Haberler

TBMM Başkanı Şentop, "Uluslararası Deniz Hukuku ve Doğu Akdeniz Sempozyumu"nda konuştu: (2)

Güncelleme:

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Doğu Akdeniz meselesine ilişkin, "Türkiye, kendi haklarını aradığı kadar, bu alanda ve sahada, adil bir paylaşımın, hakça bir dağılımın olmazsa olmaz bir barış zemininde gerçekleşmesi için vardır.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Doğu Akdeniz meselesine ilişkin, " Türkiye, kendi haklarını aradığı kadar, bu alanda ve sahada, adil bir paylaşımın, hakça bir dağılımın olmazsa olmaz bir barış zemininde gerçekleşmesi için vardır." dedi.

Şentop, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisinde düzenlenen "Tarih, Siyaset ve Ülkelerarası İlişkiler Bakımından Uluslararası Deniz Hukuku ve Doğu Akdeniz Sempozyumu"nun açılışında konuştu.

Eski dünyanın sakil alışkanlıklarıyla hareket eden ülkelerin, yeniden şekillenen bölge ve Doğu Akdeniz'in geleceğinde söz sahibi olma iddiası taşıdıklarını aktaran Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şüphesiz iyi niyetli, barışı tesis etmeyi hedefleyen uluslararası hukuka ve anlaşmalara saygılı milletlerin ve devletlerin hak ve hukuklarına hürmet eden yaklaşımlarla hep birlikte çalışmak, gayret göstermek, müzakere yapmak arzu edilen bir tutumdur. Ancak şu gerçekleri görmeden ve göstermeden harekete geçmek de mümkün değildir. 1977 yılında sonuçlanan Manş Denizi'nde kıta sahanlığı sınırlarının tespitine ilişkin İngiltere-Fransa ihtilafında ortaya çıkan tez bugün Türkiye'nin, adaların yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair savunduğu teze yakındır. Bu tezi Manş Denizi ihtilafında kabul eden Fransa, kendisini hiç alakadar etmeyen Doğu Akdeniz'deki gelişmelerde bunun tam tersini savunmaktadır. Bu samimiyetsiz ve ikiyüzlü yaklaşımlarla uluslararası hukuku işletebilmek mümkün olamaz. Bugün Suriye'den Lübnan'a, Lübnan'dan Kuzey ve Orta Afrika'ya, Madagaskar'daki dağınık adalarda hak iddiasına kadar dünyanın neresinde bir maddi ve ekonomik değer varsa ona göz koyan ve üzerinde hak iddia eden Fransa'yı biraz hayretle ve değişen dünyayı fark etmeyen bir anlayışsızlık içinde olduğu için de tebessümle izliyoruz."

Şentop, sömürgeciliğin bir niyet ve eylem değil, karakter, bir güç meselesi değil, ahlak ve vicdan meselesi olduğunun altını çizdi.

Bugün ağır ekonomik sorunlarla boğuşan Batı'nın ianeleri ve sadakalarıyla yaşayan bazı küçük ülkelerin tetikçi olarak kullanıldığına şahit olduklarını dile getiren Şentop, "Bölgesel ihtilafları canlı tutmak, eski yaraları kanatmak için bu muhtaç ve basiretsiz ülkelerin yönetimleri kullanılmaktadır. Ayrıca, Batılı bazı devletlerin siyasi acentesi gibi hareket eden, halklarını temsil etmeyen bir takım kukla devletlerin de dünya ve bölge barışı için tehdit teşkil eden tavırlarına da işaret etmemiz gerekir. Bu konjonktürel siyasi aktörler üzerinden gerçekleştiren tavırları iyi niyetli, hukuka saygılı bir yaklaşım örneği olarak kabul etmek mümkün değildir. Esasen uluslararası alanda temel sorunun kurumsal yapılanmalar, kullanılan yöntem ve yaklaşımlarda değil, zihniyetlerde olduğunu belirtmek gerekir." ifadelerini kullandı.

