"Sıkıntıları Kardeşlik Ruhuyla Aşacağız"

-cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yoğun sevgi gösteriyle karşılandığı Bingöl'de, barış ve kardeşlik mesajları verdi. Gül, "Türkiye'nin her tarafı hepimize aittir. Hakkari'den, Edirne'ye kadar, Ardahan'dan Trabzon'a, Mersin'e, Diyarbakır'a. Hepimiz nereyi istersek oraya gidip, orada yaşar, orada kazanırız. Onun için memleketimizin kıymetini bilmemiz lazım. Bu halkın devletine, milletine bağlılığından hiç tereddütüm yok. Bazı sıkıntılarımız vardı. Bunları da kardeşlik ruhuyla aşacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geceyi geçirdiği Muş'tan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile birlikte bu sabah Bingöl'e geldi. Cumhuriyet tarihinde Bingöl'e gelen 4'üncü Cumhurbaşkanı olan Gül, kente, 2003 yılında meydana gelen depremin ardından gelen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den 10 yıl gelen ilk Cumhurbaşkanı oldu.

Cumhurbaşkanı Gül'ü, Valilik önünde sabah saatlerinden itibaren toplanan yaklaşık 2 bin kişi yoğun sevgi gösterileriyle karşıladı. Bingöllüler, Gül'e, "Seni çok seviyoruz" diyerek karanfiller verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Valilik önünde aracından iner inmez önce, caddenin karşı tarafında toplanan Bingöllüler'in yanına giderek onlarla tokalaştı, hatırlarını sordu.

YERE DÜŞEN GENCE GÜL YARDIM ETTİ

Bingöl Valiliği önünde toplanan özellikle kadınlar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün korumalarından kağıt kalem aldıktan sonra birbirlerinin sırtlarında sorunlarını yazdı. Bazı kadınlar çocuklarına iş isterken, bazısı ise çalışmak istediğini, bazısı da yaşadıkları sorunları içeren dilekçeler yazdı. Kadınlar yanlarına gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e dilekçeleriyle birlikte birer karanfil de vererek, "Sayın Cumhurbaşkanımız sizi çok seviyoruz, sorunlarımızı giderin" dedi.

Kalabalığın içinde bulunan bir genç ise sorunlarını içeren dilekçesini Cumhurbaşkanı Gül'e verirken kalabalıkta dengesini kaybedip yere düştü. Cumhurbaşkanı Gül ile korumalar gencin yerde kalkmasına yardımcı oldu. Gül, gencin dilekçesini elinden kendisi aldı ve ilgileneceğini söyledi.

'BAHAR HAVASIYLA MEMLEKETİMİZDE ÇOK BÜYÜK ÜMİTLER VAR'

Bingöl'de kendisine gösterilen ilgi nedeniyle moralli görünen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Valilik binası önünde toplanan yaklaşık 2 bin kişiye seslendi.

Birçok kez Bingöl'ü ziyaret ettiğini belirten Gül, "Bu kez Cumhurbaşkanınız olarak aranızda olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Gösterdiğiniz bu sevgiye de çok teşekkür ediyorum" dedi.

Bingöl'de güzel bir bahar havası bulunduğunu söyleyer Gül, şöyle devam etti:

"Bu güzel hava içinde sizi böyle coşkulu görmek, inanın ki bizleri ziyadesiyle mutlu ediyor. Biliyorsunuz daha önce birçok sefer Bingöl'e geldim. Ama o zaman Cumhurbaşkanı değildim. Şimdi Cumhurbaşkanınız olarak sizinle beraberim. Bingöl, her zaman bizlere çok değer verdi. Daha önce de ne zaman gelsem hep bu coşkuyu gördüm. Bingöl daima devletine, milletine bağlı sayduyulu, özgürlükleri, demokrasiyi hep savunan bir il olmuştur. Bundan dolayı da ne kadar gurur duysanız azdır. Yeri geldiğinde bunları meydanlarda, yeri geldiğinde referandumlarda, sandıklarda gösterdiniz. Bugün bu bahar havası ile beraber, memleketimizde çok büyük ümitler var. Türkiye giderek kalkınıyor. Daha önce geldiğim Bingöl ile bugün geldiğim Bingöl'ü çok farklı buldum. O gün geçtiğimiz yollarla bugün geçtiğimiz yollar çok farklı. Şimdi çok büyük altyapı yatırımları yapılıyor. Ülkemiz, memleketimiz her bakımdan gelişirken, ülkenin insan hakları, inanç fikir standartlarını yükseltmek hepimize onur vermektedir."

