TOBB'dan 'Anayasa Hazırlıkları Bilgilendirme' Toplantısı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Anayasa sürecinde yaşanan tartışmalarının, toplumun geniş kesimleri üzerinde uzlaşacağı bir metin üzerinden giderek uzaklaştırdığını belirterek, "Yeni Anayasa diğer reformlara kapıyı açsın derken bir dipsiz kuyuda kaybolma tehlikesi içerisindeyiz. Oysa önce temel ilkiler üzerine uzlaşıp, detayları bunlar üzerine bina etmeliyiz. Bugün yapılan inşaatın temelini atmadan duvarların rengin tartışmaktır. Bu tartışmalar ile

bu yöntem ile inşaatı hiçbir zaman bitiremeyiz. Sadece vakit kaybederiz" dedi.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde gerçekleştirilen Anayasa Hazırlıkları Bilgilendirme Toplantısı başladı. Toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in de katıldığı toplantıya, Oda ve Borsa Başkanları, Kamu-Sen, DİSK, TİSK, HAK-İŞ gibi sendikalara başkanları ve sektör temsilcileri bulunuyor. Toplantının açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, yeni Anayasa ile sadece temel, siyasi ve ekonomik hakların belirlenmemesini, devlet organlarının işleyişinin de

düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Ekonomik alana ilişkin düzenlemelerin yasalarla yapılması gerektiğini işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Mevcut Anayasamız yeterli düzenlemeler içerdiği için geçmişte özelleştirmeler, sosyal güvenlik gibi konularda çok vakit kaybettik. Bu kaybın sebebi 1982 Anayasası hazırlanırken hakim ekonomik anlayışın karma ekonomi olmasıydı" dedi.

Hisarcıklıoğlu, TOBB'un 2000 yılında Türkiye'nin saygın hukukçularından oluşan bir heyete tartışmalara zemin olması için bir Anayasa taslağı önerisi hazırlattığını hatırlatarak, o günden beri her platformda Türkiye'nin yeni bir Anayasa'ya ihtiyacı olduğunu dile getirdiklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu, 1982 Anayasası üzerinde şekillenen siyasi sistem ile tempolu ekonomik büyümeyi sürdürmenin mümkün olmadığını defalarca dile getirdiklerini belirtti. Seçim sonrası hükümetin Anayasa değişikliği konusunu hızla

gündeme almasından dolayı büyük memnuniyet duyduklarını belirten Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: "Ancak üzülerek ifade etmek isterim ki düne kadar herkes yeni bir Anayasa ihtiyacını dile getirirken bugün gelinen noktada bu talep yıpranmıştır. Anayasa sürecinde yaşanan tartışmalar bizleri toplumun geniş kesimlerin üzerinde uzlaşacağı bir metin üzerinden giderek uzaklaştırıyor. Yeni Anayasa diğer reformlara kapıyı açsın derken bir dipsiz kuyuda kaybolma tehlikesi içerisindeyiz. Oysa önce temel ilkiler üzerine

uzlaşıp, detayları bunlar üzerine bina etmeliyiz. Bugün yapılan inşaatın temelini atmadan duvarların rengin tartışmaktır. Bu tartışmalar ile bu yöntem ile inşaatı hiçbir zaman bitiremeyiz. Sadece vakit kaybederiz".

Yeni Anayasa ile ilgili bir buçuk aydan beri medyaya yansıyan kimi doğru kimi yanlış bir çok Anayasa maddesi okuduklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Hergün gazetede yeni bir madde hakkında haber görüyoruz. Bir gün hayvan hakları Anayasaya girdi başka bir gün internet üzerinden haberleşme Anayasa'ya girdi şeklinde haberler çıkıyor. Ama Anayasa'nın temel ilkeleri neler olacak, devlet organları arasındaki ilişkiler nasıl düzenlenecek, bunlar üzerine kamuoyunda hiçbir ciddi fikir tartışması yapılmadı.

İstiyoruz ki Anayasa tartışmasına yeniden ama doğru noktadan başlayalım. İşte bunun için Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütleri olarak biraraya geldik. Şimdiye kadar yapılan teknik hazırlıklar çalışmalarımızın alt yapısı olsun. Ama işe detayları değil temel ilkeleri tartışarak başlayalım. Süreci en geniş çerçevede yürütelim. Gençleri kadınları sürecin içine katalım. Tartışma platformunu Türkiye'nin tüm bölgelerine taşıyalım" diye konuştu.

