Haberler

TBMM AB Uyum Komisyonu

Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, "Katar'daki olaylardan sonra AB liderleri şu anda bizle temas ederek nasıl bir tutum alacaklarını, bizle nasıl bir iş birliği yaparak bu sorunu çözeceklerini düşünüyorlar.

Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, " Katar'daki olaylardan sonra AB liderleri şu anda bizle temas ederek nasıl bir tutum alacaklarını, bizle nasıl bir iş birliği yaparak bu sorunu çözeceklerini düşünüyorlar. Katar'ı izole eden Arap ülkelerinin temsilcileri de dahil olmak üzere bu konunun çözümünde Türkiye'nin de desteğini, yapıcı yaklaşımını bekliyorlar." dedi.

TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar başkanlığında toplandı.

Toplantıda, AB Bakanlığı Müsteşar Vekili Selim Yenel ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, komisyon üyelerine 'Türkiye-AB İlişkilerinin Mevcut Durumu' konulu brifing verdi.

AB Bakanlığı Müsteşar Vekili Yenel, Türkiye-AB ilişkilerinin son zamanlarda birtakım sıkıntılar geçirdiğine işaret ederek, göç krizinin ortaya çıkmasının AB'nin Türkiye'yi yeniden hatırlamasına yol açtığını söyledi.

Geçen yıl bu zamanlarda iyi olan Türkiye-AB ilişkilerinin, FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında, bu terör örgütüyle mücadele kapsamında alınan kararlar çerçevesinde soğuduğunu belirten Yenel, ancak özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son zamanlarda yaptığı bazı görüşmelerin ikili ilişkilerde tansiyonun düşmesinde etkili olduğunu söyledi.

Yenel, yakın zamanda bürokratlar düzeyinde görüşmelerin gerçekleştirileceğini ve tüm konuların ayrıntılı olarak ele alınacağını, gelişmeler doğrultusunda ise bu görüşmelerin daha üst düzeyde yürütülmesinin planlandığını aktardı.

"Biz şu anda artık Sayın Cumhurbaşkanımızdan aldığımız bu yönerge çerçevesinde ilişkileri tekrar rayına oturtmak istiyoruz. Tekrar güveni tazelemek istiyoruz. Çünkü gerçekten ne yazık ki bir güven bunalımı var." diyen Yenel, bu güvenin tazelenmesi konusunda bürokratından, milletvekiline kadar herkesin birtakım anlayışı içinde hareket ederek ilişkilerin yeniden rayına oturtulabileceğini vurguladı.

Yenel, konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Kıbrıs bu konuda çok önemli bir rol alıyor. Kıbrıs nedeniyle şu anda fasıllar engellenmiş durumda. Kıbrıs sorunu çözülürse üyelik müzakerelerinde önemli adımlar atılabilir. Bu demek değildir ki her şey çözülecek ama önemli bir engel kalkmış olacak. ve işler biraz daha düzgün bir hale gelebilecek."

"Cumhurbaşkanımızın görüşmeleri yararlı oldu"

Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bozay da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın NATO Zirvesi kapsamında gerçekleştirdiği görüşmelerin son derece yararlı olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin tam üyelik konusundaki kararlılığının, başka modellerle ilgili senaryolarla ilgilenmediğinin görüşmelerde bir kez daha ortaya konduğunu bildiren Bozay, AB'nin de hızla yaşanan değişiklikler ve gelişmeler karşısında Türkiye ile ilişkilerin önemini gördüğünü düşündüklerini ifade etti.

Türkiye'nin konumunun AB için stratejik anlamına da dikkati çeken Bozay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Körfez'deki gelişmeler, Katar'a olanlar, İran Parlamentosunda silah seslerinin duyulması, hepsi Türkiye'nin bölgenin istikrarı açısından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bunu fark eden AB, gidişatın kendileri için zararlı olacağını fark ederek bu açılımı yaptı. Biz teknokratlar olarak çizilen yol haritası üzerinden nereye gidilecek ona bakacağız. Önceliklerimiz vize muafiyeti ve Gümrük Birliği konuları. Ama bu bizim tam üyelik müzakerelerinden vazgeçtiğimiz değil, bunun bir parçası olarak aktarılacak."

