Taysad Olağan Genel Kurulu

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, "Bu kargaşa geçene kadar yeni rotamızı, yeni hedeflerimizi belirledik. İhracatımız noktasında Hindistan, Çin, ABD, Rusya şu anda öncelikli ülkeler olacaktır. Bu noktada stratejimizi tespit ettik, önceliklerimizi belirledik" dedi.

Bakan Çağlayan, TAYSAD'ın 33. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Mısır, Tunus ve Libya'daki olaylara işaret ederek, Afrika'nın, Ortadoğu'nun bazı ülkelerinin, halklarının, vatandaşlarının talebi doğrultusunda siyasi problemlerle karşı karşıya olduğunu savundu.

Çağlayan, Afrika bölgesinin ve Ortadoğu'nun ihracatta, son derece önemli olduğunu vurgulayan Çağlayan, Afrika kıtasının 500 milyar dolar ithalat yapan, ona karşılık Türkiye'nin 500 milyar doların içinde sadece 10 milyar dolar pay aldığını bildirdi. Çağlayan, 8 yıl önce bu rakamın yüzde 3'ler düzeyinde bulunduğunu ifade etti.

Çağlayan, bu ülkelerde ortaya çıkan karışıklıklar, kargaşa, gümrüklerin iş görmez hale gelmesi, bankaların kapanması ile özellikle Tunus, Mısır ve Libya'ya mart ayında ihracatta negatif değişiklikler olabileceğini söyledi. Çağlayan, Tunus rakamlarına bakıldığında ocak ayında ihracatta yüzde 60 daralma olduğunu, şubat ayı itibariyle bu rakamların yüzde 30'a düştüğünü kaydetti.

"Mısır ile şubat ayı ihracatında yüzde 35 civarında daralma varken inşallah mart ayından itibaren bu giderek düşecektir" diyen Çağlayan, şöyle konuştu:

"Bu ülkelerle tabi ki ticaretimizi artıracağız. Fakat biz bu ülkelere bakarken, başka ülkelerin baktığı gibi sadece petrol olarak görmüyoruz. Bu günler geçecek, kısa sürede Türkiye'nin bu bölgeyle olan ticareti çok daha fazla artacaktır. Bu kargaşa geçene kadar yeni rotamızı, yeni hedeflerimizi belirledik. İhracatımız noktasında Hindistan, Çin, ABD, Rusya şu anda öncelikli ülkeler olacaktır. Bu noktada stratejimizi tespit ettik, önceliklerimizi belirledik. 2011 yılında 100'den fazla sektörel ticaret heyeti belirleyeceğiz.

Bu çerçevede bugün 1,5 trilyon dolara yakın ithalat yapan Çin'den 10 milyar doların üzerinde bir ihracat payı almamamız için hiç bir sebep yok. Çin'i hiç bir zaman bir tehdit olarak görmedim, her zaman bir fırsat olarak gördüm. Bunu görmek için 73 ülkenin ithalat ve ihracat rakamlarına, girdi ve çıktılarına bakıyoruz. Hindistan'ın ithalat profiline baktığımızda Türkiye'nin ihracat profiliyle ciddi bir şekilde yakından alakalı olduğunu görüyoruz."

"Çin, iki yıl önce 1 trilyon dolarlık ithalat yaparken bizim payımız sadece 1,5 milyar dolardı" diyen Çağlayan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Çin'in yalnızca bir ithalat kalemi var ki bu 122 milyar dolardır. 2009 yılında toplam ithalatımızdan 18 milyar dolar az, toplam ihracatımızdan 20 milyar dolar fazlayı Çin sadece tek kalemde ithal ediyordu ve Türkiye'nin bunda payı yok denecek kadar azdı. Bu kalem elektronik çip, elektronik devredir.

