Haberler

TBMM Genel Kurulu'nda Tezkere Görüşmeleri

Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bugün Türkiye'de Hala Terörü Lanetlemeyenler Bulunduğunu Belirtti. Kalıcı Bir Başarı İçin Uluslararası Dayanışma, İşbirliği ve Samimiyetin Şart Olduğunu Vurgulayan Çiçek, "İki Yüzlü, Alçakça Tavırlar Terörün En Büyük Güç Kaynağıdır" Dedi.

Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, bugün Türkiye'de hala terörü lanetlemeyenler bulunduğunu belirtti. Kalıcı bir başarı için uluslararası dayanışma, işbirliği ve samimiyetin şart olduğunu vurgulayan Çiçek, "İki yüzlü, alçakça tavırlar terörün en büyük güç kaynağıdır" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda Irak'a sınır ötesi operasyonu kapsayan başbakanlık tezkeresinin görüşmelerinde hükümet adına konuşma yapan Çiçek, yaşanan son terör olaylarına işaret ederek, "Sabır taşı çatlamıştır. Yaşanan bunca üzücü olaylardan sonra sabrımızın taştığı bir noktadayız. Ama şunun da farkındayız. Biz büyük bir milletiz. Büyük millete yakışan sabrın taştığı noktada sabır göstererek doğru yolu bulmak, doğru hedefe kilitlenmektir" diye konuştu. Terörün bir devlet sorunu olduğuna işaret eden Çiçek, bu

olumsuzluklar ortadan kalkana kadar bu politikanın süreceğini ifade etti. Türkiye'nin terörün her türlüsüyle mücadele ettiğini kaydeden Çiçek, sadece dün, bugün ortaya çıkan bir konuyu konuşmadıklarını ifade etti. "Her hükümet konuştu, biz de konuşuyoruz" diyen Çiçek, 'ben gelirim terör biter, akan kan durur' diyenleri geçmişte gördüklerini, o dönemlerde her geçen gün şehit sayısının arttığını, akan kanın durmadığını bildirdi. Terörle mücadelenin bir milli mesele olduğunu, tek bir partinin veya sadece bir

hükümetin değil devletin tüm organlarıyla, milletin bütün fertleriyle birlikte sürdürülmesi gereken bir mücadele olduğunu dile getiren Çiçek, bu konunun partiler üstü, hükümetler üstü bir mesele olduğunu ve Türkiye'nin geleceğini ilgilendirdiğini vurguladı. Terörle mücadelenin mevsimlik bir mesele olmadığına dikkat çeken Çiçek, hükümet olarak göreve geldiklerinden beri devamlı mücadele edilmesi gereken bir sorun olarak bu konuyu ele aldıklarını belirtti. Sorunun kararlılıkla çözüleceğinin idrakı içinde

olduklarını kaydeden Çiçek, "Terör konusunda çözüm ararken en evvel gömleğin ilk düğmesini doğru iliklememiz lazım. Eğer onu yanlış iliklersek, sonuna kadar yanlış gider. O da şudur, evvela terörün tanımında anlaşmamız olmamız gerekir. Eğer benim törerist dediğime bir başkası 'özgürlük savaşçısı' diyorsa, bizim terör örgütü dediğimize bir başkası başka birşey söylüyorsa biraraya gelip çözüm bulmakta zorlanırız. Terör konusuna olumlu bir yaklaşım sergilenecekse bundan rahatsız olan herkesin tanımında bir

mutabakata varması gerekir. Aksi takdirde farklı sonuçlara varırız" şeklinde konuştu. Terör gibi karmaşık bir konu için bir kısım insanların televizyonlara çıkarak sihirli çözümler ürettiklerine işaret eden Çiçek, bunların vatandaşlara doğru bilgi vermediklerini söyledi. Şu anda üzerinde konuşulan tezkerenin, yegane bir çözüm yolu olarak kamuoyuna takdim edildiğini kaydeden Çiçek, bunun da bir kısım yanlış anlamalara yol açtığını belirtti. Bunun sihirli hiçbir çözümü olmadığını vurgulayan Çiçek, askeri

müdahelenin çözümlerden bir tanesi olduğunu ifade etti. Başkaca tedbirlerin eş zamanlı olarak yürütülmesi gerektiğini belirten Çiçek, hükümet olarak ortaya koydukları şeyin de bunun gereğini yapmak olduğunu söyledi. Zaman zaman teröristlerin sayısı ile ilgili bir kısım rakamlar telaffuz edildiğini ve 70 milyonluk bir ülkenin 3-5 bin kişilik bir örgütle niye başedemediği eleştirisinin yapıldığını anlatan Çiçek, terör örgütlerinin uluslararası politikanın bir enstrümanı olduğunu, arkasında bir veya birden

fazla devlet ya da uluslararası güç yoksa bu şer odaklarının 1 günden fazla yaşama şansı olmadığını vurguladı. Çiçek şunları söyledi:

"Dış destek olmadan hiçbir terör örgütü varlığını sürdüremez. Dünyadaki terör örgütleri içinde en fazla desteğe sahip olan da PKK'dır. Onun için tarihin en kanlı terör örgütüdür. O nedenle hiçbir terör örgütü müstakil hareket edemez, destek verenlerin kuklasıdır, ipleri başkasının elindedir. Yaşamak için öldürmek zorundadır. Bunun için en iyi örnek de PKK'dır. Bu örgütün arkasında kimlerin olduğunu, kimin kimin kullandığını söyleyerek bu meclisin zabıtlarını karartmak ve kirletmek istemiyorum. Ama şunu

biliyoruz. Bir kaç gün evvel gözaltına alıyorsunuz. Birkaç gün sonra serbest bırakıyorsunuz. Sonra özel uçaklarla Kandil Dağı'na gönderiyorsanız, bunun bir izahı olmalıdır. 'Bunlar terör örgütlerinin mensuplarıdır' dediğimizde göstermelik, sığınmacı statüsüyle iadeden vazgeçiyorlarsa, bir silahın otomatik mi, yarı otomatik mi olduğuna 4 senede karar veremiyorlarsa oturup düşünmek lazımdır. Bunlar kimin namına bu eylemleri ortaya koyuyorlar. PKK kanlı terör örgütü bizim halkımızı temsil etmiyor."