Milletvekillerinin Avrupalı muhataplarıyla temaslarının ilişkilerin seyrinde büyük önem taşıdığını dile getiren Bozay, sürecin yeniden rayına oturtulduğunu söyledi.

-"Taviz vermemiz söz konusu değil"

Yenel ve Bozay, sunumlarının ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladılar.

Kıbrıs'taki görüşmelerle ilgili sorular üzerine, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bozay, "Bizim burada bir taviz vermemiz söz konusu değil. Şu anda görüşmeler devam ediyor. Temmuz ayında da yoğunlaşacak gibi gözüküyor." diye konuştu.

Bozay, Katar konusundaki sorulara şu yanıtı verdi:

"Katar'daki olaylardan sonra bütün AB liderleri şu anda bizle temas ederek nasıl bir tutum alacaklarını ve bizle nasıl bir iş birliği yaparak bu sorunu çözeceklerini düşünüyorlar. Katar'ı izole eden Arap ülkelerinin temsilcileri de dahil olmak üzere bizi arayarak bu konunun çözümünde Türkiye'nin de desteğini, yapıcı yaklaşımını bekliyorlar. Herhangi bir tarafgir durumumuz söz konusu değil. Bilakis Avrupa nezdinde endişe duydukları için bu gelişmelerden bize danışarak, neler yapılabileceğini görmek istiyorlar."

Türkiye'deki OHAL uygulamalarının Avrupa'daki yansımalarına da değinen Bozay, Fransa'nın da OHAL'i uzattığını ancak onların karşılaştığı terör eylemlerinin boyutunun Türkiye'dekinden farklı olduğunu belirtti.

Bozay, "Onların karşılaştığı terör, münferit eylemler. Bizim ki varoluşumuza yönelik cephe savaşı. O nedenle bizim OHAL çerçevesinde alacağımız önlemlerle onların alacakları önlemler arasında tabii ki fark olacak." dedi.

"AB kaynakları rutin olarak denetleniyor"

AB Bakanlığı Müsteşar Vekili Yenel, Türkiye'ye verilen fonlarla ilgili daha önce hiçbir ülkeye uygulanmayan bir denetleme yapılacağına ilişkin basına yansıyan haberler olduğunun hatırlatılması ve AB'nin böyle bir yaklaşımı olup olmadığının sorulması üzerine, şu bilgileri verdi:

"Kaynakların denetlenmesi konusu bir rutin. daha önce de yapılmıştı. AB kaynaklarını Türkiye'ye aktardığında bunların nasıl kullanıldığını bilmek istiyor. Sayıştay'la da görüşme silsilesi oluyor. Bu rutin bir denetleme ve sadece bize mahsus bir şey de değil. Kaynak aktardıkları her ülke ile böyle bir süreç izleniyor."

Yenel, bir başka soruyu yanıtlarken de bazı ülkelerin terör örgütü PKK'ya yaklaşımına ilişkin sürekli görüşmeler yaptıklarını ve Türkiye'ye verilen taahhütlerin sözde kalmamasını talep ettiklerini anlattı.

Türkiye'nin terörle mücadelesini destek olunması gerektiğinin altını çizen Yenel, bunun tüm dünya için önemli olduğunu vurguladı.

Yenel, bir başka soruyu yanıtlarken de AB ülkelerinin henüz FETÖ'yü terör örgütü olarak ilan etmediklerini kaydetti.

Bu konuda Türkiye'nin resmi bir talebi olup olmadığının sorulması üzerine de Yenel, iç hukuktaki yargı süreçlerinin tüm aşamalarıyla tamamlanmasının gerekli olduğuna işaret etti.

Komisyonun gündeminde yer alan ve tali komisyon olarak ele alınacak olan "Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısının" görüşmeleri ise üyelerin tasarıyı ayrıntılı olarak ele alma talepleri üzerine ertelendi.

Kaynak: AA / Politika

Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Türkiye Katar Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title