HEPİMİZ KARDEŞİZ, HERKES İSTEDİĞİ YERE GİDEBİLİR

Türkiye'de çok güzel şeyler olduğunu da kaydedin Gül, şunları söyledi:

"Bu bağlamda memlekette güzel şeyler oluyor. Hepimiz kardeşiz. Hiç birimizin elinde değil, nerede doğduğumuz.. Türk, Kürt, Zaza veya neyse, bunlar elimizde değil. Sizler beni Cumhurbaşkanı yaptınız, Cevdet Bey'i bakan yaptınız. Türkiye'nin her tarafı hepimize aittir. Hakkari'den, Edirne'ye kadar, Ardahan'dan Trabzon'a, Mersin'e, Diyarbakır'a. Hepimiz nereyi istersek oraya gidip, orada yaşar, orada kazanırız. Onun için memleketimizin kıymetini bilmemiz lazım. Bu halkın devletine, milletine bağlılığından hiç tereddütüm yok. Bazı sıkıntılarımız vardı. Bunları da kardeşlik ruhuyla aşacağız. Bugünlerde yapılan bu çalışmaları büyük bir dikkatle takip etmeli. ve herkes yapıcı olarak bu kardeşliği pekiştirmek için elinden gelen her şeyi yapmalıdır. Cenab-ı Allah buraları çok güzel yaratmış. Bizler de insan eliyle güzel işler yapmalıyız. Devlet bunun için var. Bizler bunun için sizin hizmetinizdeyiz. Bütün kamu yöneticileri milletine hizmeti için var. Bütün devlet kapıları hepinize açıktır. Hepiniz kendi evinize gidiyor gibi gidersiniz. Onun için değerli kardeşlerim, ülkemizin memleketimizin, vatanımızın değerini hep beraber bilelim. Hep beraber bunu da biliyoruz ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak hepimiz, bir birimizin kardeşi olduğunu daha çok şuurlu bir şekilde hatırlayalım ve bunu daha da pekiştirelim."

'HEPİMİZ BÜYÜK ÜLKENİN VATANDAŞIYIZ'

Halka seslendikten sonra Bingöl Valisi Mustafa Hakan Güvençer'i makamında ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, gezisiyle ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanı olarak bütün illerimizi bir takvim içinde ziyaret ediyorum. Ülkemizde çok güzel bir rüzgar estiğini görmekten çok büyük mutluluk duydum. Ben Cumhurbaşkanı olarak ilk gezilerimi Doğu, Güneydoğu illerimize yapmıştım. Zor dönemlerde, zor günlerde bu illerimizi gezmiş halkla içiçe olmuştum. O zamanlarda halkımızın devletine milletine olan bağlılığını her zaman görmüş ve gurur duymuştum. Bugünde aynı şekilde Muş'ta gerek Bingöl'de vatandaşlarımızın gösterdiği sevgi devletine olan devletin başına gösteridği bu sevgi devletine milletine olan bağlılığın işaretidir. Bunlardan gurur duyuyorum. Hepimizin bu büyük ülkenin vatandaşlarıyız. Hepimiz birbirimizin kardeşiyiz. Türkiye demokratik bir ülke. Hepimiz aynı eşit haklara, eşit sorumluluklara sahibiz. Ekonomide kalkınma en büyük ihtiyacımızdır. Ülkenin topyekün kalkınması bir yanda bölgelerarası dengesizliği giderilmesi diğer yandan özelilkle Doğu, Güneydoğu illerimizdeki kalkınma hamlelerine olan büyük ihtiyaç. Bütün bunlar hepimizin büyük bir gayretle gerçekleştirmemiz gereken noksanlarımızda aynı şekilde siyasi, demokratik hayatımızda insan hakları standartlarımızda bütün bu konulardada Türkiye'nin gelişmiş demokrasilere gelişmiş kalkınmış ülkelerin her türlü standartlarına eşit olabilmesi için yapmamız gerekenlerde var. Onun için sürekli olarak her alanda büyük ilerlemeler kayldedilmektedir."

