Haberler

Son dakika haberi: Antalya Diplomasi Forumu

Güncelleme:

Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (BMMYK) yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ülkedeki Afgan mültecilere yaptığı yardımın kapsamını dar tutarak 1,6 milyon Afgan'a destek olmadığını söyledi.

"Dijital Diplomasi" temasıyla düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) iş birliğinde "Salgın Sırasında Mültecilerin ve Yerlerinden Edilen Diğer İnsanların Durumu: Uluslararası İşbirliği İhtiyacı" konulu video konferans yapıldı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ev sahipliği yaptığı video konferansa, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ürdün Dışişleri Bakanı Eyman es-Safedi, Lübnan Dışişleri Bakanı Nasif Hitti, Pakistan Dışişleri Bakanı Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson, BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Avusturya'nın eski Dışişleri Bakanı Karin Kneissl ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Direktör Yardımcısı Zsuzsanna Jakab da katıldı.

Kureyşi, burada yaptığı konuşmada, Pakistan'ın 40 yıldır Afgan mültecileri ağırladığını söyledi.

Ülkesinde zamanında en fazla 5 milyon, bugün ise 3 milyon Afgan'ın yaşadığını belirten Kureyşi, Pakistan'ın en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ikinci ülke olduğunu vurguladı.

Kureyşi, ülkesindeki Afgan mültecilere eğitim, çalışma ve iş kurma gibi birçok hak verildiğini hatırlatarak "Geçen aylarda Afgan mültecilerin Pakistan'daki 40. yılı dolayısıyla düzenlediğimiz uluslararası toplantıda mültecilerin sorunlarının giderilmesi, ülkelerinde istikrarın sağlanması ile geri dönüşlerinin gerçekleştirilmesi üzerine çözüm önerilerini konuştuk." ifadelerini kullandı.

Kovid-19 salgınıyla mücadelenin ülkeler arası yardımlaşmayla kazanılacağını kaydeden Kureyşi, özellikle mülteci ağırlayan ülkelere uluslararası alanda gerekli yardımın yapılması gerektiğine işaret etti.

Kureyşi, BMMYK'nin ülkedeki Afgan mültecilere salgın nedeniyle 20,6 milyon dolarlık yardım gönderdiğini açıklayarak "BMMYK, mülteci kavramının kapsamını daraltarak 20,6 milyon dolar yardımda bulundu ve ülkemizdeki 1,6 milyon mülteci bu yardımdan faydalanamadı. Bu miktar yeterli bir miktar da değildir." dedi.

Ülkesinin mültecilere destek için 8 milyar dolarlık bir yardım paketi açıkladığına işaret eden Kureyşi, 7 alanda yapılacak uluslararası iş birliğinin hem salgının ortaya çıkardığı krizi atlatmada hem de mültecilerin sorunlarının çözümünde faydalı olacağını söyledi.

Kureyşi'nin sözünü ettiği 7 madde içinde salgınla mücadelede uluslararası iş birliği, mültecilere ev sahipliği yapan ülkelere Kovid-19 test kiti, ambulans, solunum cihazı ve personel yardımında bulunma, borç ödeme kolaylığı sağlama ve mültecilerin geldiği ülkelerde siyasi istikrar sağlayarak göç edenlerin ülkelerine geri dönmelerini gerçekleştirme gibi konular yer aldı.

"Evrensel sağlık kapsamına doğru ilerlemeliyiz"

DSÖ Direktör Yardımcısı Zsuzsanna Jakab, DSÖ'nün bu sabah itibarıyla dünyada Kovid-19 kaynaklı 6,7 milyondan fazla vaka ve yaklaşık 400 bin ölüm kaydettiğini aktardı.

Koronavirüs salgınında dünyanın farklı bölgelerindeki vaka ve ölüm oranlarına değinen Jakab, "Avrupa'daki vaka sayısı azalmaya devam ediyor. Ancak tüm dünya güvende olana kadar kimse güvende değil." ifadelerini kullandı.

Jakab, mülteci kamplarında sosyal mesafe, hijyen ve karantina uygulamalarının son derece zor olduğunu belirterek mülteci ve göçmenlerin Kovid-19'un etkilerine karşı özellikle savunmasız olduğunu dile getirdi.

Ülkelerin, mülteciler ve göçmenler de dahil olmak üzere temel sağlık hizmetlerini koruyarak her vaka için kapsamlı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini söyleyen Jakab, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Etkili ve kapsayıcı önleme, müdahale ve kurtarma yaklaşımlarıyla hayat kurtarmalı, mültecilere ve göçmenlere kapsayıcı ve uygulanabilir erişim ile evrensel sağlık kapsamına doğru ilerlemeliyiz."

"Göçmenler, sağlık çalışanlarının büyük bir bölümünü oluşturuyor"

Jakab, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinde yabancı uyruklu doktor ve hemşirelerin yüzde 20 artış gösterdiğini belirterek "Çoğu yüksek gelirli ülkede göçmenler sağlık çalışanlarının büyük bir bölümünü oluşturuyor. Ne olursa olsun, bugün sağlık sistemleri göçmen sağlık çalışanlarına dayanıyor." ifadelerini kullandı.

"Bu küresel bir mücadeledir"

Hükümet ve toplum eylemlerini de içeren, salgının sosyoekonomik etkisini azaltacak dayanışmanın ve iş birliğinin önemine vurgu yapan Jakab, şu değerlendirmede bulundu:

"Hiç kimse tek başına Kovid-19'u yönetemez. Bu en tehlikeli virüsü yenmek, göçmenleri ve mültecileri korumak için hem ulusal birliğe hem de uluslararası dayanışmaya ihtiyacımız var. Bu küresel bir mücadeledir ve küresel bir müdahaleye ihtiyaç duyar. Bu konuda birlikte olmalıyız."

Jakab, salgının mülteciler ve diğer yerinden edilmiş kişiler üzerindeki etkisinin azaltılması için nelerin yapılabileceği konusundaki soruya ise "Sağlık sektörü kapasitesini artırmak için her türlü çabayı göstermeliyiz. Sağlık sistemlerine erişim hakları konusunda mülteciler ve göçmenlerle daha fazla iletişim kurmalıyız." cevabını verdi.

Kaynak: AA / Güncel

Birleşmiş Milletler Koronavirüs Pakistan Antalya Güncel Haberler Son Dakika

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title