Haberler

Tahşiyecilere Kumpas" Davasının Gerekçeli Kararı Açıklandı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "Tahşiyeciler grubuna" kumpas kurduğu gerekçesiyle aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu 23'ü tutuklu 33 sanığın yargılandığı davaya ilişkin gerekçeli...

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "Tahşiyeciler grubuna" kumpas kurduğu gerekçesiyle aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu 23'ü tutuklu 33 sanığın yargılandığı davaya ilişkin gerekçeli karar açıklandı.

Tahşiyeciler grubuna kumpas davasını karara bağlayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ali İhsan Horasan ile iki üye hakim tarafından hazırlanan 2 bin 898 sayfalık gerekçeli kararın detayları ortaya çıktı. Gerekçeli kararda, iddianame, sanık savunmaları, mütalaa, tanık beyanları, delillerin değerlendirilmesi, hukuki tanımlamalar, FETÖ hakkında detaylı bilgiler, sanıklarda hakkındaki deliller ve suçlamalar ile hükme yer verildi.

Gerekçeli kararda, Tahşiyeciler grubunun kim olduğuna ilişkin detaylı bilgilere de yer verilerek, bu grubun "başörtüsü, dinler arası diyalog, zekat, kurban" gibi konularda FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'i sert şekilde sürekli olarak eleştirdiği belirtildi.

Taşhiyecilerin, bas¸larda Mus¸'ta sınırlı ku¨c¸u¨k bir grup olmasına ragˆmen daha sonra I·stanbul'da da ilgi go¨rdüğü belirtilen gerekçeli kararda, o¨zellikle Nurcular ic¸erisinde yıllarca bulunmus¸, hizmet vermis¸, Nurcularca c¸ok iyi tanınan Mustafa Kaplan, Bu¨nyamin Ates¸, Burhan Bozgeyik, Aziz Bozdemir, Mehmet Nuri Turan gibi isimlerin gruba girmesiyle Mehmet Dogˆan'ın, Gu¨len'in go¨ru¨s¸lerine tamamen ters fikirlerinin basın yayın yoluyla yayılmasıyla grubun FETO¨'nün hedefine girdiği vurgulandı.

Kararda, grubun FETÖ'nün hedefi haline gelmesinin bir başka nedeni ise şöyle anlatıldı:

"Ayrıca grubun FETO¨/PDY'nin hedefi olmasının bas¸ka bir nedeni de katılan Aziz Bozdemir'in ifadesinden de anlas¸ılacagˆı u¨zere Mehmet Dogˆan'ın medrese hocası olması ve o¨zellikle Hulusi Bey'den ders almasından dolayı Risale-i Nur'a ciddi bir s¸ekilde derinligˆe izahat getirmesiydi. Onu dinleyenler bir daha bırakamıyor, cemaat genis¸liyordu. Tamamen Risale-i Nur merkezli bir hareket so¨z konusuydu. Risale-i Nur'a tu¨m yo¨nleriyle, tek tek, ayrıntılı bir anlatımla, c¸alıs¸mayla izahat veriliyordu. Grup genis¸lemeye, bu¨yu¨meye bas¸lamıs¸tı. Bu durum da tu¨m Nurcuların abisi olma hevesindeki Fetullah Gu¨len'i rahatsız etmis¸ti. Grup bu¨yu¨meden yok edilmeliydi."

Örgütün söz konusu gruba karşı hareket etmesine ilişkin adımların sırasıyla anlatıldığı gerekçeli kararda, örgüt elebaşısı Gülen'in 2009'da Tahşiye'den bahsettiği, daha sonra kapatılan STV'nin de yayınlanan dizilerde yer alan "Karanlık Kurulu" bölümünde söz konusu grubun adının anıldığı, Zaman gazetesinde de grupla ilgili yazılara yer verilerek toplumsal bir algı yaratılmaya çalışıldığı aktarıldı.

Bu çalışma sırasında davanın sanıklarından dönemin eski polisleri de söz konusu grup ile ilgili istihbarat raporları tanzim ederek, terör bürosuna gönderdikleri ve daha sonrasında da bu gruba operasyon düzenleyerek bir çoğunun tutuklanmasına yol açtıkları belirtilen gerekçeli kararda, "Fetullah Gu¨len'i sert bir s¸ekilde eles¸tirmesi dolayısıyla Mehmet Dogˆan ve grubu FETO¨ liderinin talimatı dogˆrultusunda operasyona maruz kalmıs¸, etkisiz hale getirilmis¸lerdir." denildi.