'HUZURUN OLMADIĞI YERDE MUTLULUK OLMAZ'

Cumhurbaşkanı Gül, "Demokratik standartlarımızın, hukuk standartlarımızın son yıllarda yükseldiğini görmek hepimize onur vermektedir" dedikten sonra, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ben şüphesiz ki bütün halkımızın en gelişmiş ülkelerin demokratik hakları gibi temel hak ve özgürlükleri bütün bunları en doya doya şekilde yaşamasını isterim. Bu bizim için hem görev hem de onurdur. Onun için herkes devletine milletine güvensin. Bu ülke büyük bir ülkedir. Bugünkü Ortadoğu'da kendimize sadece değil bütün bölgemize istikrar dağıtıyoruz. Bütün bölgemize sulhu, barışı, dayanışmayı işbirliğini isteyen bir ülkeyiz. Hep bunun için gayret sarf ediyoruz. Çünkü huzurun olmadığı yerde mutluluk olmaz. Mutluluğun olması için de huzur, istirkrar, güven ortamı, hem ülkeler hem de bölgederdir. Şehirlerimiz giderek güzelleşmekte, yaşanır hale gelmektedir. Bu olmalıdır ki ekonomik kalkınma gerçekleşsin. İnsanların mutluluğu bir tarafta özgrlükler ama bir tarafta ekonomik gelişmişlik olmalıdır. Bunların elele gitmesi gerekir. Bunun için de büyük gayretler gerekir."

'ÖNÜMÜZDEKİ YILLAR ÇOK DAHA AYDINLIK OLACAK'

Cumhurbaşkanı Gül, son 10 yılda ülkede çok güzel işler yapıldığını söyleyerek şöyle dedi:

"Çok şükür son 10 yılda ülkede çok güzel şeyler yapılmaktadır. Daha önce gelip gittiğimiz Muş'la bugün Cumhurbaşkanı olarak gördüğüm Muş'un, Bingöl'ün çok büyük farkı vardır. Her ilde üniversiteler o şehrin lokomotifi gibi olmaktadır. Eğitime çok büyük önem verilmektedir. Bütün bunların çok daha süratli olduğu için bu ülkede kanunsuzlakların olmaması, hepimiz kardeş dayanışma içinde birbirimize saygı göstermemiz gerekir. Tabi ki büyük ülkelerde farklılıklar olacaktır. Biz bir şehir devleti değiliz ki hepimiz aynı tip olalım. Büyük bir devletiz biz. Büyük bir nüfusuz. 75 milyonu geçmiş bir ülkeyiz. Dolayısıyla bir çok farklılıklarımız olacaktır. Bu farklılıklarımızın hepsini zenginlik olarak gördüğümüz o zaman topyekün güçlü halde oluruz. Farklılıklarımızı ne tür olursa olsun hepsine saygı göstermemiz, kucaklamamız gerekir. Bu konularda varsa sırkıntılarımız bunları düzeltmemiz gerekiyor. Geleceğe çok büyük güven ve ümitle bakıyorum. Türkiye'nin her yılı birbirinden farklı olacaktır. Önümüzdeki yıllar çok daha aydınlık güçlü müreffeh olacaktır. Buna inancım tamdır. Ama hiçbirimiz mükemmel değiliz. Hiç bir ülke de mükemmel değil ama mükemmel olma yolunda gayret gösteriyorsanız, çalışıyorsanız bu işte çok önemlidir. Ama 'Ben mükemmelim' deyip de noksanlıklarını görmeyen ülkeler varsa onlar kaybeden ülkelerdir. Türkiye öyle değildir. Noksanlarını düzeltmek için büyük bir gayret içindeyiz. Halkta bunun farkındadır."

'ÖZAL'LA İLGİLİ ŞÜPHELERİN GİDERİLMESİ LAZIM'

Konuşmasından sonra gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal soruşturmasıyla ilgili soru üzerine, "Bu şüphelerin giderilmesi gerekir, tarihe hiçbir şüphe bırakmamak gerekir. Onun için bunanla ilgili hep adımlar atılmıştır. Mahkemelerin işidir. Adli tıplar, bilimsel çalışmalar hep yapılmıştır. İnanıyorum ki titizlikle bunlar yine yapılmaktadır" dedi.

Rİ,Tİ,AÖ,SS(GG) - Diyarbakır

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel