TÜM KATEGORİLER
Son dakika haber | Uzmanlar, 7. İstanbul Arabuluculuk Konferansında video konferans yöntemiyle sorunları tartıştı
Son dakika gelişmesine göre Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu yıl video konferans yöntemiyle yapılan 7. İstanbul Arabuluculuk Konferansına katılan uzmanlar, barışı inşa etmede ve sürdürmede teknolojiden faydalanmayı masaya yatırdı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu yıl video konferans yöntemiyle yapılan 7. İstanbul Arabuluculuk Konferansına katılan uzmanlar, barışı inşa etmede ve sürdürmede teknolojiden faydalanmayı masaya yatırdı.
Kriz Yönetim Girişimi Küresel Strateji Direktörü İtonde Kakoma moderatörlüğünde gerçekleşen konferansın üçüncü oturumuna Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Özel Danışmanı Fabrizio Hochschild, BM Politika ve Arabuluculuk Birimi Direktörü Teresa Withfield, Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Akın Ünver ile Cenevre Uluslararası Kalkınma Araştırmaları Enstitüsü Çatışma, Kalkınma ve Barış İnşası Merkezi Araştırmacısı Andreas Hirlbringer katıldı.
Hochschild yaptığı konuşmada geçen birkaç on yılda çatışmanın şeklinin de değiştiğini belirterek, "Giderek karmaşıklaşan çatışma biçimleri görüyoruz. Otonom silahlar, dezenformasyon, siber saldırılar, sosyal medyanın silahlaştırılması gibi büyük farklı çatışma araçları ortaya çıkmaya başladı. Özellikle sosyal medyanın silahlaştırılması demokratik sistemimize zarar veriyor." diye konuştu.
Siber saldırganların kritik önemdeki kuruluşlara, sistemlere ve bilgilere saldırı düzenlediğini belirten Hochschild, şöyle devam etti:
"Son beş yılda dijital haberleşme araçlarının kullanımı yüzde 40 ile 80 arasında artarken siber saldırılar yüzde 400'ün üzerinde arttı. Fransa, ABD ve İspanya'da sağlık kurumlarına bile saldırdılar ve ameliyat olan bir kanser hastasının hayatını tehlikeye attılar. Aynı şekilde Kovid-19'a çare bulmak için zamanla yarışan araştırmacılara dahi siber saldırılar düzenlendi."
Dezenformasyona da değinen Hochschild, Dünya Sağlık Örgütü adı kullanılarak yayılan yanlış bilgiler nedeniyle 6 bin kişinin hastanelere başvurduğunu söyledi.
Saldırganların bazı teknolojilere hükümetlerden daha önce eriştiğini de vurgulayan Hochschild, "Dijital ortamda saldırılar hazırlamak, saldırganlara gizli kalma avantajı sağlıyor. Toplumumuzu korumak için gerekli teknolojileri edinilmeli." ifadelerini kullandı.
Hochschild, barışın sağlanması ve korunması için teknoloji şirketlerinin de artık süreçlere dahil edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
BM sanal gerçeklikle çatışma alanları üzerinde çalışma yapıyor
Yeni teknolojilerin çatışma önleme ve barış inşa etmede önemli avantajlar sağladığını söyleyen Withfield, bunların başında birçok dilin kısa sürede anlaşılabilir şekilde tercüme edilebilir hale gelmesini gösterdi.
Çatışmaları önleme ve arabuluculukta sahadaki durumu farketmek amacıyla BM tarafından sanal gerçeklik üzerinden çalışmalar yapıldığını belirten Withfield, "Geçen yıl Irak'taki durumla ilgili ilk sanal gerçeklik brifingini yayınladık ve BM'nin DAEŞ'ten sonra bu toparlanmayı ve siyasi zorlukları nasıl ele aldığını anlattık." dedi.
Teknolojinin, çatışma analizini, kolaylaştırma ve zenginleştirme yanında daha geniş bir kitleye ulaştırdığını söyleyen Ünver, "20 yıl önce savaş alanlarında neler olup bittiğini yalnızca televizyondan ya da gazetelerden öğreniyorduk ama bugün, herhangi bir militan, herhangi bir kötü niyetli aktör veya savaş alanına yakın olan bir sivil, buradan videolar, fotoğraflar ve metinler paylaşabilir." bilgisini paylaştı.
Arabulucuların çalışmalarının, geçmişte daha dar bir kitleyle ulaşırken bugün ilgi duyan herkese ulaşabildiğine işaret eden Ünver, "Bilgi ekosistemini sulandırmak isteyen bilgisayar korsanları, siber ordular, troller gibi silahlı veya silahsız bir grup olabilir. Arabulucu ekosistemi aslında bu aktörlere karşı bir tür dirençli sistemler inşa etmek zorundadır." ifadelerini kullandı.
Ünver, bilgi kirliliği ve siber saldırılar karşısında arabuluculuğa entegre çalışacak bir "arabuluculuk laboratuvarı" kurulması gerektiğini de sözlerine ekledi.