-"FETÖ tarafından konulan bombalar"

FETÖ üyesi polislerce 22 Ocak 2010'da yapılan aramadan bir gün önce, söz konusu bombaların bulunduğu ve gruba ait olduğu belirtilen evde, bir sohbetin gerçekleştirildiği ve saat 22.00 sıralarında sohbetin sona erdiği belirtilen gerekçeli kararda, şu tespitlere yer verildi:

"Söz konusu o gece evden en son Turgut Yıldırım kapıyı kilitlemeden c¸ekerek c¸ıkmıs¸tır. Turgut Yıldırım'ın ifadesine go¨re o gu¨n evde Ahmet Tok, soyadını bilmedigˆi Hu¨seyin, Ekrem Yıldırım ve babası bulunmaktadır. Sohbet bitince herkes gitmis¸tir.

Yapılan aras¸tırmalarda so¨z konusu evde 22 Ocak 2010 gu¨nu¨ arama yapılmadan evvel 21 Ocak aks¸amı evin etrafında birc¸ok istihbarat ve tero¨r go¨revlisi tespit edilmis¸tir. HTS bilgileri ve baz kayıtları incelendigˆinde 11 sanığın 21 Ocak gece yarısına kadar so¨z konusu adres civarından sinyal verdikleri, HTS kayıtlarındaki baz bilgileri ile adrese ilis¸kin bes¸ baz istasyonunun uyum go¨sterdigˆi, s¸ahısların Turgut Yıldırım'ın sorumlulugˆu altındaki evin civarında oldukları tespit edilmis¸tir.

So¨z konusu adreslerle alakalı fiziki takip kararı, tedbiri so¨z konusu olmamasına ragˆmen sanık Hu¨seyin Nohut'un talimatıyla ve kendi beyanına go¨re takip tarassut amacıyla memurların orada bulundugˆu izah edilmeye c¸alıs¸ılmıs¸tır. Ortada takip tarassut olmadıgˆı ic¸in tutanagˆı da yoktur. Polis go¨zetiminde eve bombalar konmus¸, istihbarat ve tero¨r ekipleri de aksilik olmaması ic¸in adres civarında karakol kurmus¸lar, hatta bombaların ertesi gu¨n yapılacak aramadan o¨nce bulunma ve adresten c¸ıkarılma ihtimaline binaen bekleyen personele, 'Elinde pos¸etle c¸ıkan biri olursa yakalayın' denmis¸tir."

Gerekçeli kararda, o¨rgu¨t u¨yesi olan polislerin, ertesi gün yapılacak aramada bulunması için bombaları bu eve koydukları ifade edilerek, evin tamamen bos¸aldıgˆından emin olamadıklarından, grup mensuplarından birinin konulan bombaları, mermileri fark ederek alıp go¨tu¨rmesi ihtimaline binaen elinde pos¸etle c¸ıkacak kişinin yakalanması talimatının verildiği anlatıldı.

Burada o¨zellikle pos¸et isminin zikredilmesinin de bombanın FETO¨ mensuplarınca konuldugˆunun go¨stergesi olduğu belirtilen kararda, "Keza eve konulan mu¨himmatlar pos¸et ic¸erisinde konulmus¸tur. Verilen talimatta bavulla, kutuyla, sırt c¸antası ile c¸ıkan birisi denmemis¸, ısrarla pos¸ete vurgu yapılmıs¸tır." bilgisi yer aldı.

"Adli operasyon mantığına aykırı bir durum"

Gerekçeli kararda, Mehmet Dogˆan grubunun o¨nde gelenlerinin Bas¸aks¸ehir'deki evde bulunduğu, El Kaide ile bagˆlantılı bir grup hakkında birc¸ok ili kapsayan es¸ zamanlı bir operasyon yapılmasına ragˆmen grubun o¨nde gelenlerinin takip edilmemesi, onun yerine bos¸ bir evin pes¸inde kos¸ulmasının da manidar olduğuna vurgu yapıldı.

Bunun adli operasyon mantıgˆına aykırı olduğu, hedef s¸ahıslar takibe alınmazken, kimin girip c¸ıktıgˆı belli olmayan evin onlarca polis tarafından ablukaya alındığı dile getirilen kararda, şunlar kaydedildi:

"C¸u¨nku¨ ortada usulu¨ne uygun s¸ekilde yapılan bir sorus¸turma yoktur. Silahlı o¨rgu¨t lideri oldugˆu iddia edilen Mehmet Dogˆan ve yine o¨rgu¨t yo¨neticisi oldugˆu belirtilen Mustafa Kaplan ile grubun o¨nde gelenleri polisc¸e takibe alınmazken, hakkında fiziki-teknik takip kararı dahi bulunmayan bos¸ bir evin etrafından birc¸ok istihbarat ve tero¨r ekibi karakol kuruyor, sokak bas¸ları tutuluyor, adeta erketeye yatılıyor. Yine ilginc¸tir ki so¨z konusu virane evden sorumlu Turgut Yıldırım'ın yine aynı sokakta bulunan evi hakkında evvelinde arama kararı talep etmek, c¸ıkartmak akla gelmiyor. Bombaların bulunması u¨zerine Turgut Yıldırım'ın da evi savcı talimatıyla aranıyor."

