Haberler

Adalet Bakanı Bozdağ, Meclis'te soruları yanıtladı: (2)

Güncelleme:

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sığınmacılara ilişkin, "Bu konunun, halkımızın da değerlendirmelerini dikkate alarak bazı siyasiler tarafından seçime dönük bir istismar malzemesi yapılmaya başlandığını görüyoruz.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sığınmacılara ilişkin, "Bu konunun, halkımızın da değerlendirmelerini dikkate alarak bazı siyasiler tarafından seçime dönük bir istismar malzemesi yapılmaya başlandığını görüyoruz. Bu seçim sathı mailine gittikçe öyle anlaşılıyor ki biraz daha bu istismarın farklı boyutlara çekileceğini gösteriyor." dedi.

Bozdağ, Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, 'Sığınmacılara yönelik nefret dili kullanıldığı" yönünde söylemler olduğunu belirterek, bu konuda Adalet Bakanlığının bir müdahalesi olup olmayacağını sorması üzerine Bozdağ, sığınmacılar konusunda sadece Türkiye'de değil, dünyanın pek çok yerinde farklı değerlendirmeler yapıldığına işaret etti.

Sığınmacıların, Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde, hem uluslararası hem de ülke hukuku çerçevesinde bulunduğunu, hukuka uygun ve hukuka uyarak bir muameleye tabi tutulduklarını dile getiren Bozdağ, Türkiye'nin bundan sonraki süreçte de aynı tutumunu devam ettireceğini belirtti. Bozdağ, "Tabii, hepimizin gönlü arzu ediyor ki Suriye'de iç barışın tesisi, güvenli ortamın oluşması ve Türkiye'deki Suriyeli göçmenlerin ülkelerine dönmeleridir. Türkiye zaten bunun için de Suriye'de barışın sağlanması, iç güvenliğin oluşturulması için büyük bir gayret sarf ediyor. Bugüne kadar pek çok sığınmacının Türkiye'ye girişine engel olunduğu gibi, Türkiye içinde suça karışan pek çok sığınmacı da sınır dışı edildi. Devletimiz bu noktada alınması gereken tedbirleri alıyor, almaya da devam ediyor." diye konuştu.

Seçimlerin gelecek yıl yapılacağını anımsatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu konunun, halkımızın da değerlendirmelerini dikkate alarak bazı siyasiler tarafından seçime dönük bir istismar malzemesi yapılmaya başlandığını görüyoruz. Bu seçim sathı mailine gittikçe öyle anlaşılıyor ki biraz daha bu istismarın farklı boyutlara çekileceğini gösteriyor. Bütün bunlara rağmen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti doğrusunu yaptı. Bundan sonra da onların ülkelerine dönmeleri için uluslararası ve iç hukukumuz çerçevesinde gereğini yapmaya devam edecektir. İstismarcılara fırsat vermemek lazım. Burada Türkiye'nin iç barışını ve iç huzurunu bozmak isteyenlere de fırsat vermemek lazım. Özellikle terör örgütlerinin kullandığı sahte hesaplar, yurt dışı hesaplar üzerinden de halkımızı kışkırtmak için pek çok aslı astarı olmayan haberler de paylaşılıyor. Bunlara karşı hepimizin uyanık olması lazım. Türk halkının basiretinin bu tür oyun kuranların oyununu bozmaya yeteceğine inanıyorum."

"Duruşmanın düşmesine dair verilmiş bir karar yok"

Adalet Bakanı Bozdağ, Cemal Kaşıkçı cinayeti davasına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, Kaşıkçı dosyasında yargılamayı yapan mahkemenin, yargılamanın nakline karar verdiğini belirtti. Bozdağ, "Burada duruşmanın düşmesine dair verilmiş bir karar yok. İki, yargılamanın nakline dair bir karar var. Yargı yetkisinin devrine dair de bir karar yok. Yargı yetkisinin devri de söz konusu değil. Dava, bu devirden sonra Suudi Arabistan'da devam edecektir." dedi.