Alternatif bir Anayasa taslağı hazırlamadıklarına vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, "Biz bu sürecin bir taslaklar yarışı haline gelmesinin önüne geçmesini istiyoruz. Bu yüzden tartışmaya doğru yerden temel ilkelerden başlayacağız. Tartışmaya toplumun tüm kesimlerini, yurdumuzun tüm bölgelerini dahil edeceğiz ve Anayasa'nın üzerine bina edileceği temel ilkeler üzerinde mutabakat arayacağız. Kimseyle yarış içinde değiliz. Bu işte herkesin birlikte çalışması gerektiğine inanıyoruz" dedi. Sürecin sonunda üzerinde

mutabakat sağlanan temel ilkelere ilişkin öneri paketini Meclis Başkanlığına ve siyasi partilere sunacaklarını ileten Hisarcıklıoğlu, "Bundan sonra Anayasa'nın madde madde yazılması teknik bir konudur. Bu platformumuzun işi değildir. Hukukçuların ve nihai olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin işidir" diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, Meclis'deki çalışmaları da yakından izleyeceklerini yeni Anayasa'nın tüm Türkiye'nin Anayasası olması için demokratik haklarını kullanarak görüşlerini açıklayacaklarını kaydetti.

Kurumsal yapısı kuvvetli olan ülkelerin zenginleştiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Anayasa'nın ise kurumsal yapının temeli olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, "Bu yüzden doğru ilkeler üzerine bina edildiğinde yeni Anayasa yapacağız diğer reformlar için bir sıçrama tahtası olacaktır. Bu ilkeler üzerinde tartışmak ve uzlaşmak zorundayız" şeklinde konuştu. Yeni Anayasanın temelinde herşeyden önce Türkiye'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunun yer alması gerektiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu

şöyle konuştu: "Bu ilkeler Cumhuriyetimizin 80 yıllık temelidir. Toplumuzun kılcal damarlarına nüfus etmiş, çimentosu olmuştur. Bu ilkelerden geri adım atıldığı izlenimi verecek her adım sadece gerginlik ve kutuplaşma getirir. Yeni Anayasamız ileride atılacak reformların önünü tıkamayacak sade bir metin olmalıdır. Yeni Anayasa toplumun gelişmesini ve kendini sürekli olarak yenilemesine açık bir metin olarak uygulanmalıdır. Yeni Anayasa'nın devlet organlarının işleyişini, modern bir parlamenter

sistemde bu iş nasıl oluyorsa öyle düzenlemelidir. Bu düzenleme kuşkusuz siyasi partiler ve seçim yasalarını da ilgilendirmektedir. Siyasi sistemimizin uzlaşma ve çözüm üretmesi için milletvekilleri ile milletin bağı güçlendirilmelidir. Millet iradesinin temsilcisi olan Meclisin ağırlığı artırılmalıdır. Ama bir yandan da demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan güçler dengesi sağlanmalıdır. Bu dengeyi sağlayacak olan en başta bağımsız yargıdır. Yargı bağımsızlığı Anayasal açıdan hem de maddi imkanlar

açısından tüm koşulları ile teminat altına alınmalı, idarenin tüm eylemleri yargı denetimine açılmalıdır."

Yeni Anayasa çalışmalarını tarihi bir fırsat olarak değerlendiren Hisarcıklıoğlu, 21. yüzyılı Türk çağı yapmak için bu yeni Anayasa'ya ihtiyaç olduğunu söyledi. Yeni Anayasa'nın siyasi çekişmelerin bir aracı haline getirilmemesi gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Toplumun tamamı bir metin üzerinde uzlaşamaz. Zaten uzlaşma teriminin de anlamında da bu vardır. Azami derecede sivil toplum ve meslek örgütlerinin, siyasi partilerin çoğunun mutabık kalması yeter şarttır. Anayasa doğru bir yöntem ile

yazılmalı, detay tartışmalarının uzlaşmayı bozmasına izin verilmemelidir. Yeni Anayasa'yı doğru zeminde, doğru şekilde tartışmalıyız. Toplum olarak daha tartışmaların başında maalesef birbirimizi yanlış anladık" dedi. Yeni Anayasa konusunda atölye çalışmaları yapacaklarını ve bu çalışmaların sonucunda bir ortak ilkeler manzumesi çıkaracaklarını belirten Hisarcıklıoğlu, sivil toplum örgütlerine, "Kısır tartışmalarla birbirimizi lütfen yıpratmayalım" çağrısında bulundu.

(EDA-SC-ÖK-Y)

Haberler