Haberler

TBMM Genel Kurulu

HDP'nin, "dış politikanın olumsuz sonuçları" ile ilgili önergesinin gündeme alınması önerisi kabul edilmedi.

HDP'nin, "dış politikanın olumsuz sonuçları" ile ilgili önergesinin gündeme alınması önerisi kabul edilmedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, partisinin grup önerisi üzerine söz alan Grup Başkanvekili İdris Baluken, "Gelinen aşama itibarıyla bu önergenin ne kadar hayati olduğu, dış politikayla ilgili gelinen noktadan aslında AKP tabanının da büyük bir rahatsızlık duyduğu ortadadır. Herhangi bir çözüm üretemeyen hükümetin vizyonsuzluğuyla ilgili Meclisin mutlaka bir komisyon aracılığıyla gerekli araştırmaları yapması gerekir." dedi.

Böyle gidildiği takdirde Türkiye'nin büyük bir dış politika iflasıyla karşı karşıya kalacağını ileri süren Baluken, "Ortadoğu siyasetinin, Türkiye'nin temel dış politikasının bu kadar yanlış gitmesinin en temel sebebi Suriye ve Rojava'da yapılan yanlışlardır." iddiasında bulundu.

Türkiye ve İsrail arasındaki anlaşmaya da değinen Baluken, "İsrail'le ilgili eminim ki bu grup içerisindeki birçok milletvekili rahatsızdır. Mübarek ramazan ayında İsrail'le anlaşmayla bu ramazan ayının maneviyatını taçlandırmış oldunuz. Hangi AKP'li milletvekili bunu içine sindirerek kabul edebilir? Böyle bir şey olabilir mi?" diye konuştu.

Ak Parti Bursa Milletvekili Cemalettin Kani Torun, çözümsüzlüğün, görüşmeleri içinden çıkılmaz hale getirmenin, getirilen her öneriye mesafeli yaklaşmanın ve somut bir çözüm politikası üretmemenin, 1990'lı yılların Türkiye siyasetini şekillendirdiğini dile getirdi.

Torun, "Ak Parti iktidara gelişinin ilk yılından itibaren çok farklı, dinamik, aktif ve ezber bozan bir dış politika yürüterek bölgenin önemli bir aktörü haline gelmiştir. Avrupa Birliği'nden Orta Doğu siyasetine, Afrika'dan Latin Amerika ülkeleri ve Pasifiklere kadar Türk dış politikasının ufkunu açan politikalar AK Parti döneminde sağlanmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

CHP Ankara Milletvekili Haluk Koç, terörle mücadele nasıl bir partinin siyasi çıkarları doğrultusunda yürütülemezse dış politikanın da bir partinin siyasi çıkarları doğrultusunda şekillendirilemeyeceğini, olgunlaştırılamayacağını ve yürütülemeyeceğini belirterek, dış politikanın milli olduğunu, ülkede yaşayan herkesin ortak çıkarlarını savunması gerektiğini söyledi.

Koç, "Dış politika hamasetle, şovenizmle, süslü laflarla, iç piyasaya malzeme sunmak amacıyla yapılabilecek bir politika türü değildir. Dış politika rüyalar aleminde yaşayanlar, soğuk gerçek karşısında uyandıkları zaman, bedelleri kendileri değil, bütün milletin ödediği gerçeğiyle karşılaşırlar." dedi.

Hükümetin dış politikasına yönelik eleştirilerde bulunan Koç, bunun A'dan Z'ye değişmesi gerektiğini savundu.

AK Parti Adana Milletvekili Talip Küçükcan, soğuk savaş sonrasında, özellikle ideoloji ve güvenlik eksenli dış politika yerine daha rasyonel ve çıkarlara dayalı bir iş birliği ve dış politika algısının oluşmaya başladığını, bu bağlamda AK Parti döneminde değişiklikler yaşandığını belirterek, "Türkiye ilkeli, tutarlı, ülke çıkarlarını önceleyen, milli bir dış politikayı takip etmektedir ve takip etmeye devam edecektir." görüşünü dile getirdi.

Türkiye ve İsrail arasındaki anlaşmaya da değinen Küçükcan, "Gazze şehitlerinin 2010'da yapamadığını yapıyor Türkiye bugün. Gazze şehitleri 2010 yılında o yardımı götürememişti. Ama bugün kapılar açıldı. Biz onların amaçlarını gerçekleştiriyoruz bugün. Türkiye'de AK Parti'nin yaptığı alkışlanması gereken bir hadisedir arkadaşlar. Bunu bilin." diye konuştu.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Bu ortamda dış politikayı AKP Grubu sözcüleri açısından savunmak son derece önemli ve güç isteyen bir güç. Yani bütün yanlışları bu kadar anlatabilmek hakikaten zor olsa gerek. Utanılmasa bunları tek parti dönemine yoracaksınız. Bunu da 'İsmet Paşa yaptı' diyeceksiniz." ifadesine yer verdi.

Ağbaba'nın, hükümetin, Irak, Suriye ve İsrail ile ilişkiler konusundaki dış politikasına yönelik eleştirilerde bulunması üzerine söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, "Suriye'de katliamlardan bahsedildi. Doğru. Suriye'de 400 bin insanın bir katili var. Ama bakın o katille birilerinin de fotoğrafı var" diyerek, CHP milletvekillerinin Suriye ziyareti sırasında Beşşar Esed ile çekilmiş fotoğrafını gösterdi.

CHP'nin Cizre raporunundaki bazı ifadeleri de okuyan Muş, "Şimdi gideceksiniz, gözlerinden yaralanan o binbaşıya orantısız gücün ne olduğunu anlatacaksınız. O şehitlerin ailelerine orantısız güç neymiş anlatacaksınız." dedi.

Muş'un konuşması sırasında AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında kısa süreli gerginlik yaşandı.

Sataşma üzerine söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir soruşturma kapsamında alınan şüpheli ifadesini okudu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, geçmişte Esed ile birlikte çekilmiş fotoğrafı gösterdi.

Tanal'ın, konuşma süresinin bitmesinin ardından TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın'ın ikazına rağmen yerine oturmaması ve konuşmaya devam etmesi AK Partili milletvekillerinin tepkisine neden oldu.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Biz Esad ile bir dönem dosttuk. Çünkü Esad, babası zalim Hafız'ın yerine gelmiş, daha demokratik bir Suriye vaadetmişti. Biz de cesaretlendirdik. Komşumuz, oradaki insanlar daha özgür yaşayacaklar. Yanlış mı yaptık? Hayır. Ne zaman ki Esad bu vaatlerinden vazgeçti, Suriye'yi bir cehenneme çevirdi, biz de Esad'ın karşısına çıktık." diye konuştu.

HDP'nin grup önerisi kabul edilmedi.

Kaynak: AA / Politika

AK Parti Türkiye İsrail Suriye Politika Güncel Haberler

title