"BÖLGE HALKINA EN BÜYÜK ZARARI PKK VERMİŞTİR"

PKK terör örgütünün bugün en büyük zararı doğu ve güneydoğuda yaşayan vatandaşlara verdiğini kaydeden Çiçek, GAP projesinin bitirelememesinde en büyük sorumluluğun PKK'da olduğunu belirtti. GAP Projesi'nin toplam maliyetinin 32 milyar dolar olduğuna işaret eden Çiçek, Türkiye'nin son 23 sene içinde 10 tane GAP projesini bitirmesinin mümkün olduğunu ifade etti. Çiçek şöyle konuştu:

"Şimdi kim kimi temsil ediyor, kan dökerek, kin kusarak o bölgeyi geri bırakan kimler? GAP bitseydi milli gelirde en az yüzde 209 artış olacaktır. O bölgenin refahı çok büyük ölçüde artacak, Türkiye'nin milli geliri de çoktan 1 trilyon doları bulacaktı. Güneydoğu'ya en büyük zararı veren ve bölge halkının çektiği sıkıntıların başlıca sorumlusu terör örgütüdür."

Hiçbir ülkenin teröre karşı yüzde 100 muafiyeti olmadığını vurgulayan Çiçek, 11 Eylül gerçeğinin bunun en açık delili olduğunu söyledi. Terörle mücadelede uluslararası aymazlığın ortadan kalkması gerektiğini kaydeden Çiçek, terörün lanetlenmesi gereken bir gerçek olduğunu bütün dünyaya ifade etmeleri gerektiğini dile getirdi. Çiçek, "Ama içimizde hala bunu lanetlemeyenler var. Göstermelik dahi olsa bu örgütü terör örgütü olarak ifade ettiği halde halen buna terör örgütü diyemelenlerimiz var. Kalıcı bir

başarı için uluslararası dayanışma, işbirliği şarttır; iki yüzlü, alçakça tavırlar terörün en büyük güç kaynağıdır. Milli çabalar sonuç almak için tek başına yetmiyor. Biz bugüne kadar terörle mücadelemizde hiçbir ülkeden doğru dürüst yeterli destek görmedik. PKK'yı terör örgütü ilan eden ülkeler arasında taziye mesajı gönderme dışında adım atanı görmedim. 5 seneye yakın görevde bulunduğum süre içinde bir tek terör örgütü mensubu Türkiye'ye iade edilmemiştir" diye konuştu.

Terör sorununu hukukun dışına çıkmadan demokrasi içinde çözeceklerini kaydeden Çiçek, bunun dışında bir arayış içinde kim varsa terör meselesini çözmekten daha çok terörü artıracağını ifade etti. Çiçek, "Çözümü demokrasi içinde olacaksa, doğruya böyle varacaksak, insanlığa ve milletimize karşı suç işlemiş olanların bir demokratik tövbeye de ihtiyaçları vardır. Bu da bu işin ön şartıdır" şeklinde konuştu.

"HIRSIZA MANİ OLMAYAN, HIRSIZIN DOSTUDUR"

Çiçek, bugün bu tezkereyi Türkiye'nin ulusal güvenliğini korumak için istediklerini ifade etti. Çiçek, "Dolayısıyla emin olun ki bu izin verildiği takdirde ülkemizin menfaati neyi gerektiriyorsa bunun gereği yapılacaktır. Çok net ifadelerin bulunmaması, tezkerenin bir kusuru değildir. Herşeyi burada açıkça söylemenin doğru olmayacağını söylüyoruz. Tezkerenin hedefi doğrudan doğruya terör örgütüdür. Bundan önce de masum insanlarla teröristleri hep ayırdık, bundan sonra da doğru olan budur. Aksi halde

teröristlerin istediği kendi taraftarlarını çoğaltmak ve dış dünyada Türkiye'nin aleyhine bir kısım kampanyaların sürdürülmesini temin etmektir. Bu, onlara en büyük kolaylığı sağlar. Bilerek ve istenerek, inanarak seçtiğimiz bir cümle vardır. O da 'bu tezkerenin hedefi Kuzey Irak'taki terör örgütüdür' cümlesidir. Ama biliyoruz ki hırsıza mani olmayan, hırsızın dostu olur. Bu da bir başka gerçektir" değerlendirmesinde bulundu.

Hükümetin bölgeye önemli yatırımlar yaptığını anlatan Çiçek, onun için bugün terör örgütünün azgınlaştığını söyledi. Terör örgütünün korktuğu, çekindiği en önemli şeyin demokrasi olduğunu dile getiren Çiçek, şunları söyledi:

"Yarasanın aydınlıktan çekindiği gibi terör örgütü demokrasiden korkar ve kaçınır. Biz ise demokratik açılımları sürdürmeye kararlıyız ve sorunu demokrasi içinde çözeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti dün olduğu gibi bugün de ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü koruma idealiyle kendisine yönelen her türlü tehdidi göğüsleyerek, üniter yapısını, toprak bütünlüğünü, Cumhuriyetin temel niteliklerini muhafaza etme azmindedir."

(ZÇ-MAY-OK-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

title