Haberler

    Sporun Kış Güneşi: Avustralya Açık

    Nadal, Djokoviç, Federer, Murray yeniden sahnede.

    47 ülkeden 548 oyuncu, 1 milyona yakın seyirci, 200’den fazla ülkede yayın, 1000’e yakın gazeteci, 400 bine yakın tık… Avustralya Açık başlıyor ve spor adına heyecanlanmamak mümkün değil!

    Bu rakamların bir anlamı var! Sporun toplumsal yaşamı, ofis ve eş - dost sohbetlerini bu denli etkilediği, sadece spor olmaktan çıkıp içinde yaşadığımız dünyayı anlamak ve düzeltmek için bu denli büyük bir araç haline geldiği bu sosyal medya çağında, insanlığın ortak paydaları olan bazı spor olaylarına kayıtsız kalma seçeneğimiz artık yok. Olur da bir gün dünyanın bir ucuna seyahat eder, hiç tanımadığınız, dilini, adetini bilmediğiniz insanlarla karşılaşır, bir şekilde bir bağ kurma ihtiyacı hissederseniz, o bağı sağlayacak olan çoğunlukla görkemli spor olaylarıdır. Olimpiyattır mesela, Bolt dediğinizde Kore'de de Türkiye'de hız akla gelir. NBA finalleridir, bir bakarsınız Lebron James - Kevin Durant kapışmasını uçakta yanınıza oturan bir Afrikalı ile hararetli hararetli tartışıyorsunuz. Superbowl'dur, FIFA Dünya Kupası'dır ve elbette tenisin dört büyük turnuvası, Grand Slam'lerdir.

    Ocakta başlayan Avustralya Açık, mayısın sonundaki Roland Garros, yengeç burcu Wimbledon ve yaza elveda anlamına gelen Amerika Açık turnuvalarının ayrı kimlikleri ve renkleri mevcut, buna mukabil ayrı lezzetleri. Ortak noktaları ise var oldukları ülkeleri aşıp köklü gelenek ve tarihleriyle tüm insanlığa ait bir kültürel miras yaratmayı başarabilmeleri. Eğer daha önce bir Grand Slam izlemediyseniz, 13 Ocak 2014'te başlayacak olan sezonun ilk büyük turnuvası Avustralya Açık için Eurosport ekranlarının karşısına geçin; saf sporu, sporun kültürle harmanını, mücadele, tutku ve azmi en derinlerinizde hissederek ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. Ama yine de neyle karşılaşacağınıza dair ufak bir ipucu olması için Avustralya Açık'ı biraz anlatmakta fayda var.

    Geçmişi 1905'e uzanan Avustralya Açık bugüne kadar Brisbane, Perth, Adeleide, Hastings, Christchruch, Sydney ve Melbourne olmak üzere tam 7 farklı kentte oynandı. 1972 yılında turnuvanın göçebelikten yerleşik hayata geçmesi kararı alındı ve Melbourne’un banliyölerinden Kooyong ev sahipliği için tercih edildi. Turnuvaya ilgi muazzam boyutlara varınca 1988’de Melbourne Park inşa edildi ve o zamandan beridir bu tesis Avustralya Açık’ın ikametgâhı. 1988’e kadar çimde oynanan sezonun ilk slami, 23 yıldır sert kortta oynanıyor ancak bir Avustralya ürünü olan kendine has Rebound Ace zemin, 2008 yılında daha hızlı Plexicushion ile değiştirildi. 2010 turnuvası sırasında açıklanan proje ile 363 milyon Avustralya dolarına mal olacak bir restorasyon çalışması, dört dev turnuva arasındaki en modern tesislerin açık ara Melbourne Park'ta olacağını garanti etti.

    2013 Avustralya Açık'ta toplam seyirci adedi 684 bin 457'ydi ve bunun yanında bir slamdeki bir günlük seyirci rekoru 80 bin 735 ile Melbourne’de kırıldı. Turnuvanın resmi internet sitesi 15 milyon 900 bin tık aldı, Facebook sayfası 886 bin 661 kullanıcı tarafından beğenildi, Twitter hesabı ise hâlihazırda yaklaşık 350 bin kullanıcı tarafından takip ediliyor. Avustralya Açık 200'ün üzerinde ülkede televizyondan canlı yayınlanıyor.

    Bütün bu devasa verilerin haricinde, Avustralya Açık benim için elde kahve kupası, battaniyenin altından ekrana bakıp o sıcacık güney yarımküre yazındaki iki haftalık doyumsuz tenis keyfine kapılıp karı, soğuğu unutmak, bambaşka diyarlara göç etmek anlamına geliyor.

    Üstü kapatılabilen üç stadyumuyla hangi hava koşulu olursa olsun aksiyonun kesilme riskinin olmaması, coşkulu ama saygılı seyircisi, masmavi pırıl pırıl kortları ile hem iki aylık ölü sezonda tenisi özleyen tiryakiler, hem de yeni başlayanlar için 2014 Avustralya Açık'ın açılış günü 13 Ocak ajandalara not edilmeli.

    Keyifli seyirler!

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Lebron James Avustralya Türkiye Kore Spor Haberler

    500
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title