Otomotiv sektörü kendini aşmıştır, Başbakanımızın haklı talebini yerine getirecek seviyeye ulaşmıştır. Karsan'ın, Ford Otosan'ın Newyork taksi projesinde finale kalan iki firma olması Türkiye açısından gururdur. Eğer istersek zoru başarabileceğimizin bir göstergesidir. Bu bana göre Türkiye'nin, Türk mühendisinin, Türk insanının isterse en başarılı tasarımı yapacağının, isterse ARGE'yi en iyi şekilde yönlendireceğinin, innivasyonu en iyi şekilde ortaya koyacağının çok net bir göstergesidir. Newyork taksisi kuruluşu bu otomobili alsın ya da almasın, bana göre bu arabalar Amerika vasıtasıyla dünya piyasasına girmiştir."

-GİRDİ MALİYETLERİNİN AZALTILMASI-

Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'na (KKDF) karşı olduğunu belirten Çağlayan, yüzde 3'lük KKDF payının kesilmesinin Türk sanayicisinin yabancılardan elde ettiği vadeli mal alım imkanı önünde engel olduğunu savundu. Bakan Çağlayan, bu konuyla ilgili çalışma başlattıklarını, KKDF'nin, en azından Türkiye'de üretilmeyen mallardan başlamak üzere mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğine dikkati çekti.

Çağlayan, şöyle devam etti:

"Bununla ilgili çalışmayı ekonomi koordinasyon kurulunda ilgili arkadaşlara sunduk, ilgili bürokratlarımız çalışıyor ama sonu nereye çıkar bilmem. Ama temennim, bir yerden başlayarak üzerinizde yük olan şeyleri teker teker almaktır. Otomotiv sektöründe sentlerle ciddi rekabet yapıldığını bilen biriyim. Böyle bir ortamda enerji girdi maliyetleri her zaman önemlidir. Hükümetimiz bugün iki nükleer santral kurulması konusunda bir karara vardı. Biri başlamıştı, ikincisi eli kulağında. Görücüye çıktı, birileriyle nikahı kıyacağız. Bu Japonya olur, Güney Kore olur ya da başka bir ülke... Bu iki nükleer santral devreye girdiğinde 85 milyar kilovat saat elektrik enerjisi üretilecek. 85 milyar kilovat saat elektrik enerjisini üretmek için doğalgaza ödenecek bedel 3,5 milyar dolar seviyesindedir. Nükleer santralde, nükleer yakıtta ödeyeceğiniz bedel ise sadece 320 milyon dolardır. Bunlar olacak, elde edilecek ki enerji maliyetleri düşürülebilsin.

İşgücü maliyetlerinin yüksek olduğu konusuna her zaman ben de 'evet' derim. Ama bu konuda geçmişte hepimizin sorumluluğu, kabahati var. Hatırlarsanız bir pazar günü, bir seçimi kurtarmak adına birilerinin çıkıp 'kim ne veriyorsa, ben 5 fazlasını veriyorum' demesiyle bu sistem kirlenmiştir. Türkiye 38 yaşında genç emeklilerin olduğu bir ülke haline gelmiştir. Sosyal güvenliğin, bu primlerin yükünü sizler çekiyorsunuz. Dünyanın hiç bir ülkesinde emekli olduktan sonra insanlarına 30-35 sene bakan sigorta sistemi yoktur. Bu şekilde hiç bir sigorta sisteminin ayakta kalması mümkün değildir. Bugün Avrupa'da pek çok ülkede emeklilik yaşı 65'den 67'ye çıkarılmaya çalışılıyor. Girdi maliyetleri, bu konuların düzelmesiyle düşecektir."

Petrol fiyatlarının artmasının da bölgedeki kargaşayla doğru orantılı olduğuna dikkati çeken Zafer Çağlayan, petrol üretici ülkelerin dengeyi sağlayacağına inandığını söyledi.

Çağlayan, "Petrol fiyatlarındaki artış dünyanın başının belası olacaktır. 2009 küresel kriz öncesi petrol fiyatları 140 dolarlar seviyesine çıkmıştı. Bu seviyeye çıkması dünya ekonomisinde sorunu beraberinde getirdi. Geçen yıl petrolü ortalama 75 dolardan ithal ettik, bu rakamlarda olursa ithalatımız üzerine 10 milyar dolarlık bir ek fatura daha gelecektir" diye konuştu.

- KOCAELİ

Yerel Haberler