bin Ali'nin başkanı olduğu ve 14 Ocak 2011 devriminin ardından kapatılan Anayasal Demokratik Birlik Partisi'nin de üyesiydi.

Abir Musi, 2012 yılında Tunus devriminden sonra eski Başbakan Hamid Karvi tarafından kurulan Anayasa Partisi'ne katıldı ve 13 Ağustos 2016'da, partinin adı "Özgür Anayasa Partisi" olarak değiştirilip partinin başına getirildi.

Musi, Bin Ali döneminde üçüncü derece Cumhuriyet Nişanı almış ve 2019 seçimlerinde de cumhurbaşkanlığına aday olmuştu.

Tunus; Mısır, Libya ve Yemen gibi ülkelerdeki egemen rejimleri deviren halk devrimlerine de tanık olan diğer Arap ülkeleri arasında demokratik bir geçişi gerçekleştirmeyi başaran tek Arap ülkesi olarak görülüyor.

Tunuslu bazı yetkililer ve aktivistler de birçok kez başta Körfez olmak üzere bazı Arap ülkelerini, söz konusu ülkelerde egemen rejimlerin akıbetinden endişe ederek, Tunus'taki demokratik geçiş sürecini durdurmak için bir "karşı devrime" öncülük etmekle suçladı.

Tunus Haberler