Örgüt elebaşısı Fetullah Gu¨len'in konus¸ması ve medya aracılıgˆıyla yapılan algı operasyonu neticesinde grubun o¨nde gelenlerinin telas¸a kapıldığı anlatılan gerekçeli kararda, "Kendilerine yo¨nelik yapılacak sorus¸turma ve operasyonu bekler hale gelmis¸tir. Hatta Mehmet Nuri Turan, Gu¨len yapılanmasına yakın isimlerle irtibata gec¸erek yardım istemis¸tir. Durum bo¨yle iken, yani haklarında FETO¨'cu¨ polislerce operasyon yapılacagˆını bilen grup u¨yelerinin sohbet evlerinden birinde bomba bulundurmaları es¸yanın tabiatına aykırı bir durumdur." ifadelerine yer verildi.

"Bomba ve mu¨himmatlar sorus¸turmada go¨rev yapan Tero¨r S¸ube yetkililerince ve adres civarındaki istihbarat birimlerince adrese yerles¸tirilmis¸tir." bilgisi paylaşılan gerekçeli kararda, operasyonda görev alan personelin FETÖ üyesi olduğu ve bombaların adrese yerles¸tirildigˆinden haberdar oldukları ifade edildi.

Söz konusu personelin örgüt mensubu olmaması durumunda operasyonun des¸ifre olmasına yol ac¸acağı belirtilen kararda, "Tu¨m is¸lemler her iki bu¨roda ru¨tbeli olarak go¨rev yapan personelin emir ve talimatları ile bilgileri dahilinde gerc¸ekles¸tirilmis¸tir. Bu operasyon ile Fetullah Gu¨len'in 6 Nisan 2009 tarihli grubu hedef alır talimatının geregˆi yapılmıs¸, tero¨r örgu¨tu¨ kendisine kars¸ı olup amacına ulas¸masına engel go¨rdu¨gˆu¨ grubu tu¨m u¨lke c¸apında etkisiz hale getirerek o¨rgu¨t liderinin talimatını yerine getirmis¸tir." tespitinde bulunuldu.

-"Bombalar yürüyerek eve giremeyeceğine göre..."

Evde bulunan mu¨himmat u¨zerinde bir kısım kamu go¨revlisinin parmak izinin c¸ıktıgˆı, bomba ve mu¨himmat u¨zerinde katılanlara, mu¨s¸tekilere ait parmak izinin bulunmadıgˆı, evden sorumlu Turgut Yıldırım'a ait parmak izinin dahi yer almadığı aktarılan gerekçeli kararda, "Sanıkların eldivenlerin yırtılması dolayısıyla parmak izlerinin c¸ıktıgˆını belirtseler de evden sorumlu Yıldırım dahil gruptan hic¸ kimsenin parmak izinin c¸ıkmamıs¸ olması izaha muhtaçtır. Pos¸etteki bombalar, mu¨himmat yu¨ru¨yerek eve giremeyecegˆine go¨re oraya yerles¸tirene ait izler barındırması gerekmektedir." denildi.

FETÖ mensubu olduğu belirlenen polislerce, soruşturma sırasında konuyla alakası olmamasına rağmen bu davanın müştekilerinin özel hayatına ilişkin görüşmelerin tape yapılarak sorulduğu, birçok hukuksuz işe başvurulduğu ve buna ilişkin kararların birer örneğine de yer verilen gerekçeli kararda, Tahşiyeciler grubunun bir terör örgütü olmadığıyla ilgili mahkeme kararı ve hukuki bir görüşe yer verildi.

Gerekçeli kararda, mu¨s¸tekiler hakkında "tero¨r o¨rgu¨tu¨ kurma, yo¨netme ve u¨ye olma" suc¸larından Bakırko¨y 3. Agˆır Ceza Mahkemesi'nce görülen davada beraat kararı verildiği, kararın gerekçesinde de hukuka aykırı soruşturma yapıldığı kaydedildi.

Sanık O¨mer Ko¨se'nin savunmasında, Mehmet Dogˆan'a araba alınmak u¨zere grup u¨yelerinden para toplandıgˆını, Mehmet Nuri Turan'ın digˆer kis¸ileri arayarak parayı toplamaya c¸alıs¸tıgˆını söylediği anlatılan gerekçeli kararda, "İddia olundugˆu gibi Mehmet Dogˆan'ı mehdi go¨renler onun ic¸in cu¨zi miktarda parayı vermeye yanas¸mamaktadır. Grup lideri ic¸in araba alınacaktır ama iddia olundugˆu u¨zere koskoca o¨rgu¨t bu parayı toplamakta gu¨c¸lu¨k c¸ekmektedir. Hal bo¨yleyken Mehmet Dogˆan'ı nasıl mehdi go¨rdu¨kleri iddia olunabilir ve iki bin lira vermekten c¸ekindikleri kis¸inin c¸agˆrısıyla cihad ic¸in nasıl Afganistan'a giderler. Bu tamamen mantık dıs¸ıdır. Bu basit o¨rnek bile grubun o¨rgu¨t olmadıgˆını ortaya koymaktadır." ifadelerine yer verildi.

