Haberler

Sanayicide "Gündem" Rahatsızlığı

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, Siyasetin Son Günlerde Her Şeyin Önüne Geçmesinden Duyduğu Rahatsızlığı Dile Getirerek, Küresel Sert Rüzgarların Estiği Bir Dönemde Ekonomiye Birinci Önceliğin Verilmesi Gerektiğini Vurguladı.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, son günlerde, siyaset her şeyin önüne geçmesinden duyduğu rahatsızlığı ifade ederek, küresel sert rüzgarların estiği bir dönemde birinci önceliğin ekonomiye verilmesi gerektiğini vurguladı. Kutuplaşma ve gerilimin Türkiye'ye ve ülke ekonomisine zarar verdiğine dikkat çeken Küçük, bu durumun önüne geçmek için, başta hükümet olmak üzere toplumun tüm kesimlerine görev düştüğünü kaydetti.

İSO'nun Mart ayı Olağan Meclis toplantısında konuşan Küçük, 2002 yılından beri Türkiye ekonomisinde çok önemli kazanımların sağlandığını kaydederek, enflasyonla mücadelede, büyümede ve uluslar arası doğrudan yatırım girişinde önemli başarıların elde edildiğini belirtti. Küçük, altı yıllık zamanda, sanayinin rekabet gücü cephesinden bakıldığında kazanım hanesinin boş göründüğüne işaret ederek, "Makro ekonomik istikrarın tesisi yönündeki kazanımlar, elbette ki, rekabet gücümüzü olumlu etkilemiştir. Ama, sanayimizin rekabet gücünü doğrudan ilgilendiren alanlarda ne yazık ki iyileşme sağlanamamıştır" diye konuştu.

Sanayi üretimi ve ihracattaki büyümenin memnuniyetle karşılandığını bildiren Küçük, "Ancak, büyümenin arka planında, adeta yapısal hale gelen bazı sorunların ve maliyetlerin de giderek büyüyor olması duyduğumuz memnuniyeti gölgelemektedir. İthal girdi kullanımındaki artışı, işsizlik ve istihdam sorunumuzdaki tırmanışı, özel sektör borçlarındaki yükselişi her fırsatta gündemde tutmaya çalışıyoruz" diye konuştu. Küçük, 2007'de gerçekleşen 170 milyar dolarlık ithalatın, 123.6 milyar dolar olan yüzde 73'ünün ara malı ithalatı olduğunun altını çizdi. 2007 ihracatının ise 107 milyar dolar olduğunu ve toplam ihracatın, ara mal ithalatını karşılamaya yetmediğini belirten Küçük, bu koşullarda yapılan ihracatın, yeterli katma değer yaratmadığını dile getirdi.

-"İŞLETMELER İÇİN UYGUN YATIRIM ORTAMI YARATMA GÖREVİ HÜKÜMETİNDİR"-

Küçük, karlılığı ve katma değeri artırmakta, işletmelere büyük sorumluluk düştüğünü bildirerek, işletmeler için uygun yatırım, üretim ve rekabet ortamını yaratmak sorumluluğunun ise hükümet ve ekonomi yönetimlerinde olduğunu vurguladı. Adil, etkin, kolay anlaşılır ve uygulanır, büyüme ve istihdamı destekleyen bir vergi sistemini yaratmanın da hükümetlerin sorumluluğunda olduğuna işaret eden Küçük, "Ülkemizdeki yaygın kayıt dışı faaliyetler, mükellefiyetlerini yerine getirerek, kayıt altında çalışan işletmelerimizin aleyhine haksız rekabet yaratmaktadır. Bu hem ekonomimizin hem de sanayimizin çözüm bekleyen temel meselelerinden biridir" diye konuştu.

Küçük, yıllardır uygulanarak birçok yatırımın hayata geçmesinde önemli rol oynayan yatırım indirimi uygulamasına 2006'da son verildiğini anımsatarak, yatırım indiriminin, ekonomik boyutu kadar, psikolojik boyutuyla da, önemli olduğunu söyledi. Yatırım indiriminin, özellikle, KOBİ'lerde yatırımları özendirdiğini belirten Küçük, "Kaldırılmasının hata olacağını ve bir süre sonra tekrar eskiye dönme ihtiyacının doğacağını o günlerde ifade etmiştik. Nitekim, yatırım harcamalarındaki düşüş eğilimi, bu kararın bir sonucu olarak da değerlendirilebilir" dedi. Küçük, leasing sektöründe, KDV'nin yüzde 1'den yüzde 18'e çıkarılmasının da yatırım kararlarını olumsuz etkileyen bir uygulama olduğunun altını çizdi.