"Adaletli tezin hakim olacağı bir dünya uzak değildir"

İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan adaletsiz dünya düzeninde bazı ülkelerin sadece hak ve menfaatleri, bazı ülkelerin ise sadece vazife ve yükümlülükleri olduğunu anlatan Şentop, uzun yıllar bu garip ve adaletsiz düzenin devam ettiğini ancak artık dünyanın değiştiğini, bu adaletsiz düzeni var eden parametrelerin çöktüğünü, bu gerçekliği bazı ülkelerin kabul etmekte geciktiğini gördüklerini ifade etti.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, uluslararası düzende her devletin, her milletin hak ve menfaatleri olduğu gibi vazife ve yükümlülükleri de olduğuna işaret ederek, "Bu adaletli tezin hakim olacağı bir dünya uzak değildir. Dünyadaki derin ekonomik dengesizlikler, maddi güçler arasındaki ölçüsüz farklılıklar adaletli bir düzenin oluşumunun uzak olduğu kanaatine bizi düşürmemelidir. Dünyadaki nüfus dengelerindeki büyük ve sarsıcı değişiklikler, buna bağlı nüfus hareketleri, Batı'nın artık gözlerden saklanamaz açık zalimce tutumları, çifte standartları ve bunların Batı dışı dünyada meydana getirdiği büyük hayal kırıklıkları, öfke ve kin, büyük değişimin ayak seslerini bize duyurmaktadır." diye konuştu.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının tam manasıyla küreselleşmiş bir dünyada yaşandığını açıkça gösterdiğini vurgulayan Şentop, şöyle devam etti:

"Sadece para ve ekonomik varlıklar küreselleşmedi. Aynı zamanda insan hareketleri de kültürler de sorunlar da hastalıklar da küreselleşti. Virüs de küresel. Elbette mutluluk da huzur da mutsuzluk da huzursuzluk da küresel olacak. Böyle bir küresel dünyada, dünyanın herhangi bir yerinde bir insan güvenlik ve huzur içinde değilse hiçbirimiz güven ve huzur içerisinde olamayacağız. Bu gerçeği kavrayıp bütün dünyada barışın, güvenliğin, huzurun, asgari yaşam seviyesinin sağlanması için hakka ve hukuka saygılı, adaletli bir düzenin tesisi için gayret göstermek mecburiyetindeyiz."

" Türkiye, masada haklı görüşlerini net biçimde ifade edecek birikime sahiptir"

Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'deki varlığının sadece stratejik kaynaklar ve bunlar üzerindeki meşru hakları üzerinden tarif edilemeyeceğine dikkati çeken Şentop, şunları kaydetti:

" Türkiye, kendi haklarını aradığı kadar, bu alanda ve sahada adil bir paylaşımın, hakça bir dağılımın olmazsa olmaz bir barış zemininde gerçekleşmesi için vardır. Emeği değil sömürüyü, hakkı değil zulmü, paylaşımı değil el koymayı alışkanlık haline getirenlerin bunu anlamasını zaten beklemiyoruz. Türkiye, kendi gücüyle mütenasip, kendi haklarına dönük adımlar atıp kazanımlar elde ettikçe, Türkiye karşısındaki hukuk dışı, anormal tepkileri, oluşturulan tuhaf birliktelikleri hep birlikte müşahade ediyoruz. Uluslararası adalet ve barış, tek taraflı değil, ilgili herkes için arzu edilen bir zemindir. Türkiye bugün bu zemin üzerinde kurulacak masada kendi haklı görüşlerini net biçimde ifade edecek yeterli doktriner birikime sahiptir. Bugün ülkemizin iki köklü üniversitesi tarafından düzenlenen bu değerli sempozyum da esasen bu tutumumuza dönük niyetlerimizin bir göstergesidir."

TBMM Başkanı Şentop, sempozyumda katılımcıların ortaya koyacağı düşünce, öneri ve sonuçların, Doğu Akdeniz'in bir barış maviliği içinde kalmasına dönük yeni yaklaşımların kapısını açması temennisinde bulunarak, birinde öğrenci, birinde hoca olarak mensubu bulunduğu iki üniversiteye oluşturdukları anlamlı zemin için teşekkür etti.

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Mustafa Şentop Doğu Akdeniz Türkiye Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title