-"25 sanık ByLock'çu"

Gerekçeli kararda, aralarında örgüt elebaşısı Gülen'in de bulunduğu 33 sanıktan, Hidayet Karaca ve eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Ömer Köse, Yurt Atayün, Erol Demirhan, Tufan Ergüder, Bayram Özbek'in de içinde bulunduğu 25 sanığın örgütün şifreli mesajlaşma programı ByLock kullanıcısı olduğu vurgulandı.

Silahlı Tero¨r O¨rgu¨tu¨ FETO¨/PDY'nin medya ayagˆının yöneticisi ve bir numarası olduğu ifade edilen Hidayet Karaca'ya ilişkin, "O kadar o¨nemlidir ki, onu ve digˆerlerini kurtarmak ic¸in o¨rgu¨t elebaşısı hakimlere hitaben herkul.org.'da tahliye edilmeleri ic¸in konus¸ma yapmıs¸, hatta dosyanın sanıklarının o¨rgu¨t ic¸in c¸ok o¨nemli olması dolayısıyla bununla yetinmeyip bizzat Asliye Ceza hakimlerine hitaben hazırlanmıs¸ mektup go¨nderilmis¸tir. Sanıkların tahliyeleri ugˆruna kendilerini, ailelerini, geleceklerini feda edebilen, hukuka aykırı kararlarla onları tahliye etmek isteyen hakimler dahi ortaya c¸ıkmıs¸tır." denildi.

Kararda, sanık Karaca'nın kullandığı ABD'ye ait hat ile Fetullah Gu¨len'in kullandıgˆı tespit edilen "148....." numaralı hattın, 1 Ocak 2013 - 1 Ocak 2014 tarihleri arasında 116 kez görüştüğü kaydedildi.

So¨z konusu Karanlık Karar Kurulu sahnelerinin tanık Hikmet Tombulca'nın da beyanında tanıdıgˆını belirttigˆi Nakkas¸ isimli tutuklu sanık Bayram O¨zbek'in bas¸ında oldugˆu FETO¨ mensubu senarist grubunca yazıldığı vurgulanan gerekçeli kararda, söz konusu evde bulunan sis bombalarıyla, Poyrazköy'de ele geçirilen sis bombalarının seri numarasının aynı olduğu da kaydedildi.

Karar

Mahkeme heyeti, 3 Kasım 2017'de verdiği kararında, sanık Hidayet Karaca'yı, "silahlı terör örgütü yöneticiliği", "iftira" ve "resmi belgede sahtecilik" suçundan 31 yıl 6 ay, Ali Fuat Yılmazer'i "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "iftira" suçundan 16 yıl 6 ay hapisle cezalandırmıştı.

Eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ömer Köse ve Tufan Ergüder'e ise "silahlı terör örgütüne üye olmak", "iftira" ve "resmi belgede sahtecilik" suçundan 25 yıl altışar ay hapis cezası veren mahkeme, sanıklar Fetullah Gülen ve eski Emniyet Müdürü Mutlu Ekizoğlu'nun dosyasını, ifadeleri alınamadığı için ayırmıştı.

22 sanığa örgüt üyeliğinden 12 yıl

Heyet, suç tarihinde İstanbul'da görevli eski emniyet müdürleri sanıklar Erol Demirhan, Ömer Köse, Ertan Erçıktı, Bayram Özbek, Mustafa Kılıçarslan, Kazım Aksoy, Ekrem Çelik, Ahmet Öztürk, Ufuk Yıldırım, Yasin Koyuncu, Ali Cihan, Hüseyin Nohut, Tolga Güzeltaş, Adem Akpınar, Mehmet Ali Doğan, Mustafa Altunbulak, Halit Akbulut, Yakup Ergün, Abdullah Seyit Ateşçi, Selçuk Ocaktan, Talat Burak Karaltı ve Aytekin Ağören'i, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 12 yıl hapis cezasına mahkum etmişti.

Heyet, sanık eski polisler Mustafa Uyanık, Rıfat Arslan, Erdem Kısa, Çetin Öztürk ve Recep Güleç'i "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.

Aralarında Karaca ve eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu 23 sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, tutuksuz sanıklar eski Emniyet Müdürü Tufan Ergüder'in de aralarında bulunduğu 3 sanık hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı.

Kaynak: AA / Güncel

Hidayet Karaca Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title