Ses'ten İnsan Hakları Bağlamında Sağlık Hakkı Raporu

SES'in yayınladığı, "İnsan Hakları Bağlamında Sağlık Hakkı Raporu"na göre, Türkiye'de kayıt dışı çalışma biçimleri giderek yaygınlaşıyor. Raporda, SSK bünyesindeki milyonlarca hastaya ucuz ilaç sağlamak mümkünken Kamu İlaç Alımı Protokolünün imzalanmasıyla SSK'lılar Serbest eczanelere yönlendirildi ve SSK'nın toplu alımlarla elde ettiği indrim olanaklarından yoksul halk pahasına vazgeçildi.

SES'in yayınladığı İnsan Hakları Sağlık Hakkı Raporu'na göre, Sağlıkta Dönüşüm Programı, toplumun sağlığını hiçe sayarak, kar hırsını ve rekbete dayalı işletmeler biçiminde sabğlık hizimetini yeniden düzenlemeye çalışmak analmına geliyor. Bu program ile vergilerle finanse edilmesi gereken sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerinin sigorta ve cepten ödemelerle finanse edilmesi hedeflendiği belirtilen rapora göre, yeni yılda yürürlüğe girecek olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile asgari ücretin üçte biri olan 126 YTL'lik geliri olan 18 yaşından büyük olan herkes gelirin en az 64 YTL'sini prim olarak ödeyecek.

Raporda, özürlülerin yaklaşık yüzde 40'ının sosyal güvenliğinin bulunmadığı belirtilirken, özürlülerin neredeyse yarısının engellliği ile ilgili herhangi bir sağlık hizmti alamadığı kaydedildi.

Rapora göre, Türkiye'de 22 milyon 838 bin çalışandan sadece 11 milyon 168 bin kişinin SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'na kayıtlı bulunuyor. Geriye kalan 11 milyon 670 bin kişinin ise herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kaydı bulunmuyor.

Türkiye'de toplam sağlık harcamalarının yarıya yakınını ilaç harcamalarının oluşturduğuna değinilen raporda, gelişmiş ülkelerde ilaç harcamalarının sğlık harcamalarının yüzde 10-18'ini oluşturuğuna değinildi.

Raporda sonuç olarak şu sözlere yer verildi:

"Sağlık ile ilgili değişimlerin, sağlığın bir hak olduğu bu hakın da kamusal bir anlayışla karşılanması gerekliliği üzerinden yapılmadığı taktirde yaratacağı toplumsal tahribat ortadadır. Genel Sağlık Sigortası, Anayasa ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde sağlanan sağlık haklarını gasp etmekte, kamusal sağlık hizmeti sağlanması yerine de prim ödemelerini miktarına ve sürekliliğine bağlı olarak sınırlanmış sağlık hismeti verilmesini getirmektedir. Tüm bunlara ek olarak da katılım payıyla pek çok insanı daha fazla mağdur etmektedir. Yeterlii kaynak ayrıldığı takdirde ülkemizde üretilebilecek olan bazı temel sağlık hizmetlerinin uluslararsı şirketlerden alınmaya başlaması ile birlikte sağlık hizmetlerinin erişilmezliği artmakta bu yolla hizmetler daha pahalı hale getirilmektedir. Temel insanlık hakkı olan sağlık hakkı kamusal bir anlayışla düzenlenmeli ve sağlık hizmetlerinin piyasalaştrılmasından kaynaklı olarak hak ihlalleri durdurulmalıdır."(ANKA)

Haberler