-"ESKİ MEKANİZMALAR DEVREYE SOKULMALI"-

Küçük, Türkiye ekonomisinde büyümenin sorumluluğunu özel sektörün üstlendiğini ifade ederek, büyümenin devamının ise yatırımların artmasına bağlı olduğunu kaydetti. Acilen yatırımları destekleyecek yeni bazı ve eski mekanizmaların devreye sokulmasının gerektiğini vurgulayan Küçük, son beş yılda ekonomiyi sanayinin, sanayiyi de ihracatın büyüttüğünü dile getirdi. Küçük, rekabet koşullarının iyileştirilmediği bir ortamda, kurun bu gün geldiği noktada, ihracatın da yeni enstrümanlarla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekerek, yatırım, üretim, ihracat ve istihdam için yaratıcı çözümler geliştirebilmenin zorunlu olduğunu bildirdi.

"2008'in ilk çeyreğini geride bırakırken, küresel koşulların artık son beş-altı yıldaki kadar mutedil olmadığını görüyoruz. ABD konut sektöründe ortaya çıkan ödeme krizi ile başlayan tedirginliğin etkileri giderek daha çok hissediliyor. Dış şoklar, daha sık aralıklarla gündeme geliyor" diyen Küçük, son olarak da, Mart ayının ortalarında, yeni bir dış şok dalgasının kapıyı çaldığını belirtti. Küçük, ekonominin, bu dalgalanmalar karşısında şimdiye kadar başarılı sınavlar verdiğini ifade ederek, ancak, nisbi başarıların "Bize bir şey olmaz" duygusuna ve rehavete yol açmaması gerektiğini vurguladı.

-"KÜRESEL DALGALANMAYA YÖNELİK VAAD EDİLENLER GERÇEKLEŞMEDİ"-

Her dalgada yürek çarpıntısı çekmemek için Türkiye ekonomisinin kronikleşen sorunlarını bir an önce ele alınarak, çözüme kavuşturulması gerektiğine dikkat çeken Küçük, ekonominin ve sanayinin rekabet gücünü artıracak yapısal ve mikro reformların daha fazla geciktirilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Ocak ayındaki ilk dış şok dalgasında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, temel tedbir olarak, sanayi sektörünün daha fazla yanında olmayı ve KOBİ'lere özel destek sunmayı hedefleyen açıklamasını hatırlatan Küçük, "Fakat, Ocak ayından bu yana geçen zaman içinde, Sayın Bakanım, bu tedbirler noktasında maalesef henüz somut bir ilerleme sağlanamamıştır. İstihdam paketinin içeriği hala netleşmemiştir. Vaat edilen 5 puanlık SSK işveren prim indirimindeki belirsizlik devam etmektedir. Sosyal Güvenlik reformunda, bize göre ağır aksak yol alınabilmektedir" diye konuştu. Küçük, seçimlerin ardından geçen dokuz ay içinde, işletmeleri destekleyecek mikro tedbirlerin hala hayata geçmediğini söyleyerek, tüm konuların artık süratle sonuçlandırılması gerektiğine dikkat çekti.

-"KUTUPLAŞMA VE GERİLİMDEN TÜRKİYE EKONOMİSİ ZARAR GÖRÜR"-

Küçük, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) konusunun da "yılan hikayesine" döndüğünü ifade ederek, "Madem ki, "Türkiye ekonomisi artık daha güçlü' diyoruz, "Kamu açıklarımız kontrol altında' diyoruz, ki büyüme rakamlarındaki son revizyondan sonra bütçe göstergelerimiz daha da iyileşmiştir, kanaatimizce, bu meselenin artık halledilebilmesi gerekir" dedi. Küçük, sanayinin küçük desteklere her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu belirterek, dışarıda, küresel rüzgarların sertleştiği, içerde, sanayinin rekabet gücünün eridiği ve enflasyonun yeniden çift hanelerle ifade edilme riski taşınan bir ortamda bulunulduğunu kaydetti. Dikkatlerin öncelikle ekonomide yoğunlaşması gerektiğini vurgulayan Küçük, ekonominin birinci öncelik olması gerektiğinin açık olduğuna işaret etti. Küçük, son günlerde, siyaset her şeyin önüne geçtiğinin altını çizerek, endişe verici bir kutuplaşma ve gerilim atmosferinin doğduğuna değindi.

Geçmişte de benzer kutuplaşma ve gerilim dönemleri yaşandığını, bundan ise Türkiye ve Türkiye ekonomisinin zarar gördüğünü hatırlatan Küçük şöyle dedi:

"Yine görebilir. Böyle bir olasılığın önüne geçmek için, başta yürütme sorumluğunu taşıyan hükümetimiz olmak üzere, toplumun tüm kesimleri, gerilimin yatışmasına katkıda bulunacak şekilde davranmalıdır. Cumhuriyetimizin kazanımlarının korunması noktasında soru işaretlerine yol açılmamalıdır. Hukukun üstünlüğü, demokrasi ve laiklik temelinde, dayanışma ve sağduyu içinde uzlaşma arandığı takdirde, ülkemiz, bu süreci yara almadan atlatacaktır." (ANKA)

(DG/NB/ZG)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title