SHP Lideri Karayalçın, "Gap Sulama Yatırımları Tamamlanırsa 4 Milyon Kişi İstihdam Edilecek"

SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Hükümetin, GAP sulama yatırımları konusundaki model arayışı için "GAP Sulama Yatırımları Karar Kurulu" kurulması önerisini getirdi. Karayalçın, sulama yatırımlarının tamamlanması durumunda, 4 milyon kişinin istihdam edileceğine dikkat çekti.

Murat Karayalçın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde işsizliği büyük ölçüde azaltması öngörülen GAP sulama yatırımlarıyla ilgili olarak, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'e bir mektup gönderdi. Mektubunda, hükümetin GAP için, özellikle de GAP'ın sulama yatırımları için idari, iktisadi, mali yönleri olan yeni bir süreci işleteceği yönündeki haberlere dikkat çeken Karayalçın, "SHP olarak projelere dayalı siyaset yapma anlayışımız uyarınca bu konuda Hükümete Proje Demokrasisi modelimizin kullanılmasını öneriyoruz" dedi.

Proje Demokrasisi modelinin, "kaynak kullanımında etkenliğin sağlanması ve karar alma sürecinin demokratikleşmesi amacıyla, kamunun ve ilgili halk kesiminin birlikte karar almalarını öngören" bir model olduğunu belirten Karayalçın, bu kapsamda, "GAP Sulama Yatırımları Karar Kurulu" isimli bir platform oluşturulması gerektiğini bildirdi.

-AÇIK İŞSİZLİK 2.5 MİLYON-

GAP'ın itibarının yüksekliğine işaret eden Karayalçın, Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre Türkiye'de açık işsizliğin yaklaşık 2,5 milyon olduğunu belirtti. Karayalçın, GAP bölgesinde sulama yatırımlarının bitirilmesiyle yaklaşık olarak 4 milyon kişiye istihdam olanağı yaratılabileceğinin altını çizdi.

Kurulun oluşumuna ilişkin teknik bilgiler de veren Karayalçın, mektubunda özetle şöyle dedi:

"Türkiye'de sulama projelerinde üreticilerin örgütlenmesi, genellikle yatırımlarının tamamlanmasından ve hizmetin götürülmesinden sonra başlatılmaktadır, kooperatifler o aşamada kurulmaktadır. Biz burada farklı bir yaklaşım gerekli görüyoruz. Bize göre bu kez örgütlenme, yatırımlarının bitirilmesinden sonra değil, önce tamamlanmalıdır.

GAP'da sulanacak alan hedefinin yaklaşık olarak 1,7 milyon olduğu ve bunun yaklaşık olarak 200 bin hektarının sulandığı dikkate alınarak geri kalan 1,5 milyon hektarlık alandaki sulama yatırımlarının nasıl bir zamanlamayla tamamlanacağı göz önünde tutularak, bir örgütlenme çizelgesi hazırlanmalıdır.

Türkiye'de bir Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği bulunmaktadır. Merkez Birliği, sulama bölgesi için özel bir proje birliği örgütlenmesine gitmelidir. Örgütlenmenin yatırım öncesinde tamamlanması, sulama yatırımlarının zamanında bitirilmesinin de güvencesi olacaktır. Türkiye'de, özellikle de GAP bölgesinde, bu kadar büyük işsizlik olmasına karşın, sulama yatırımlarının bu kadar gecikmesinin nedeni örgütlenme yetersizliğidir. Kamu kesiminin hazırlamış olduğu projelerin, bir toplumsal hinterlant oluşturularak ve o çerçevede proje sahipliliği anlayışı geliştirilerek uygulanması projenin hızının ve başarısının güvencesi olacaktır. Buradan da anlaşılacağı gibi, toprakları sulanacak çiftçileri projesinin sahibi ve böylelikle itici ve sürükleyici gücü olarak görüyoruz."

-TOPRAK REFORMU ÖNEMLİ-

Karayalçın, mektubunda toprak reformunun bölge için önemine de dikkat çekti. Tarım dışı alanlarda istihdam yaratılmasının gittikçe zorlaştığını belirten Karayalçın bu durumun tarım topraklarına olan talebi artırdığını vurguladı. Karayalçın şunları belirtti:

"Güneydoğu Anadolu'da kırsal alanda yaşayanlar çok büyük bir toprak – insan dengesizliği ile karşı karşıyadır. GAP bölgesi için yapılan bir çalışma, kırsal alanda ailelerin yüzde 59'unun hiç toprağı olmadığını, yüzde 48'inin ise kiracı-yarıcı olarak toprağı işlediğini göstermektedir. Toprağı olanların yüzde 67'sinin toprak büyüklüğü de 50 dönümden daha azdır. Bu durum, yoğun göç nedeniyle etkisi hafiflermiş olsa da, bölgede feodal bir yapılanmanın varlığını sürdürdüğünü göstermektedir.

Toprak reformu uygulamasını basit bir toprak dağıtılması işlerin olarak görmüyoruz. Dağınık toprakların toplulaştırılması da bu kapsamda ele alınmalıdır. Toprak reformu uygulaması iç ve dış pazar koşulları göz önünde bulundurularak tasarımlanmalıdır. Toprak dağıtımı, geçimlik ekonomi anlayışı ile değil, pazarlanabilir tarımsal artığın yüksek tutulmasını sağlayacak bir anlayış uyarınca yapılmalıdır. Kendisine toprak verilecek işletmenin bir üretim planlaması uyarınca yönetilmesi sağlanmalı, ne ekerse eksin ne yaparsa yapsın düşüncesi taşınmamalıdır. Bu anlayış bir çerçevesinde mutlaka kooperatifler devrede olmalı, kooperatife, toprak reformundan yararlanan işletmelerin satışı söz konusu olduğunda öncelikle alım hakkı verilmelidir." (ANKA)

(ÇAĞ/ZG)

Haberler