Bozdağ, Türkiye'de devam eden tahkikat çerçevesinde 26 sanıklı davada hepsi yabancı ülke vatandaşı olan sanıkların duruşmada hazır edilemediğini, iadelerinin talep edildiğini ancak iade edilmediğini, adli yardım yoluyla ifadelerinin de alınamadığını dile getirerek şunları söyledi:

"Dolayısıyla şu an fiilen Türkiye'de açık olan bir dosya var ama duruşması, yargılama süreci de fiilen işlemeyen bir dosya var. İade gerçekleşecek ki sanıklar hazır edilecek, dosyada yargılama gerçekleşsin. Bunlar olmadığı zaman Türkiye'deki hukuk çerçevesinde eğer sanıklar yargılama sırasında mahkeme huzurunda hazır edilemiyorsa yahut da adli yardım yoluyla sanıkların ifadesi alınamıyorsa bu durumda yargılamanın nakline karar verileceğini kanun düzenliyor. Mahkeme de bu kanunu gözeterek yargılamanın nakli yönünde karar vermiştir. Bu karar, daha önce de ifade ettim, yasaya da uygun bir karardır. Tabii bu olay vesilesiyle Türkiye kamuoyunu etkilemek için siyasi birtakım hesaplarla çarpıtma, değerlendirme yapılıyor. Çünkü kanun açık, mahkemenin yetkisi açık, her şey ortada ve buna uygun hareket edilmiştir. Ama burada kamuoyunun hassasiyetinin üzerine giderek 'AK Parti aleyhine, acaba Cumhur İttifakı aleyhine bir sonuç çıkarır mıyız?' hesabıyla bunu sürekli gündemde tutmaya çalışıyorlar."

Kaşıkçı olayında dünyada en net, en kararlı tavır koyan tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Türkiye'den daha açık, daha net tavır koyan ikinci bir ülkeyi Sayın Kılıçdaroğlu veya bu meselenin üzerinden siyasi hesap yapanlar buyursunlar göstersinler. Amerika mı, İngiltere mi, Fransa mı, Almanya mı daha net durmuş? Hepsinin duruşu ortada. Bu olay olduktan sonra yaklaşımları ortada. Türkiye Cumhuriyeti'nin yaklaşımları da ortada. Bütün delilleri toplamış, bütün incelemeleri yapmış, tahkikatı en geniş kapsamıyla sonuçlandırmış bir Türkiye var. Bütün bunları yaparken de Suudi Arabistan ile olan ilişkilerin de bozulmasını göze almış bir Türkiye var. Biz hukuk devletiyiz. Hukuk devletinin gereklerini sonuna kadar yaptık ve Türkiye bu noktada üzerine düşeni yaptı. Gelinen 4 yıllık süre içinde de bu çok net ortadadır. O yüzden 'Türkiye bu konuda ilkeli davranmadı.' demek, ilkesiz davranan herkese ödül vermek anlamına gelir. Türkiye'den daha ilkeli, etkin, kararlı bir mücadele yapan ikinci bir ülke yok. 'Var' diyen varsa, buyursun söylesin, biz de öğrenelim. Bu olay sonrasında Türkiye'den daha iyi bir tutum takınan ikinci ülke kimmiş?"

"Yargılama durmuş olacak"

Adalet Bakanı Bozdağ, dosyaların Suudi Arabistan'a gönderilip gönderilmeyeceğinin sorulması üzerine, yargılamanın naklinin, yargılama dosyasındaki bazı evrakın oraya gönderilmesi ve onlar üzerinden yargılamanın orada devam etmesi anlamına geldiğini anlattı.

Bozdağ, "Suudi Arabistan mahkemeleri eğer mahkumiyet kararı verirse, o zaman Türk mahkemesi davanın düşmesine karar verir. Eğer mahkumiyet dışında başka bir karar verecek olursa, o zaman da Türk mahkemeleri kararın gerekçesine bakarak değerlendirme yapacaktır. ya yargılamanın düşmesine karar verir ya da yargılamanın kaldığı yerden devamına karar verir. Dolayısıyla bu nakil, Türk mahkemelerinin son sözü söyleme hakkını ortadan kaldırmamıştır. Nihayetinde en son sözü yine Türk mahkemesi söyleyecektir. Hangi evrakların gideceğine de mahkeme karar verecektir." diye konuştu.

Bakan Bozdağ, başka bir soru üzerine, Türkiye'de dosyanın açık olacağını ancak yargılamanın durmuş olacağını söyledi.

(Bitti)

Kaynak: AA / Politika

Togo Cumhuriyeti Türkiye Politika Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title